matematik hocasının dersi 20 dakikada bitirip arka üçlü* ile muhabbete girmesi. muhabbetin bayağı koyula$ması, randy'nin "hocam çok gereksiz para harcıyorum ya yine param kalmadı kantin kartına yükliycek" demesi, (fellik fellik 5 ytl aranıyordum okulda) bunun üzerine hocanın "randy veriyim istersen" demesi. randy'nin dumurlardan dumur beğenip, "yok hocam saolun" demesi ve bu sırada muhabbetin 2 arkada$ın para durumlarıyla birle$mesi. en sonunda paranın çabuk bitmesinin nedeninin randy'nin sigarayı abartması olduğu nedeninin ortaya çıkması ve hocanın "içme randy'cim lütfen" demesi ve dumur konusunda sınırı a$mak.
okulun en sevilen bir o kadarda sert * hocalarindan birisi ders anlatmaktadir ama kimse takmamaktadir.
ogrencilerden biri * hocadan konuyu bi daha anlatmasi istenir.
hoca peki evladim der ve yeniden anlatir. densiz ogrenci bir kere daha sorar anlatmasi icin hoca dayanamaz anlatır. densiz ogrenci son bir kez daha anlatırmısınız diye sorar * hoca yanina gelir elindeki tebesiri kaldirir ve soyle buyurur:
- seni bu tebesirin ustune oturtmami istermisin?
butun lise hayati boyunca unutulmayacak bir ani olarak olumsuzlesir..
müdür yardımcısının sınıfa girip katkı paralarının yatırılmaması konusunda sınıfı 10-15 dakika azarlamasından sonra "sizinlemi uğraşacağam!! ite it gibi, köppeğe köppek gibi davranacahsın!!" demesi ve sınıftaki öğretmen dahil tüm öğrencilerin büyük bir gürültüyle yarılması, daha sonra müdürün sessizce sınıfı terketmesi
bir başka olay ise müzik öğretmenimizin olmadığı bir zamanda müdür yardımcımızın istiklal marşını başlatmaya çalışması
-arkadaşlar müzik öğretmeniniz bugün gelemedi. istiklal marşını ben başlatacağam. BiR iKi ÜÇ BAŞLA!!!
demesi ve okulun 2 saniyelik bir sessizlikten sonra arkadaki öğretmenler dahil yarılmasıyla devam eden olay, müdür yardımcısının yarılmanın ardından verdiği tepkiden sonra kendisini tutamaması ve kendisininde yarılmasıyla sonuçlanmıştır. o günkü istiklal marşı pek verimli söylenememiş, lise gençliği ve öğretmenler yarıla yarıla ilk derse girmiştir.okula garip bir uğultu hakimdir
okula geç gelinmesi sonucu tokat şivesine sahip çok sert ve otoriter müdür yardımcısının 5-6 kişilik grubu koridorda sıraya dizdikten sonra "size diploma miploma yok evladım. yazın okula gideceksiniz geleceksiniz gideceksiniz geleceksiniz" demesi ve cümlenin "gideceksiniz geleceksiniz" kısmını fazlasıyla uzatması sonucu arkadaş grubundan birinin kendisini tutamaması ve hayvanlar gibi gülmeye başlaması, gülme krizinin tüm gruba yayılması sonucu sıraya dizilen arkadaş grubunun sıra dayağından geçmesi ve bu dayağın gülünen zamanı göz önüne bulundurduktan sonra gerçekten yenildiğine değmesi.
Okulun hademesinin kapıyı çalmadan, ders esnasında sınıfa dalması, sakin ve kendinden emin adımlarla hocanın arkasından geçerek kalorifer peteğine ulaşması akabinde peteğin havasını alıp yine aynı güzergahtan sınıfı terk etmesi.
madem mezun oluyorum ardımda bir anı bırakayım zihniyetiyle hareket eden lise son sınıf öğrencisinin sınıfının içine sıçması. lakin bu normal bir insanın yapabileceğinin yaklaşık üç misli büyüklükte bir dışkı olduğu için birkaç kişinin yapma olasılığı yüksektir. müdüriyet ne kadar araştırma yapsa da dışkının sahipleri bulunamamıştır. tüm okulu dumurlara sokan bu vaziyet asla belleklerden silinmemiştir. zira o mezunlar anılırken sınıfa sıçılan senenin mezunları olarak anılırdı.
