ne kadar yazılsa da ne kadar edilse de, türkiye'de filistin'de yaşananlar soykırım olarak anılır, lanetlenirken türkiye'de adının geçmeyeceği adiliklerdir. bir milletinn ne denli düşük karakterli olabileceğini, ne denli hayvan olabileceğini gözler önüne seren katliamlardır. elleri ayakları kesilmiş bebekler, organları çıkarılmış kadınlar... ve bizim aklımıza rusya denince yalnızca vodka geliyor. benim aklıma rusya denince hala rusya denen ülkeyi dünyanın barış umudu olarak gören garipler geliyor. yazık, ne diyelim.
türkiye'de yaşıyor ve türk'üm diyorsa türktür. gayri türk, türk milletini tarihinden, coğrafyasından, kültüründen koparıp kafatasına indirgeyen insandır. buna mukabil başbuğ atatürk de şu sözleri söylemiştir" ne mutlu türküm diyene".
işin komik yanı ise Şu dünya konjoktüründe kimi kendini bilmez Türkiye'de yaşayan Kafkaslı gayri Türkler Rusyayla çok haşır neşirlerdir bu aralar.
En eğlenceli (daha doğrusu gerizekalıca) argümanları ise
"Biz tarih boyunca ruslarla çatıştık hep zararlı çıktık şimdi işbirliği yapmak istiyoruz"
Bu kadar gerizekalılık görmedim ben. Rusların onları katletmesinde suçu kendi üzerlerine alıyorlar.
Bunun bir benzerini Perihan MAgden denen aklı yerinde olmayan kadın da (bir araların moda yazarı olan Tuğçe baran da olabilir hatırlamıyorum tam) Çanakkale savaşı hakkında benzer bir argümanla savaşın suçlusunu biz ilan etmişti.
Ne diyeyim satılmış olmak böyle bir şey olsa gerek.
dünya kamuoyundan saklansa da rusya'da kafkas halklarına yapılan katliam tüm dünyanın çığırtkanlığında seferber olduğu sözde ermeni soykırımından çok çok daha büyüktür.
