hele bir soru vardı ki, kırkpınar güreşlerinin yapıldığı yer-şehir soruldu. Yarışmacı olan karı-koca gayet modern bir aile olup gezmek, müzik, sosyal aktiviteleri olan tipler(erkek müzik ile ilgileniyor. hangi tarz sorusuna saymadığı tarz bırakmadı).
Acabalar, ahlar*vahlar arasında mecburi olarak edirne şıkkı seçildi. zapping yaptığımda merak edip 10 dakika izledim. izlemez olaydım, nasıl bir cahalet böyle. Gezerken, ellerindeki valiz bile onlardan daha iyi gözlem yapıyor olmalı. Birde müzik ile yakından ilgileniyorlar. Kırkpınarda cazgırlar-mehter heleki zeytinyağ-baş pehlivan vs size hiç bir çağrışım yapmazmı?.
Kabul edin-etmeyin, beğenin-beğenmeyin, yaşamış olduğunuz toplum-coğrafya-kültür hakkında bu kadar cahil olma hakkınız yok.
anacığımın demesiyle ilgimi çekti de; buraya katılan hatunlar etekleri giyinip giyinip geliyorlar, para toplayan elamanlar da altlarında ki mekanda gezinip, röntgen olayının bi yerine vuruyorlar. onlar için olay canlı para değil de canlı show oluyor sanki.
bir de az da olsa engin altan düzyatan kişisi Josh Hartnett'ın eski hallerini anımsatıyor gibi. *
az önce yarışan iklinin televizyon programı şıkkını "ya bizim magazinle televizyon hiç alakamız yok biz öle insanlar diiiiliiiiz, biz tv izlemiyoruuuuuz cık cık" diyerek reddettikleri program.
abi tv programında canlı yayındasınız, daha nasıl bir alakanız olsun ki tv ile?
tv izlemiyosunuz ama canlı yayına katılıp, yarışmaktan da geri durmuyosunuz bakıyorum.
izlemem, izlenirim mi diyosunuz?
(bkz: allah akıl fikir versin)
not: buraya katılan insanlar o kadar parayı bir arada görüp, dahası elleyince hafiften sıyıyorlar bence.
geçici bir şuur kaybı gibi bir şey.
o sarı hatun kişisinin hergün gazeteleri okuduğunu meclis tv izlediğini söyleyip meclis başkanını bilememesi nası bi çelişkidir bu dedirtmiştir.seyirciler bağırmasa mehmet ali şahin e para basacağı yoktu.anladığımız kadarıyla seçmece insanlar yarıştırılmakta.
07 aralık 2010 gününün son yarışmacısı alarak gelen o sarılı çok bilmiş bayanın biran önce elenmesini istediğim yarışma. kardeşim bide utanmadan devamlı konuşup durdu.
hanımefendi 14 senedir üst düzey bir yöneticinin asistanı imiş onun için magazin haberlerini hergün gazeteden okur patronuna anlatırmış ama gelgelelim nil karaibrahimgilin suavinin kızı olduğunu arkadaşının yardımı ile zorla hatırladı.
yok efendim meclis tv izlermiş patronu için hergün içeride sorsalar bütün bakanları tek tek sayarmış devlet protokolünü çok iyi bilirmiş ama ne hikmetse meclis başkanını son anda şans eseri biraz para koyarak atlatabildi.
osmanlı kelimeleri çok kullanırmış farsça kelimeler onun hayatıymış ama gelgelelim fevk kelimesinin anlamını şahane diye ısrarla cevapladı. bide arkadaşı 125 bin tl yi üst şıklı seçeneğe koydu diye senden 125 bin tl kesicem dedi.
deli oldum sözlük bildiğin gibi değil... dün gece hayatımda ilk defa bir tv programındaki kişiye belki sesimi duyarda çenesini kapar diye haykıra haykıra hakaretlerde bulundum.
sayın çok bilmiş bayan belki sözlük ortamında kendini araştırırsın da bu yazıyı okursun diye yazıyorum buraya, ne olur bu akşam daha fazla kendini batırma ve rezil etme. yanındaki ablaya üzülmesem inşallah beş kuruş almadan elenirsiniz dicem de o kadıncağızın bi günahı yok.
son olarak çok bilmiş bayan, ne olur bu akşam 'sus'...
fevkaladenin fevkindeyi bülent ersoy söylüyor diye müzik deyimi olduğunu sanıp "benim müzikle aram hiç iyi değil" diyen , eski kelimeleri çok iyi bildiğini idda edip yanlış cevap veren yarışmacılar barındıran program. bakalım bu akşam neler göreceğiz.
soru: che guevera hangi mesleğin eğitimini almıştır?
yarışmacı: hmmm che guevera doktor ismiymiş gibi geliyooo : /
allah belanı...
ayrıca parayı "doktorluk" şıkkından zorla alıp "avukatlığa" koyan çok bilmiş kadının birazdan göt oluşunu zevkle izleyeceğimiz yarışma. "eşim çok belgesel seyreder, sanki orda avukat demişlerdiieee"
bi de bilmiş, bi de ısrarcı. şöyle ağzının ortasına çarpardım ben bununla falan yarışsaydım.
ama birazdan görecek gününü.*