allaha imanın,ona şükretmenin, hamdetmenin, tevekkül etmenin ve dahi teslim olmanın dayanılmaz hafifliği ile yaşamaktır. allah herşeyi bilen ve görendir. bir müslüman da bunun bilinci ile yaşadığı takdirde, rahat ve ferah bir psikoloji ile hayat ikame edeceğinden dolayı gayet mantıklı yol olan allaha inancı seçer ve olaylar gelişir.
haz almaktır inancından, "-ulan ya varsa" psikilojisiyle saldırılan inancı beslemektir ruhta, sevgi denen ruh haline sahip olabilmenizin en önemli sebebedir.
Bilinen tarihe göre insanoğlu hiç dinsiz kalmamış, dinlerin etkisinden bağımsız yaşayamamıştır. Muhtemelen, düşünebilen ilk insanlar, akıl erdiremedikleri, açıklayamadıkları gök gürültüsü, şimşek, yıldırım vb. doğa olayları karşısında korkuya kapılmışlar ve sığınabileceklerini, kendilerini koruyabileceklerini sandıkları güçler edinmeye başlamışlardır.
Böylece ilk inanç grupları, kabile dinleri doğmuş ve ilk çağlardan günümüze insan yaşamının ayrılmaz parçası haline gelmiştir dinler.
Ölüm korkusu ve sonsuz yaşam isteği ile birlikte ise cennet ödül ve alternatif olarak da cehennem ceza inançları doğmuştur.inançlı insanlarda inançlarını bu eksen etrafına oturturlar..
fazla kendini kaptırmıssa ruh hali iyi durumda degildir.herseyi kadere kısmete baglar ve bir bakar hayat gecmiş gitmiş yapılmıs sacma sapan olaylarla verilen yanlış kararlarla...