meclis kararıyla alınmış karara, meclisi hükümsüz kılıp kendi borusunu öttüren, elinde her türlü imkan ve yetki varken bile milletin taş çatlasa yarısına hükmedebilen kişileri lider belleyenlerin yapabileceği bir yorumdur.
2018 yılına geldiğimizde ortaokul tarih kitaplarındaki savaşlar fetihler kafasıyla ülke yönetmeye kalkıp kendine haşa peygamberlikten mareşalliğe unvanlar vermeye kalkan, başbakanlık cumhurbaşkanlık kesmeyip daha daha birşeyler olacağım diye ülkeyi savaşa sokan, başkanlık sistemini devreye alan, ohal ilan eden; dönüp dolaşıp geldiği yer de 3. dünya diktatörlüğü seviyesindeki ülkeler sınıfına giren bir ülke ve iktidar partisi genel başkanlığı olan, gelenin geçenin keklediği kandırdığı adamlar bugün yönetimde, siz 100 yıl geriye sallayın; aferin size.
bir ülke yas tutmuş haykırmıştır.
bırakma bizi sen ülke kurtaransındır.
ağlama sırası vardır atam haklıdır.
yaşasın Türkiye cumhuriyeti hakkımızdır.
aşkımız da elbette sonsuza kadar yaşatılacaktır.
''ben gidersem devlet yıkılır''cıların zoruna giden durumdur.
hayatında cephe görmemiş adama gazi ünvanı vermeye çalışıyorsunuz sorun olmuyor da;
57 yıllık yaşama
11 savaş
24 madalya
7 nişan
13 kitap
1 ülke
milyonlarca özgür insan
bir bayrak sığdıran adama atatürk denmesi mi zoruna gidiyor şerefsiz yavşak nankör köpek soyu... derler adama.
başlığı açan vatandaş ve türevlerinin yararlanması adına bilgi paylaşımı yapalım da beyni parlasın güzel günün sabahında.
bilgi: Kişinin soyadının bulunmaması toplum hayatında karışıklara neden oluyordu. Ayrıca bu durum toplumsal ilişkiler bakımından da bir eksiklikti. Soyadı yerine kullanılan baba adı, doğduğu memleketin adı ve kullanılan lakaplar, soyadının toplumsal ilişkilerdeki rolünü oynayamıyordu.
21 Haziran 1934'te çıkarılan 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile her vatandaşın öz adından başka bir de, soyadı taşıması zorunlu kılındı. Soyadları Türkçe olacaktı. Rütbe, memurluk, yabancı ırk ve millet adları ile ahlaka aykırı ve gülünç kelimeler soyadı olarak kullanılmayacaktı.
Soyadı kanununun kabulünden sonra 24 Kasım 1934 yılında 2258 Sayılı Kanunla, TBMM Türk milletinin bir şükran ifadesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Paşaya Atatürk soyadını vermiştir.
1934 yılında çıkarılan diğer bir kanunla da; "Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Paşa" gibi, eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldırılmıştır. Aynı kanunla yurt savunmasında, Milli Mücadelede gösterilen başarılar karşılığı verilen madalyalar dışında, eski Osmanlı idarecilerinin verdiği tüm nişan ve rütbeleri taşımak da yasaklanmıştır.
ilerde padişahlar gibi anılmak istemediği için doğum gününü bile nüfus kağıdına yazdırmamış bir liderin kendi kendisine atatürk soyadını verdiği uydurmasıdır. bilip bilmeden atıp tutmanın bir örneğidir.
atatürk soyadını tbmm'nin verdiğini bilmeyen beyinsiz söylemidir.
kaldı ki osmanlı padişahlarının kendisine atatürk unvanını vermesi osmanlı imparatorluğu'nun ümmetçi politikasıyla zaten çelişirdi. çünkü o padişahlar sadece türkmenlerin değil diğer etnik unsurların da sultanıydı. ancak onlar da kendilerine daha büyük unvanlar vermişlerdir.
