benim sözlük deneyimlerimden anlayabildiğim kadarıyla ilk koşul, okur yazar olmasıdır. ki moderasyon yapıyorum görüntüsü verebilsin. adminin arzularını yerine getirebilmesi için bir de saygılı biri olması şarttır.
hepsi bu kadar. başka bir özellik gerekmez. yazarlara nasıl davranırsan davran, bu pek önemli değildir.
al işte süper mod oldun. hayırlısı olsun. hadi durma azarlamaya başla milleti, yetkiyi aldın ki doğrudan babanı da kesebilirsin artık!
ha hayt!
insan ilişkilerinde düzgün , minimun 3 yıllık b sınıfı ehliyeti olan , erkekse askerliğini tamamlamış , teknik üniversitelerin mühendislik bölümden mezun , prezentabl ve toefl ibt den minimun 105 * alması gerekmektedir. böyle birini bulursanız getirin beraber .. , neyse seçelim.
mesela,
- sözlük formatına hakim olmak
- tüm yazarlara ve düşüncelerine aynı uzaklıkta olmak
- kavgacı değil barışcı ve insancıl olmak
- suçluyu ve suçsuzu ayırtedebilecek kadar zeki olmak
- bilgili olmak
- sözlüğe ayıracak vakit ayarlamak
popo kaka veledi zina kuku pipi kotu kadin şeklinde veya buna benzer bir başlık açabilme yetisine sahip olmak,
modlardan birinin dediği gibi ayrıcalıklı olmak,
çok sağlam küfürlü entry girebilmek ancak küfürün 1 harfine nokta koymak,
ulu sözlük formatını bilmek mi o da ne?
ayrıca mod olduktan sonra da küfürlü entry giriyor diye entry silmek veya aynı sebepten çaylak yapmak.
açık bir dille, yatakta olabilecek mahrem bir konuyu, detaylı detaylı anlatmak üstüne anlattığı kişiye kardeşim diyebilecek kadar da midesiz olmak. ***
seçme ve seçilme hakkı'na bakılarak koşullandırma yapılırsa çok çok havada kalıcak olan ölçütlerdir, çünkü ölçüt yoktur. diyelim ki ben şu an bu sözlüğü kurdum kodunu yazdım her birşeyiyle ilgilendim ve sözlük benim. aktif olarak yazanda 10 bin kişiye sahibim ama onlar bilgisayar başında olmadığım zamanlarımın en kısa anını bile benimle paylaşmıyorlar, yakın gördüğüm bile pek az kişi var aralarında, tam o sırada sanalda değil reelde, samimiyetine ve bilgisine güvendiğim bir arkadaşım bu konuma talip olduğunu belirtiyor. elbette ki gözümü kırpmadan verirdim ve en iyi tercih olduğunu düşünürdüm, nasıl entry yazmış ne yapmış umrumda olmazdı...
çünkü hepimiz entry yazarken bir miktar sorumsuzca yazıyoruz. kime karşı sorumluluk hissedicez ki? bizim yazdığımız entryleri okuyarak sınavına çalışan ve sınavdan çakan bir birey var mıdır yani? kim ne ile ne derece ilgileniyor? bu nedenle yazarlık kolay ve sorumsuz bir eylem. ancak moderator oldugunda bir kişi gerçekten sözlük formatını uyguluyorsa, gerektiğinde tolerans tanımadan demir yumruk ile objektif olarak görevini yapıyorsa, önceden yazdığı entrylerin ne önemi var ki? moderator dediğin yazarlık döneminde her biri 20.000 kelimeye sahip, akademik bir değeri olan entryler mi yazmalı yani? ölçüt bu mu?
-tutarlı olmalı, tutarlı değilse bile çok iyi derecede kıvırma yeteneğine sahip olmalı.
birbirinin tıpa tıp aynı iki entryden birini polemik yaratacak entryler silinir diye silerken diğerini ''görmüyor musun yazar şaka yapıyor'' diye geçiştirebilmeli.
