onlar ne güzel makaleler ve onları yazan ne kutlu yazarlardır ki böyle bir değişim sağlarlar. çoğunluğun değişmemeye övgüler dizdiği bir coğrafyada çölde vaha gibi bir şey belki de...
"Ordu da PKK'yı ne yaparsa yapsın yenemiyor." : senin fikrindir , bir bok bilmeden yorum yapmak adetin zaten senin ahmet altan , hadi diğerine geçeyim bari .
"Bu hareket kökünü halktan aldığı sürece de yenemeyecek." : diğer yazılarında kürdofilliğin dibine vurarak , teröristle kürtlerin bir olmadığını öne süren ahmet altan , pkk adlı örgütün gücünü halktan aldığını söyleyerek , pkk = kürtler demiş ve kendiyle çelişmiştir.
"Zaten yenebilecek olsa bu iş yirmi beş yıl sürmezdi." : evet , ordu pkk'yı yenmiştir , bir çok kez yüzlerce teröristi , üst düzey yöneticilerle birlikte kuşatmıştır , fakat senin hesabına yatan paraya göre yazı yazdığın siyasetçileri yenememiştir. ne zaman yenmeye kalkışsa da "ordu siyasete karışmasın." denmiştir.
boş adamlık parayla değil tabi , aksine hesabınıza para yağıyor baksanıza !
edit : ab yağcılığı da yapmışsın ahmet altan , güzel güzel. ab ülkelerinde her ırktan insanın eşit muamele gördüğünü ve huzurla yaşadığını söylemişsin. tabi o yüzden burada* pakistanlılara "paki" deniyor , o yüzden zencilere "nigger" deniyor , o yüzden vergisini ödeyen ve dürüstçe çalışan bana "turkish cunt" deniyor.
o yüzden almanya'da her ay bir cami saldırıya uğrayıp , bir aile diri diri yakılıyor.
o yüzden fransa'da aşağılama amacıyla "tam bir türksün." deniyor aptal insanlara , türkleri aşağılamak amacıyla.
bok gibi paran var yazdığın bölücü yazılardan , dizdiğin methiyelerden dolayı. kalk bari bir ab ülkesine seyahat et de , bir şeyler öğren , öyle yaz.
orhan pamuk tarafından yazılmış yeni hayat romanının * giriş cümlesine öykünerek söylersek, bir makale de gerçekten insan yaşamını değiştirebilir.
kafanızda birikmiş soru işaretlerini ve bölük pörçük yanıt parçalarını, aniden, bir puzzle anahtarı gibi birleştiren bir yazı okursunuz ve o ana kadar çabaladığınız yönü değiştirmeye karar verirsiniz. bardağı taşıran son su damlası gibi yani. yaşamımızda böyle makaleler vardır.
örneğin, yıllar öncesinin birikim dergilerinden birinde murat belge'nin tarih nedir konusunda yazdığı yazılardan biri kimilerinde böyle bir etki yaratmıştır.
örneğin yine eskilerden bilim ve sanat ya da toplum ve sanat dergilerinden birinde ali taygun'un, türklerin islamiyete geçişi üzerine yazdığı yazı gibi... bu yazının ardından islam ortaçağı'nı araştırmaya başlamış, farabileri, ibni sinaları, ibni rüşdleri keşfetmiş kişiler biliyorum *. marksizm'in açık noktalarını bularak hala marksist kalmasında belki o makalenin büyük payı vardı.
örneğin ahmet altan'ın dün taraf gazetesine yazdığı ne yapmalı başlıklı makalenin de galiba kimileri üzerinde böyle bir etkisi olacaktır ilerde.
önyargısız okunduğunda insana gerçekten de "bir makale okudum hayatım değişti" dedirtebilir.
çünkü önce bir an insanı duraklatıyor, sonra şimdiye dek kimi konularda kafamıza hep takılan ama bir türlü bir sisteme oturtamadığmız noktaların aniden uygun biçimde yerleşmesine yol açıyor.bir makaleyle daha ne yapılabilir ki?
belki yıllar sonra birisi bu makaleyi anarak, kendi değişimine örnek verebelir. o sırada ahmet altan belki de artık yaşamıyor olacaktır. ama bunu şimdiden bilmesi güzel olurdu.