burcin bircan in günlügünden yola cikarak hazirlanmis bir kitaptir.
SAVAŞ AY IN ÖNSÖZÜNDEN;
"Burçin'in feryadını işittik ama duyamadık hiç birimiz. iş işten, can tenden geçtikten sonra "günlüğünden" düşen kırık dökük cümlelerle anlayabildik(!) çektiğinin sadece "madde" olmadığını. Acıyı, elemi, düş kırıklığını, umutsuzluğu, aldatılışı, güvensizliği, tekinsizliği, kimsesizliği ve hiçliği de çekmiş her nefeste Burçin kız. O şimdi çook uzaklarda"
burçin bircan' ın hayat hikayesini anlatan, emrullah erdinç' in düzenlediği günlüğünden oluşan ve burçin' in ne kadar 'gerçek' bir insan olduğu okuyucuya da aktarılabilinsin diye noktalama işaretlerine dahi dokunulmayan, alfa yayınları' ndan çıkan kitap... Bu kitabı ilk kez lise bire giderken okumuştum. ilk kez diyorum, son kez değildi çünkü. Kitabın arka planında yer alan gösterişli hayata rağmen özünde ne kadar yalnız, ne kadar çaresiz ve aslında ilgiye ve korunmaya muhtaç bir bebekten farksız bir genç kızın hayatı beni oldukça etkilemişti ve hep ' keşke ölmeseydin de tanışabilseydik senle burçin ' diye düşündürtmüştür.