oldu. adını ülkü koydum. birlikte niloya izliyoruz. bana babiş ya da babacım diyor. 16 aylık. korktuğunda beni çağırıyor. dünyada cenneti yaşatıyor bana. kızı olmayan baba oldum demesin.
Her gün, mütemadiyen her gün dizimin dibine oturtup uzun uzun saçlarını tarayacağım.çiçekli elbisesinin içindeyken masallardan çıkıp gelmiş gibi hayran hayran bakacağım ona.ellerine, o minicik ellerine kına yakacağım mutlaka.koklaya koklaya öpeceğim sonra ellerini.çilekli toka ve pembe kurdelalı rugan ayakkabı alacağım kesin.dantelli kar beyazı çoraplarını da eksik etmeyeceğim.
çilek kokusunun parfüm kokusundan daha güzel olduğunu, onun yüzüne en güzel bu kaş şeklinin gittiğini, saç renginin ilk günkü gibi kaldığında ne kadar güzel bir renk alacağını, yüzüne süreceği her boyanın onu daha erken yaşlandıracağını dolayısıyla doğal olanın daha uzun ömürlü ve sağlıklı olduğunu anlatacağım biraz büyüdüğünde.
büyük lokma yemekten ve büyük söz konuşmaktan allaha sığınırım elbette ama bir gün kız annesi olursam kadından bozma her şeyden uzak tutacağım kızımı.küçük bir kız çocuğuna yakışır gibi yetiştireceğim.çiçek gibi koklaya koklaya, şiir gibi okuya okuya.
Bir gün kızım olursa başına papatyadan taçlar yapıp,dünyanın en güzel elbiselerini giydireceğim.Her gün masallar anlatacağım ona,resimler yapacağız birlikte, renklerle arkadaş olmayı öğreteceğim annemin,dedemin bana öğrettiği gibi.Hayallerinin elini bırakmamasını söyleyeceğim her seferinde.Yıldızlar bir geceyi nasıl aydınlatırsa hayallerimizinde hayatımızı aydınlattığını anlatacağım.Her şeyden önce onu tüm dünyadan çok seveceğim,bir insanı sevmenin,doğayı sevmenin güzelliğini göstereceğim ona.