herhalde pes oynayan herkesin hayatında mutlaka ama mutlaka bir kere karşılaştığı durumdur bu.
benim başıma bugün geldi. ancak gelmez olaydı. dilimi eşşek arıları soksaydı da bik bik bik ötüp hodri meydan demeseydim. üniversite son sınıfa geçtiğim şu aylarda, birinci sınıfa başlamış bir gençle iddialaştım ne yazık ki.
kendimden o kadar emindim ki, dönem içinde (bkz: kredili yurtlar kurumu odalararası pes turnuvaları)'nda sayısız başarı elde ederdim.
jeneriklik goller, defansta harika mücadeleler ile tam bir takım oyunu sergilerdim üzerinize afiyet.
ancak bugün karşılaştığım bu liseli arkadaştaki trip beni değil playstationdan, kendimden bile soğuttu aga.
adam kazanmasına rağmen ciddiyetinden ödün vermiyordu. her gol atışında şöyle bir silkeleniyor ve devam ediyordu.
ulan adam hiç gülmez mi. insan hiç kızdırmaz mı. ama suç benimdi. hiçbir zaman büyük konuşulmaması gerektiğini anladım.
siz siz olun, büyük lokma yiyin ama büyük konuşmayın. çok iyi biliyor olsanız bile.