fenerbahçe-beşiktaş 2004-2005 sezonu son haftalarda olan maçtır. cordoba'nın ikinci sarıdan kırmızı yediği, kaleye pancu'nun geçtiği efsanevi maçtır. 3-4 fenerbahçenin yenilmesiyle sonuçlanan maç aynı zamanda.
tarihi tam hatırlamıyorum, bandırmaspor maçıydı. biz üç beş arkadaş her zaman olduğu gibi tribünde yerimizi almıştık. maç başladığı esnada, kızlardan oluşan 8-10 kişilik liseli bir gurup öğrenci yerleşmeye çalışıyordu. işte tam o esnada bir gol oldu sevinçten hepimiz havalara zıplıyorduk. bu arada önümüzden geçmekte olan kızlardan birisine yanlışlıkla çarptım. kız boylu boyunca yere yığıldı kafası sahaya, bacakları tribünlere bakacak şekilde yatıyordu. tabi biz gül gül öldük.*
o kızın nerdeyim ben der gibi bakışını unutamdım.
bandırmaspor maçıydı. liseye gidiyordum liseli dişi kronikleri temsilen bizi de götürdüler sınıftan.
sözde liseli bayanların temsilcisi olacaktık efendim. bu tarz holiganlık yönlerim vardı. sınıfça kabul edip birkaç kız erkek arkadaşlarımızdan bulduğumuz atkıları falan sarındık gitti maça.
ayakta durmaya zor yer buluyoruz. biz öğrenci bayanlara ücretsiz. ara yerlere falan sıkışıyoruz. maç güzel gidiyor...
neyse bir an -ki ne anı anlayamadım bile- gol oldu tamam mı. oğlum gol sevinci dediğini biz okul maçlarında falan birbirimize sarılarak kutluyorduk ne bileyim. bir anda herkes itişmeye başladı.
arkadan bana biri bir vurdu....
--beyaz ışık--
bu kısmı hatırlamıyorum. sadece havada süzüldüğümü hatırlarım.
--beyaz ışık--
kanka stad merdiven şeklinde oluyor ya. alttaki merdivende kafam üstteki merdivende ise ayaklarım vardı.. bütün okul gülüyordu bana. arkadaş tuttu kolumdan kaldırdı. ama 3 saniye o insanların yüzüne tersten yatarkenki bakışımı unutmadım. unutmadılar. sevgiler.
25 nisan 2011 konya beşiktaş maçında, beşiktaş taraftarının maç boyu konyalılarla taşak geçmesi sonucu iyice sinirlenen konyalıların, beşiktaş tribününe şişe atarken beşiktaşlıların her şişede oley çekmesi.
sen kaç hatırlamıyorum kayseri-manisa maçı babam maçta görevli maça gittik. ben sayısı az olan manisa taraftarı içinde tezahurat yaparken telefon çaldı, açtım
babam:ya sus maçı seyret yada jopu ye emniyete git....
böle skin bi maç izledim..
istanbul'da ligin final haftasında ve şampiyonluk maçı sonucunda, şampiyon olduğu zannıyla dakikalarca çılgınca sevinilmesi. Akabinde acı gerçeğin öğrenilmesiyle yaşanılan sessizlik ve ardından gelen sinir patlaması.
ankara'da bir amatör küme maçında, 10 dakikada 4 gol yiyen takımın 3 golü sol kanattan yediği için teknik direktörün çok sinirlenip, sol back i çıkarıp yerine oyuncu almayarak 10 kişi oyuna devam etmesidir.
6-0 sonuçlanan galatasaray netanya maçında hakem yaklaşık 20 metreden serbest vuruş verir ve topun başına nonda geçer ben ise ali sami yen stadında bağırarak ulan nonda hayatında ordan golmü attın diye serzenişte bulunurken nondanın vuruşunda topun ağlara gitmesiyle birlikte bir çok kişinin kapak olsun niteliğinde ki başıklarıyla ve gülüşleriyle karşılaşmıştım.
2-3 sene önce oynanan bır sakaryaspor maçında, sakatlanan futbolcuya hemen mudahale edebilmek için var gücüyle koşan tombiş sağlık görevlisinin o hızla düşerek yuvarlanması ancak hemen ardından bütün stadın alkışına mazhar olmuş ve onore edilmiştir
9 numaralı forvet oyuncusu yanındaki arkadaşına pas atmayıp golü kaçırdığında 3 numaralı defans oyuncusu isyan ederken forvet gayet sakin bir dille 3 numara gol mü atar beeaaaa * die cevaplaması ***
bileti alabilmek için gerekli yerlere sabahın erken saatlerinde gitmişsiniz ve biletinizi almışsınız heyecanlısınız. maça saatler kala elinizdeki biletle kalearkasında oturuyorsunuz,adamın biri yanınıza yaklaşıyor elindeki kombine kartla bura benim yerim kardeşim diyor. yani iki kişiye aynı yerden hem kombine hem de normal maç bileti satılmış. sorunu ancak stad görevlileri çözer ve biri gerçekten haksızlığa uğrar.
yine bir okul maçı öncesidir. canavar arkadaşınız ve uğur adlı arkadaşı okulun tescilli amigosudur. okul takımı şampiyonluğa koşmaktadır. önünde sadece 2 maçı kalmıştır. uzun zamandır şampiyonluk göremeyen okul çoşmuş, devamsızlık haklarını harcamak üzre maçlara akmıştır.
canavar ve uğur önlere geçer, maç başlar takım çoşmuş, kravatlar uçuşmuş, küfürlü tezahüratlar hocalar tarafında susturulmaya çalışılmıştır.
fakat, takım gol yemektedir. edilen küfürler taraftarı sakinleştirmemiştir. akside daha da azdırmış, 300 kişi o gazla iki sıra halinde en önlere hücum etmiştir.
4. golden sonra, taraftar yerinde duramamaktadır. canavar sürekli küfür yemektedir.
okulun piç diye tabir edilen çocuklarından biri canavarın yanına gelir, '' kızım bi dur beni saklayın bişi yapıcam'' der.
canavar onu ortalara getirir.
herkes onlara bakmaktadır.
çocuk özel olarak yanında getirdiği kocaman taşı alır.
bir serbest vuruş öncesidir.
ve sahaya fırlatır.
taş sahaya düşer, seker,
bizim oyuncumuzu sıyırır,
tekrar seker ve diğer takımın kaptanının dizine çakar.
çocuk acıyla kendini yere atar.
ve taraftar çoşar.
akabinde saha karışır hocalar bize dalar biz kaçarız, sinirlenen öğrenciler sahayı taş ve çakmak yağmuruna tutar.
sakatlanan çocuk hala yerdedir. alınır götürülür.
okul takımı 2 gol daha yer. maç biter.
çocuk basbaya sakatlanmış olarak hayatını sürdürür. iki okulun hocaları kavga eder, uğur ve canavar suçlu bulunur.
tribünden fotoğraf çekmek üzere çantanızdan çıkardığınız fotoğraf makinasının dengesini kaybederek ön taraflara savrulmasıdır. tribün doludur, maç sıfır sıfır devam ediyordur, herkes stres altında ve makinanın aksesuarları* tribünün olmadık yerlerine savrulmuşsa işiniz gerçekten zordur. tribal enfeksiyonlara bile bağlayabilirsiniz..
