sene 2000 falan olması lazım. cuma günü 2 tane arkadaşla sözleştik iş çıkışı fenerbahçe'nin maçına gidicez. ben hazırlıklı geldim iş yerine. forma,şapka,bere,kaşkol her şeyi getirdim. iş bitti stadın oraya gittik.lan böyle maça mı gidilir hiç birşeyiniz yok diyerekten bunları gaza getirdim ve feneriuma soktum.ordan forma şapka ve kaşkol aldırdım. 3 arkadaş tektip olduk ve stada girdik. ardadaşlardan biri ''olm puro alalım maçı izlerken içeriz'' dedi. biz de gittik aldık 3 tane ali sen purosu. eşşek kadarlar.maçı izlemek için yer beğenicez her taraf dolu hava biraz yağmurlu. gittik en öne. açık taraf olduğu için etrafımızda kimse yok 3 arkadaş dikilmeye başladık.istiklal marşı okundu. arkadaş ''hadi puroları yakalım''dedi.maçın başlamasına 2-3 dakika var. yaktık puroları. murat'ın telefonu çaldı.
konuşma;
murat: efendim
babası: ....
murat: iyiyim baba stada geldim maç izliyorum.
babası: .......
murat: ne...tamam tamam baba.
ve telefonu kapatır.
pulp fiction:noldu lan
murat: babam aradı marmaris'ten.napıyorsun dedi maçtayım dedim. ''biliyorum o puroyu bilmem nerene sokarim'' dedi kapattı.
fenerbahçe-galatasaray maçı saat 4'te içeri gişrmişiz açık tribünde yer kapmak için.saat 7'de başlıyacak maç.yarım saat falan kaldı,biri geldi.elindeki bilete ve koltuğun arkasındaki numaraya baktı ve;
-pardon burası benim yerim galiba
+he abi biz de çayı demledik seni bekliyorduk
sakaryaspor - fenerbahce maci hani fenerliyiz yaa oturmayiz sakaryanin arasina. mac bitti sakarya tutmazmı tasa bizi ben asagi doru kacim derken kizlar kolumdan tuttu orayi gidersen daha fazla tas yersin dediler ben tabikii saskin ordek gibi bakakaldim.
bağırarak: delikanlı beşiktaş nerdesin haney diye bağırdıktan hemen sonra telefon çalar...
arayan babam:
baba: alo alo?
ben: delikanlı beşiktaş nerdesin haneeeeey....baba şeyy napıyosun?
baba: ne barıyon olm ne işin var orada hani direk maça gidicektin
....
ayrıca gs fb maçlarında karşılıklı tribünlerde olan kardeş, akraba gibi durumlarda birbirlerinin ne analarını ne sülalesini bırakırlar**
en güzel örneğinin fatih akyelin galatasaraylı kardeşinin fenerbahçe stadı tribünlerinde galatasaray tribününde fenerli futbolculara küfür etmesi gösterilebilir...
ligin ilk yarısındaki samsunspor maçı oynanmaktadır. maçın 80. dakikasında maç hakkında konuşulmaya başlanır. maça 5 dakika geç gelip kadro anonsunu duymayan arkadaş şöyle bir soru sorar;
- salca olm bu cordoba o golleri nasıl yedi
+ kalede cordoba yoktu ki, murat vardı
- hadi ya..
(bkz: yaran diyaloglar)
En son inönüde bize yer ayrılmamıştı bilindiği üzere bizde operasyonumuzu yapmıştık işte eski açığın kapalıya yakın tarafından stada girerken yaşanan dialog
sıradayız kuyruk var 2 arkadaş münferit şekilde giriyoruz
eleman(bize dönrek): bugün youla oynarsa çok kötü olur ama biz her halukarda yeneriz
biz: yok yaaa olurmu youla süper oyuncu
(bu arada sıranın yanından birileri geçer ve orada kızın biri geçeni göstererek sevgilisine aaa şu giden fenerliye benziyor bak der) ardından
eleman(bize dönerek): yok yaa ne fenerlisi ben fenerliyi gözünden tanırım fenerli falan değil o
biz: ........
gülsekmi ağlasakmı haykırsakmı anlayamadık ama içeri girdikten sonra baya bi yarıldık bu olaya
bir beşiktaş maçında yeni açık tribünlerinden atılan boş su damacanasını yeşil çimlerde görmem beni benden etmiştir.
ayrıca bu sezon oynanan ülkerspor basket maçında, yine beşiktaş tribünlerinden basket sahasına atılan kocaman içim laklak süt maketide ayrı bir koptuğum olay olmuştur.
olay 1997 de tofaş sas-ülker macında duyulan bir tezahürattan ibarettir ama dumurluktur. tofaşımız son 1 dakkaya 15 sayı önde girmiş, tüm tribün; we are the best we are the best we are the best tofaş sas
tezahüratıyla inlemektedir. gariplik burda başlar, yanımızda dikilen 35-40 yaşlarındaki abi ağzımızın içine bakar vaziyette beklemektedir, sanki ne dedeğimizi anlamaya çalışıyordur. sessizliği kısa bir süre sonra bozar ve unutulmaz tezahürata başlar; bize yardım et bize yardım et bize yardım et tofas sas..
( orjinal melodiyle gözünüzün önüne getirirseniz daha bi komik oluyo)
maç sırasında sahada sincap dolaşması ve haliyle sincabın ilgi odağı olması. sincap güç bela sahadan çıktıktan sonra tüm taraftarların sincabı alkışlaması.
19 nisanda oynanan arsenal- villareal maçında olduğu gibi.
- akşam maçında sahada elektriklerinin gitmesi
- sahaya seyircilerden domuz başı veya içine işenmiş şişe atılması
- maç sırasında futbolcuların,başka bir maç sonucunu öğrenmeleri üzerine oyunu birakıp,sevinçten gözyaşı dökmeleri*
okul takımındayken,maçtan önce son antrenmana cıkmayıp yedek kalıp maçta son beş dakika hocanın ısın talimatı verip,ısınıp değişiklik kağıdını alıp,4. hakemle saha kenarında beklerken,orta hakemin maçı bitirip değişiklik kağıdının elde patlaması,izlemeye gelen hatun kişilere rezil olunması...
(bkz: yer yarılsaydı da içine girseydim)