ergenlikte başlayıp 30 larda son bulan süreçtir. bu süreçte aynalara daha fazla bakılır ve kapris katsayısı çok yüksektir. zamanla ters orantılıdır 30 larda bir kız sıfır sinire sahiptir.
bir erkeğin götünün kalkma süreciyle hemen hemen aynıdır ama erkeklerinki biraz daha erken kalkar; çünkü onlar kaldırmaya alıştıkları için kaldırılınca çabuk tepki verirler. kızlar ise kaldırılmaya zaten alışkındır. bilmiyorum, anlatabildim mi.
yolda yürürken sürekli ona bakmanız bile yeterli olacak bir sebeptir. eğer ki bunu fark ederse hemen bir yürüyüş havasına bürünür ki dikkat edin alay konusu olacaktır. dikkat dedim ama demi.
tabi bir süreçten bahsediliyorsa, kesinlikle determinizmden bahsetmek de gereklidir diye düşünüyorum. incelersek:
sürecin sonunda hatun kısmının götünün kalktığı sonucuna varılacaktır; o halde elimizde -öyle ya da böyle- bir sonuç vardır. buradan nedene bakmak gerekecektir çünkü her aynı sebep koşullar değişse de aynı sonuca götürecektir bizi.
sıkıldım mına koyim. gel kabaca ve biraz da "erkekçe" şu durumu olabildiğince ilkel bir şekilde tarif edelim:
aga hatun kısmına devamlı "dur, sus, otur, bacaklarını kırarım" komutları verilir etrafından.
bi erkek olarak da bize paso "ye olum, götür baboli, benim olum şöyle çapkın böyle öttürür" deyu gazlar verilir.
sonrasında hatunun sosyalleşme imkanı artar. erkeklerin de herzaman sahip oldukları rahatlıklarına nazaran ellerinde hatunlarla ciddi tecrübeleri yoktur yani işin özü genelde abazayız hafızotti.
ee sonra noluyor? nispeten rahat bir ortama kavuşmuş hatunlarla, hatun münasebetine aç erkekler aynı ortamda kafa kafaya geliyor. biz, dilimiz dışarda dolaşırken, bu hanım ablalar gayet de seçici konuma geliyor. çünkü bir ya da bir kaç hatunla birlikte olmak, cinsellik, duygusal tatmin gibi şeylerin dışında/yanında biz erkekler için basbayağı statü belirleyen bir şey oluyor.
şimdi satırlarda hemcinslerimize kaydırdık da tepki vermesinler. sakin olun yavrucum. ben mesela, 33 yaşındayım ama orta 3te bi kızın elini tutmuşluğum var sadece. onun dışında bi de bi arkadaşımı yanağından öpeyim derken yanlışlıkla dudağına değmişti dudaklarım. kız da çok çirkindi amk. ben arkadaşlarla bi el batak atıp gelicem hacı, öptüm çok.
kaldırımda yürürken göz göze gelmenizle start vereceğiniz süreçtir. işin kötüsü götü kalkmış kız, onu indiren birine denk gelene kadar atmosferde dolaşır.
sonunda 'eşiği' olan bir başlık açmış olmaktan gurur duyuyorum, önce bunu belirteyim.
düşük bir eşik şüphesiz. karşındaki insanın götünün yok yere kalktığını izlemekten daha keyif verici bir şey yok kesinlikle. turgenyev üstadın da dediğin gibi az önce yapılan budalalığı görmek kadar can sıkıcı bir şey yoktur.
tanışırsın birisiyle aslında pek fazla da umurunda olmaz. sadece az önce tanıştığın biridir. beni de güzel zannettsin düşüncesiyle hemen erkek arkadaşından söz açar. hani biz diyeceğiz ki hımm bunun da sikeni varmış helal olsun. demek benim gördüğüm kadar çirkinj değilmiş. bu düşünceye saldıktan sonra bizleri potansiyel aşıkları olarak görmeleri dünyadaki en büyük budalalıktır.
ya cansu geçen gün tanıştırdığın çocuk var ya galiba benden hoşlanıyorsun cümlesini kurmaktan büyük bir keyfi duyarlar. nereden çıktı canım demez cansu. çünkü o da aynı bok. cansu da bir başkasıyla tanışsa o da kesin benden hoşlanıyor bu bebe diyecek..
ha bu arada saçının rengi çok güzelmiş dersin laf arasında. o andan sonra bütün dikkatleri saçına çekmek için kavrulur gider. çünkü güzel demişsin bir kere. yalan da olsa. gelen çayı bile saçıyla almaya çalışır. tuvalete giderken verir ayarı yine saçları dalgalandırarak..
ojelerin çok güzelmiş bile desen yarrrağı yedin gittin. aa öyle mi ya cidden. nesi var ki sıradan oje işte hehehe.
yani daha anlatayım anlatmasına ama bir boka yaramayacak. kime ne konuşuyorum amk. eksilemenize bakın siz.