Michigan Üniversitesi nin araştırmasını, Daily Telegraph ın da haberini yaptığı garip iddaa. yapılan araştırmada kalın bağırsaklarının bir bölümü alınan hastalardan bir kısmına ameliyatla tamamen iyileşebilecekleri,bir kısmına da yapılacak birşey olmadığı söylenmiş.sonuç ? sonuç: 6 ay sonra,dışkısını karnına açılan delikten dışarı çıkartmak zorunda olarak yaşayanların, tamamen iyileşme umudu içerisinde yaşayanlara göre daha mutlu olduğu gözlemlenmiş.
Umut, insanın içinde bulunduğu durumdan memnun olmamasıdır. Umut, er geç hırsa dönüşür. Hırs ise kötüdür. insan'ın sağlığını bozar, stresli bir yaşama davetiye çıkartır. Kaybedecek hiç bir şeyi kalmamış, hayatta savaşacak, rekabet edecek hiç bir şeyi kalmamış insan işte o zaman... işte o zaman gerçek mutluluğa ulaşmıştır.
taşınacak tek şeyin, kişinin bedeni olması, tek derdin yiyecek bir şey, zçacak bir delik bulmak olması halidir. pek eğlencelidir fakat insanı köleliğe zorlayan günümüzde mutluluk aracı olmaktan çıkmıştır. evet bugün hiçbirinizin tek derdi o rahatlık olamaz. hiçbirimizin. hepimiz iyi okullarda okumalı, iyi üniversitelerden mezun olmalı, iyi paralar kazanmalıyız. hay bunun düzenini sikeyim ben, hüzünlendim yine.
bisiklet verin lan bana, her gün başka yerde konserve yiyeyim mna koyim.
umutsuz olunca insan hayattan olumlu gelişmeler beklemez olumsuzluklar şaşırtmaz, üzmez insanı, güzel bir olay geçince başından ya da her hangi bir günde başımıza gelebilecek ( iyi bir insanla tanışmak, eski bir dostunu görmek, bir gülümseme, sayısal dan 4 tutturman vb.) küçük olaylar bile mutlu edebilir insanı...
umutsuzlukla çaresizliğin ve kabullenmemin karıştırılması durumudur.çaresizsen ve durumu kabulleniyoran mutlu olmak mümkündür fakat içinde umutlanmanız gereken hiçbir durum insanı mutlu etmez.zira belirsizlik yenilecek bok değildir.umutsuzluğu ümit etmeye tercih ederim.
