Bir patlama...bir duman...ve bütün bir şenlik alayı,
Sahnelediği oyunu seyreden kalabalık; haşin, azgın
Tırnaklarıyla bir kahredici elin, didik didik,
Yükseldi havaya bacak, kelle, kan, kemik...
Ey yüce patlama, ey öc alıcı duman,
Kimsin? nesin? bu saldırıya iten ne, sebep ne? kim?
Arkanda bin meraklı bakış ve sen yoksun,
Görünmeyen bir eli andırıyorsun, kurtarıcı.
Sesinde o öfkenin o korkunç yıldırımı var ki
Her yerde hak ve kurtuluş duygusunu tetikler.
Vuruşunla kahredici ayağı titrer zorbalığın,
En gururlu, görkemli tâcı sarsar yaklaşışın.
Silkip yüzyılların boyunlarındaki ilmiklerini, en çetin
Bir uykudan uyandırır milleti dehşetin.
Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna kurmadın!
Attın...ama yazık ki, yazıklar ki vuramadın!
Dursaydı bir dakikacık (bu hep) geçen zaman,
Ya da o durmasaydı o tâlihsiz taç,
Kanlarla bir cinâyete pek benzeyen bu iş
Bir iyilik olurdu, benzeri yüzyıllarca geçmemiş.
Ancak, rastlantı... âh o güçlülerin dostu,
Güçsüzlerin, zavallıların değişmez düşmanı,
Birden yetişti etkisiz kılmaya, bu yakıcı planı,
Söndürdü bir nefeste bu parlak umudu;
Yazdı, alay etmek için bilinçsiz yazgı,
Zulüm tarihine bir övünme önsözünü.
Kurtuldu; hakkıdır, alacak şimdi öcünü;
Ancak; unutmasın şunu (ki) alçaklığın tarihi:
Bir milleti çiğnemekle bu gün eğlenen (alçak)
Bir anlık gecikmeye borçlu bu keyfini..
Günümüz türkçesiyle bu manaya gelen. Vatana ihaneti belgeleyen şiirdir.
rezil bir şiir. abdulhamit devrildi yerine gelenler bin beter iş yaptılar. akif'te bu pişmanlığı görebilirsiniz. tevfik fikret bu nedameti göstermiş midir bilmem? kurtaracağız diyenler ülkeyi daha beter bir batağın içine sürükledi. ermeni bir teröristi övüyor orada ölenleri dert bile etmiyor. bu kadar mı kansızmış işte.
türk edebiyatının en yüz karası eseridir. gerçi "sis" de ondan aşağı kalmaz ama, bu direk terörizm propagandası... hem de padişaha bomba atan ermeni komitecilerine yazılmış; "attın ama yazık ki vuramadın!"
al bugüne, ankara garı'na tüp koyan pkk'lıya oku:
"bir müddet gecikme (ama olsun)
ey şanlı avcı tuzağını boşuna kurmadın
attın ama yazık ki vuramadın!"
tevfik fikret'in kederini akıttığı eseridir.
demokrasi dediğin de böyle olur.
tevfik fikret, suikastçiye düzdüğü methiyeler sebebi ile ne hapis yatmıştır ne ifade vermiştir.
bir darbe... bir duman... ve bütün bir gürûh-ı sûr,
bir ma'şer-i vaz'ı temâşâ, haşin, akuur
tırnaklariyle bir yed-i kahrın, didik didik,
yüseldi gavr-ı cevve bacak, kelle, kan, kemik...
ey darbe-i mübeccele, ey dûd-i müntakim,
kimsin? nesin? bu salvete sâik, sebeb ne? kim?
arkanda bin nigâh-ı tecessüs, ve sen nihân,
bir dest-i gaybı andırıyorsun, rehâ-feşân.
mâlik sensin o servet-i ra'dîn-i gayza ki
her yerde hiss-i hakk u halâsın muharriki.
sadmenle pâ-yı kaahiri titrer tegallübün,
en gırca tâc-ı haşmeti sarsar takarrübün.
silkib ukuud-u rikba-i a'sârı, en çetin
bir uykudan uyandırır akvâmı dehşetin.
ey şânlı avcı, dâmını bîhûde kurmadın!
atdın... fakat yazık ki, yazıklar ki vuramadın!
dursaydı bir dakîkacağız devr-i bî-sükûn,
yâhud o durmasaydı, o iklîl-i ser-nigûn,
kanlarla bir cinâyete pek benzeyen bu iş
bir hayr olurdu, misli asırlarca geçmemiş.
lâkin tesâdüf...âh o kavîler münâdimi,
âcizlerin, zavallıların hasm-ı dâimi,
birden yetişdi mahve bu tedbîr-i hârikı,
söndürdü bir nefesde bu ümmîd-i bârikı;
nakş etdi bir tehekküm içün baht-ı bî-şuûr
târih-i zulme bir yeni dîbâce-i gurûr.
kurtuldu; hakkıdır, alacak şimdi intikaam;
lâkin unutmasın şunu tarih-i siflekâm:
bir kavmi çiğnemekle bu gün eğlenen...(denî)
bir lâhza-i teahhura medyun bu keyfini!