bizzat başıma gelen korkunç olay. lise 2'de bölümlerin ayrılması sonucu fm'de okuyan kankamın yanına gittim tenefüste. bizim yan sınıftı. onların sınıfta modaydı o aralar altsınıfların kafaya tükürmek. nasıl okul lan bu demeyin gerçek. benim kanka da av peşinde, kestirdi gözüne birinci kattaki çömezi gönderdi güdümlü füzeyi gel gör ki hedef şaştı yaladı geçti. bende o güne kadar hiç yapmamışım birden gaza geldim. dedim ulen öyle tükürülmez böyle tükürülür. bende de tükürme alışkanlığı yok gönderdim en dolusundan. ağzımdan çıkmasıyla birlikte ikinci kattaki öğretmenler odasının penceresinden okul disiplin kurulu başkanı olan muhterem almanca hocası kafayı çıkarmasınmı, ulen tamam kafayı çıkarıyonda ne aynı hizadaki pencereyi seçiyon çömezle. bi de üzerinize afiyet bu hoca kel olmasınmı, yalanım varsa iki gözüm önüm aksın. o an ki duygularımı anlatmam çok zor arkadaşlar. benim kankayla önce bi sevindik süper oldu falan dedik sonra tabi bende kafa dank etti. boku yedik ulen dedim. tabi ben hemen topuk kendi sınıfıma kaçtım. okul 5 katlıydı, 5. kat konferans salonuydu şansızlığıma 4. kattaki sınıfta boştu. ama sağolsun arkadaşlar ele vermedi de ucuz yırttım. o olaydan sonra çok düşündüm gidip hocayla konuşup asıl amacımın onun kafasına değilde birinci kattaki elemanın kafasına tükürmek olduğunu anlatmayı ama inanmaz dedim. bu kadar mı şans olur be kardeşim. hala liseden arkadaşlarla arada buluştuğumuzda anlatılır bu okulun bomba olayı.
kitaptan test sorusu hazırlama ödevi veren biyoloji hocasının beni tahtaya kaldırıp sorumu sordurması. kitapta nal gibi olan cevabı kimsenin bilememesi. biyoloji hocasının gerinerek ortaya çıkıp ben söyleyeyim madem dedikten sonra cevabı bilememesi. akabinde benim herkese cevabı "işte!" şeklinde göstermem ve biyoloji hocasının hemen benden soğuması. biyolojimin 2 gelmesi.
müdürün bir misafiri için müdür yardımcısı su böreği almış ve klasik pazartesi konuşmasını yapmak için geçtiği kürsünün yanına su böreği kutusunu koymuş ve onu orada unutmuştur.
bu durumdan habersiz bir grup masum öğrenci tören bitimi sınıfa giderken o pakete rastlar ve ^^bu ne ? bomba olabilir mi ? sıcak lan bu ! açalım mı ? ya özel bir şey varsa içindeyse ?^^ sorularıyla birbirlerini delirtirken , içlerinden bir cengaver paketi açar.
pakette sıcacık mis gibi yarım kiloya yakın su böreği olduğunu gören bir grup masum ve aç öğrenci ^^yesek mi ? ayıp be! açım! kahvaltı etmedim! yemeyelim!^^ telaşı içindeyken , içlerinden en açı yemeye başlar.
kalan bir grup masum aç fakat gururlu öğrenci ise sadece bir dilim almakla yetinip paketi sınıfı götürmeye karar verir. sınıfta kendilerini bekleyen açların böreğe saldırmasıyla börek bir anda biter ve kutusu çöpe atılır.
bir grup masum tok ve mutlu öğrenci dersi dinlerken kapı bir anda açılır ve müdür yardımcısı ^^kim aldı benim su böreğimi?!^^ diye bağırmaya başlar. yanında gelen birkaç öğrenciye sınıfı ve çöpü arayın talimatını veren yardımcı , kim yediyse ayağa kalksın diyince bir grup masum öğrenci önce birbirlerine bakar , sonra hepsi birden ayağa kalkar.