yukarıda bir arkadaşımız kanuni'nin fransuva'ya yazdığı mektubu aynen aktarmış zaten, benim tekrar yazmama gerek yok...
biraz daha geriye gidersek; ulusumuzun ilk büyük hükümdarlarından birine. çin kaynaklarında geçen ismiyle motun. bizim bildiğimiz ve çocuklarımıza verdiğimiz adıyla da mete han. ama bu hükümdarımız kendisine tanrıkut unvanını layık görmüştür ve tam ismi tanrıkut mete han'dır. tanrıkut, bütün gücünü sonsuz ve ulu tengri'den alan, tengri'nin yeryüzündeki memuru anlamına gelmektedir.
burada mete han ile atatürk'ü kıyaslamıyorum, yanlış anlaşılmasın. ikisi de benim çok sevdiğim ulus önderleridir. ancak, orduyu ve devlet düzenini sistemleştirip bir ulusu ilk defa bir dünya gücü yapan insan bu unvanı alıyor da, bir ulusu yok olmaktan kurtaran insan neden atatürk unvanını alamasın?
buraya kadar yazdıklarımın hepsi varsayımdı.
senin ortaya attığın bu önermeyi kökten yıkacak ufak bir hatırlatmayı da sona sakladım. hayallerini yıkacağım için üzgünüm. * bilindiğinin aksine "atatürk" kelimesi türklerin atası demek değildir. "ataları gibi türk" demektir. ismet inönü tarafından gazi mustafa kemal'e ilk olarak "türkata" soyadı önerilmiş, ancak mustafa kemal bunu reddetmiştir. o, kendini "ataları gibi türk" anlamına gelen soyadına layık görmüştür.
bugün kazakistan'ın doğusunda yaşayan türkata adlı bir topluluk vardır. soyları göktürk hanedanlığı aşina'ya dayandığı için onlara çevre halkı tarafından bu isim layık görülmüştür. inanmayanlar araştırabilir.
--spoiler--
benim varoluşumdaki tek olağanüstülük, türk olarak dünyaya gelmemdir.
yaşadığı ülkenin atasından memnun olmayan gitsin memnun olacağı ataların ülkesinde yaşasındır. kimse kimseyi zorla tutmuyor bu topraklarda. lütfen siktiriniz gidiniz.
kimileri, osmanlı sultanlarının alçakgönüllülüklerinden ve atalarına olan saygıları gereği böylesi bir isme rağbet etmediklerinden bahisle mustafa kemal'e gönderme yapıyor yapmasına da iddia edilen bu alçakgönüllü tavrın değerlendirmesini, kanuni sultan süleyman'ın fransa kralı fransuva'ya gönderdiği ünlü ferman'ındaki ifadelerini okuyup ondan sonra yapmak umarım daha doğru bir hareket tarzı olacaktır.
"Ben ki, sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç giydiren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Rum'un , Dulkadiroğluları Vilayeti'nin, Diyarbakır'ın, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Haleb'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, bütün Arap memleketlerinin, Yemen'in ve daha nice ülkelerin ki, büyük atalarımın Allah kabirlerini nurlu etsin karşı konulmaz kuvvetleriyle fethettikleri ve benim muhteşemliğimle de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle fethettiğim nice memleketlerin sultanı ve padişahı olan Sultan Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sulan Süleyman Han'ım.
Sen ki, Fransa vilayetinin kralı olan Françesko'sun."
- işte! ego dediğin böyle kuşsütü ifadelerle beslenecek ki enginlere sığmasın, taşsın!
yoksa, mustafa kemal; atatürk soyadını almış ya da almamış ne fark edecek. kaldı ki, ona sadece 'mustafa kemal' de desen atatürk soyadı kendiliğinden çağrışıyor zaten.
siyaset yapacam birilerini eleştiricem diye *ünü yırtan kişilerin kusur saydığı kusur olmayan davranışlardan biridir. kişi yaptığı icraatlarla anılmalıdır böyle detaylarla değil.