anlayışlı, güvenilir, dürüsüt, açık sözlü, tatlı dilli olmak... tabi, paralel bir evrende böyledir belki, bilemeyiz. ama yaşadığımız gezegende piç olman gerek.
piç olun, seviyormuş gibi yapın. kız size bağlansın ondan sonra aldatın, kızın hayatının içine edin ve çekin gidin. yaptınız mı bunları? hah işte şimdi kızın hayatının aşkı oldunuz!
piç olmak, aldatmak, köpek gibi azarlamak, sevmediğin halde sever gibi yapmak, saçlarını okşamamak, hakaret etmek, tek gecelik birliktelik düşünmek, namusuyla oynamak. *
bunun bir listesi yoktur her insan farklıdır haliyle beklentileride farklıdır ve genelde kişinin ruh haline göre de bu beklentiler değişir. kısacası size aşık olacağı varsa olur.
seni deli gibi seviyorum, ilk aşkımsın demek, deli gibi ilgi göstermek. yüz bulamazsa hastayım, sana ihtiyacım var demek.
sonra da ben iyileştim ya, işim var, çalışıyorum, almanya' dan oğlum geldi gibi bahanelerle tüm ilgiyi hatun kişisinin üstünden çekmek.
kısacası; ilgi manyağı yapıp şımartmak, sonra da göt gibi bırakmak.
daha da kısacası; şerefsizlik.
hangi kızdan bahsedildiğine bağlıdır. her kız ayrı bir şeye tav olur. mesela bazıları benim telefonu dakka başı çaldırır, bazıları aldatır resmen. çözemedim ben. yok bunun kuralı...
siz de kendinizi adadığınızda aslında hiçbiri çok da zor olmayan eylem, tavır ve tutumlardır. tarafların karakter ve hayat felsefesince kıyaslanabilir birer yaşam sürüyor olmaları işleri çok daha kolaylaştırır. konu ve mekan ne olursa olsun yaşanan her anı hafızanın derin noktalarına yerleşir, mutluluk tabu olmaktan uzaklaşır.
elbette bir gün gelir zorluklar keşfedilir. tüm bunları aşıp da onun için "hayatımın aşkı bu işte" dediği o erkek olduysanız, fedakarlık ve uzlaşı birlikteliğin ilk günkü gibi taze ve devamlı kalmasını sağlar.
he yok eğer farklı dünyaların insanlarıysanız, birlikte zaman geçirmek en ufak fikrinizin olmadığı bir konudan tekrar tekrar bütünlemeye kalmak gibi hissettiriyorsa, vaktinizi ve enerjinizi harcayacak başka kişilere yönelmek sizin için daha verimli sonuçlar verebilir.