ortaokul yıllarının bir numaralı gündem maddesini oluştururdu kızlar, hala daha da oluşturuyor ya neyse. hatta öyleki; ülkenin yakınsadığı resesyon, galatasaray'ın leverkusen'den 5 tane yemesi, oya'nın kepek sorunu ya da memati'nin uyuşturucu müptelası olması gibi hayati mevzular kenara itilir, kızlara kanalize olunurdu.
evden gizli yürütülen kız operasyonları, genelde şu şekillerde ortaya çıkardı;
1-) ağzı gözü ele almış bi' vaziyette evin yolunu tutmak:
hoşlanılan kızın 1-2 sınıf büyüklerden bi' talibinin daha olması, bu azmanın arkadaşlarıyla beraber size teker tokmak dalması ile ağzınızla burnunuzun yer değiştirmesi hadisesi. genellikle eve gidildiği vakit olayın nasıl olduğunu soran ebeveynlere kapıya çarptım denir, karizmanın kurtarıldığı düşünülür. gerçi kızın gözleri önünde yenen sopa itibarın içine sıçmıştır.
2-) kafayı gözü ele almış bi' vaziyette eve gitmek:
bu durum ise ağız göz kombinasyonundan biraz daha farklıdır.
a-)tamamen fair play çerçevesi içinde geçmesi düşünülen bi' futbol maçı organize edilir.
b-)hoşlanılan kız maçı izlemeye davet edilir.
bundan sonrası sizin kendi dallamalığınız. topu ayağınıza her aldığınızda pas verecek birine bakmak yerine hatuna bakmanız, sürekli artislik hareketler kovalamanız neticesinde ya kendinizi beter bi' şekilde sakatlarsınız ya da takımdaşlarınızdan salya sümük bi' sopa yersiniz ki, katmerli rezalettir. aman deyim.
3-)kafayı, gözü, ağzı, burnu ele almış bi' vaziyette evin yolunu tutmak:
kızın abisiyle karşılaştığınız andır. fazla şansınız olmaz.