bizim lisenin çok geniş bir meydanı vardı. bütün sınıfların bir penceresi o meydana bakıyordu neredeyse. o gün üniversite gezmek için servis getirtmişler öğrencileri toparlamaya çalışıyorlar. ben de sınıfta bir şey unutmuşum koştur koştur kimseyi bekletmeyeyim diye depar atıyorum.
hava yağmurluydu. benim çizmelerim kayıyordu. teneffüs saatiydi. insanlar camdan bakıyordu. ben koşuyordum. merdivenlerden inmek üzereydim ki toto üzeri düştüm. o hızla 3-5 basamak indim. tek tek indim. acımın bir tarifi yok.
sonra da yıldız teknik üniversitesine gittik.
çok mu lazımdı çok mu şeydi yani??
Aslı vardı, tüm sınıfın rüyası. Bir sınav da hoca bizi yanyana oturtmuştu. Neyse sınav başladı, ben adımı soyadımı ve okul numaramı falan yazmaya başladım sınav kağıdına. Sonra Aslıya bir baktım açmış bacağını kopya kağıdından yazıyor da yazıyor... Tabi ben bir tek adım, soyadım ve okul numaramı yazmakla kalabildim sınav boyunca.
lise 1'deyken okula telefon getirmek yasaktı. asi benliğim bunu kabul etmedi ve nokia 5110 marka cihazımla okula gittim. istiklal marşına çıkarken de çantamı sınıfta bırakmıştım.
sınıfa döndüğümde telefonumun çalındığını fark ettim, ingilizce öğretmeni ve aynı zamanda müdür yardımcısı olan atilla hocama "benim telefonumu çaldılar, ne biçim öğrenci yetiştiriyorsunuz" diye atarlandım. sayemde hem ders kaynadı hem atilla hocama karakterimi net bir şekilde gösterme fırsatı buldum.
Bir gün yine okuldan kaçıyoruz ama çantalarımız sınıfta kalmış. Gidip alsak ders başlamış, hoca sınıfta ve görse geri çıkma ihtimalimiz sıfırın altında. Neyse biz düşündük düşündük çantaları 4. Kattaki sınıftan aşağı attırmaya karar verdik. Aradık çocukları her şey tamam 4 tane çanta atacaklar aşağıya. ilk 3 tanesini rahat rahat attılar, aldık, sıfır sıkıntı. 4. De benim çantam. Ben de o gün nedense çantaya yeni Aldığım Deodorantı koymuşum amk ama nasıl unutmuşum. Neyse çantayı attılar çanta yere çarptı, bir güzel sekti, uçtu, bizim arkadaşın dişini kırdı Üstüne çıkan sese bütün hocalar noluyor amk diye pencereye çıktı. Ders hocasına yakalanmayalım derken müdüre yakalandık, çocuk dişinden oldu(hâlâ bi dişi yarım amk) yetmedi disiplin cezası aldık amk. Kötü bir gündü... Teşekkürler.
Lisenin ikinci günü 9. Sınıfların yarısının derse 5 dakika kalması üzerine karmaşadan yararlanıp bir arkadaşımla okula girmem,
Bu arkadaşın 10. Sınıftan itibaren sıra arkadaşım olması,
9. Sınıfta okulun kablosuz ağını hacklemem sonucu yazılıları çalar korkusu ile disipline verilmek, Bunun üzerine okulun kablosuz ağının şifresini değiştirip kişiye mahsus bir ağa dönüştürmem, sınıftaki bilgisayara Linux yükleyip şifresini kırdıktan sonra üzerinde minecraft oynamak,
Matematik dersinde dersi iki kişi kaynatmak çabası sonucu hocanın sıra arkadaşımla bana evladım siz şike ile mi geldiniz okula sorusunu sorması (sıra arkadaşım özel mühendislikte ben de tıpta yer bulduk sonra hoca ile dalga geçtim şike ile gittim tıpa diye, dayak yiyordum neredeyse ama tümü ile değdi)
10. Sınıfta matematik hocamızın derse 15 dk. Geç ve elinde standart kahve Kupası ile girmesi, nerede olduğunu sorduğumuzda öğretmenler odasında dinleniyorum siz de biraz dinlenin demesi, o yıl konuların yarısını ancak bitirebilmemiz,
10. Sınıfta veli toplantısında bizim fizikcinin notları okuması, En iyi notu en tembel adamın alması, akabinde hocanın ailesine iyi kopya çekmiş demesi ve kinayeli bir tebrik,
10. Sınıfta sınıf öğretmenimizin arkada oluşturmuş olduğumuz beşli muhabbet grubunu bölmeye çalışması, 4 kişinin salağa yatması, direnen 5.nin sınıfın diğer ucuna küfür ede ede gitmesi,
11. Sınıfta sınıfın en çok konuşan ikilisinin(bkz. Ben ve sıra arkadaşım) öğretmenin önüne oturması, bunun üzerine iki yıl boyunca bol küfür yememiz,
Felsefe projesi adı altında hocalara felsefi sorular sormamız, en son fizik hocasının bize sınıf ortasında siktir çekmesi,
Okul müdürünün istiklal marşı okunacakken aldığı nefes sonucu gömlek düğmesinin acıya dayanamayıp patlaması,