yardımcının yanında gelen çocuklar paketi çöpte bulunca , yardımcı bir grup masum öğrenciyi müdürün yanına götürür. sınıfta kalanlar ve hatta tüm okul bu öğrencilerle ve olayla çalkanadursun ; bir grup masum öğrenci de içeride ecel terleri dökmektedir.
müdür ve yardımcısı bir grup masum öğrenciye ^^savunmanızı yazın , disipline gideceksiniz.^^ diyince masum öğrenciler ağlak bir moda girer ve savunmalarını yazarlar.
anarşikliğimizden açlığımıza , terbiyesizliğimizden bu yaptığımızın hırsızlık oluşuna kadar söylenmedik söz kalmadıktan sonra , odadan çıkmamıza karar verilir.
5 dakika sonra sınıfa gelen müdür yardımcısı bir grup masum ve kurtulmuş öğrenciye su böreği , çiçek , kolonya , çikolata vs. gibi istekleri olduğunu sıralayıp , en geç yarın bunlar gerçekleşmezse masum öğrencileri disipline vereceğini söyler ve gider.
istekler hemen temin edilir , olay idare katında kapatılır.
lakin okul aylarca bu olayı konuşur..
bir grup masum öğrenci notu : fazla yağlıydı zaten , beğenmemiştik..
yer istanbul'un en iyi anadolu liselerinden biri olan beşiktaş atatürk anadolu lisesi. sene 2005 olsa gerek. cuma günü törene inmişiz ve istiklal marşı'nı okumak için bekliyoruz. "Dikkaaaat!" komutu geldi ve ortalık sessizliğe büründü. biz okulun hoparlörlerinden istiklal marşı gelecek diye beklerken birden hareketli bir türkü çalar ve kimse kahkahalara boğulmaktan kendini alamaz. öğretmenler bile sinirlenmelerine rağmen gülmeden duramadılar. ah ah ne günlerdi o günler.*
Koridorda tam da kapının arkasında duran çömez kadın coğrafya hocasının kafasını isabet almanız. Koridorda kapının arkasında bulunulmaması gerektiğini bulunulursa böyle şeylerin olabileceğini belkide o acının verdiği mallıkla anlayamayan hocanın ders boyunca 3 yaşındaki bir çocuk gibi söylenmesi aynı şekilde sınıfı terketmesi ve bir dahaki derste olayı unutmuş olması. ****
tenefüste inilen kantinden dönerken merdivenlerde birinizin sıkı sıkıya kolunuza yapışıp
" biraz önce bana bakıp neden güldünüz" * demesidir.
aslında hiç kimseye bakılmamış ve gülünmemmiştir. sonucunda durumu idrak edebilen kız " senin abazalığına gülüyordum" diye cevabı yapıştırmıştır. dumur olma sırası abazamızdadır.
Sınıfta pek sevmediğiniz hatta gıcık kaptığınız bir kız vardır. Arkadaşlarınız tabiki bunu bilirler ve şansa bakın ki bu kızla aynı koldasınızdır (bkz: kol). Günün birinde hoca bir kağıt imzalanması için sizi ve o kızı kaldırır, en alt kata öğretmenler odasına gönderir. Ders saati olduğu için bütün sınıflar derstedir, koridorda bir allahın kulu yoktur. Tam son katta merdivenlerden aşağı inerken kız takılıp yuvarlanmaya başlar ve kafası patlamış halde kafasında kanlar zemine yayılır. Koşa koşa sınıfa gider;
-"hocam ayşe düştü kafası patladı kan akıyo" dersiniz.
ve kız iyileşip okula gelene kadar sınıftan "sen ittin di mi lan, vay göt herif niye ittin lan" suçlamalarını dinlersiniz.
lise 2 tarih sınavı sırasında sınıfın tüm erkeklerinin tarih hocasını dövmesi. ve ilginç olanı bu hocanın tüm çocuklarla başedebilmesi. sinan şamil sam mübarek.
kolanın içine bira karıştırıp içmek. akabinde müdür tarafından bir güzel rencide edilip disipline verilmek ve baba dayağı korkusu yüzünden intihar etmek. **