12. Sınıfta da müdür yardımcısının okuldaki erkeklere alayınız cünüpsünüz, Bi doğru düzgün durun lan demesi.
4 yıl edebiyat dersine giren adamın bir kere bile ders anlatmaması, inatla 4 yıl boyunca angry birds oynaması,
Almanca hocasının derste porno izlemesi, sınıfı bu amaçla serbest bırakması, okul dolabının yansımasına bakılarak arşivin öğrenciler tarafından keşfedilmesi,
Diğer Almanca hocasının gördüğü bozuk ampulleri değiştirme takıntılı olması, derste bozulan ampul için ders durdurup ampul degistirmesi.(ampul benim sıramın üstündeydi o ayrı bir nokta)
fizik dersinde sağ el kuralı anlatılırken hocanın gelip kolumu bükerek ''çaaaat'' şeklinde ses çıkarmasıdır. ardından, sizi bale kursuna göndericem diyordu. kolumu kırana kadar anlamamıştım ama sonradan anladım o sözde geçen derin manayı.
4 yıllık lise hayatında kendi halinde bir limonken bir tane psikopatın sana aşığım deyip gündeme oturmam. 4.yılın ortalarına kadar kimse tarafından fark edilmezken bu insan evladının beni fark etmesi ve milletin ağzına sakız oluşumu unutamam. Kısa süreli hayattan sogutmuslugu vardır. Bu tipler bir de delikanlı ayağına yatıp ikna turlarına başlar. Sıkıntılı olan da bu süreçtir. Hayır dersin oldurmaya çalışır ısrarla. Neyse ki son sınıfta yaşandı diyorum.
Basketbol oynuyoruz okulun bahçesinde bahçede baya böyle okulun tam ortasında kalıyor tabi üst sınıflar bizim sınıf falan bizi izliyor neyse üst sınıflardan güzel bi kız var ben onu hafiften kesiyorum falan o ara bana bi top atıldı önüme doğru arkadanda bağiriyorlar bitir koş yap basketi diye bende heycanlandım kızda camda bakıyor falan koştum topu yakaladım devam ediyorum koşmaya tümsek gibi birsey varmiş benim ona takılmamla dar olan pantalon fermuardan belime kadar yırtıldı eve gitmek için izin almaya müdürün odasına gittim adam resmen koptu odada gülerken dizine falan vuruyor böyle sonra ertesi gün tüm okula anlatmış rezillik ya.
-arkadasim beden hocasini tekme tokat dovmustu.
-yangin tupunu her yere sıkıp yangin var diye ortaligi ayaga kaldirmistik. Mudur yardimcisi heyecandan ayagini burkmustu. Rapor aldi. Ozur icin celeng yaptirdilar.
eline kağıt alanın ıslatıp çiğ köfte edasıyla tavana fırlatması. tavanın full kağıt olması. günler sonra kağıtların derslerde periyodik olarak yere düşmesi. kimsenin bu durumu garipsememesi.
Sevgilimle sınıfta öpüşürken müdür yardımcısı içeri girmişti. Ama bizim lisede çok normal bi durumdu. Onun dışında benim başıma aşırı dumur bi olay gelmedi zaten hergün olaylı geçiyordu aşırı rahat bi lise hayatı geçirdim. Hocalar sınav kağıtlarını getirip cevapları tahtaya yazıyordu. Güzel günlerdi be.
lise 3, sınıfa yeni bi kız gelmiş, tanımaz etmezdim. muhabbetim de olmadı sınav haftasına kadar.
neyse işte sınav haftası bitti, fizikçi dağıttı kontrol ettiği sınav kağıtlarını. bizim kıza baktım hocanın puanladığı soruları toplamak için telefonun hesap makinesini kullanıyor. evet bu normal olabilir tabi ki, toplama çıkarma yapamayabilir belki de diye düşündüm.
sonraki ders matematik açıklandı, bizimkinin notu: 100. yazıyla yüz.