bazen uzaklara gidip sizi unutarak başka bir adamı sevindirse de vazgeçemediğiniz durum. öyle bir gölge bırakır ki üzerinize kolay kolay başkasını sevemezsiniz. hep o tatlı suratı, düzgün fiziği, zekayı, gülüşü, kabak rengine çalan saçları hatırlar iç çekersiniz. içtiğiniz zamanlarda ağlarsınız. zamanla kalpte kalıcı bir yer edinir ve o acı da bir parçanız olurken gülmeyi öğrenirsiniz. ama o acı bitmez. bitmesini sağlayacak biri de çıkmazsa yalnız ölürsünüz.
eskiden en güzel, en samimi duygularla yaklaşmanın tanımlama durumuydu. lakin bunu demek, sevmekten vazgeçin demek değildir. ama demek istediğim, artık sanki kimse sevgi ihtiyacından değil de, hayatının olumsuz yönlerinden sıyrılmak için, kendi tutkularını denemek üzerinde seviyor gibi gözüküyor. ya da ben çok karamsarım bilemedim. birini severken, o sevgiyi yaymak değil de, tek bir duruma sıkıştırma hali oluyor. sıkışıp arada kaldığı için de sevgi zannettiğimiz şey bile ölüyor.
bir kızı, gözlerinin içine bakıp sevebilmek. aynı yatağa girdiğinde, koynunda uzanırken bile ''seni seviyorum'' diyebilmek..
bir kızı sevmek,..
zordur abi zor.
mecnun bıraktı mı leyla'sını çöllerde?
peki ya ferhat? dağlara boyun eğdi mi?
bir çiçek kadar masum ve bir o kadar dikenli. yüreğinde onun yüreğini hissetmek, ellerine dokunurken teninin ötesinde, derinlerde senden bir parça görmek..
dünyanın en güzel şeyi nedir bilir misin abi?
yanında, dizinde yatarken gözlerine bakıp ''beni bırakma'' demesi. bırakmak istemiyorsun çünkü.. nasıl bırakıcaksın lan.. ilk aşkın o senin, nasıl..
ilk kez onun için uykusuzluk çektin.. ilk kez onun için günlerce aç kaldın.. ve gene onun için yüzlerce kilometre katettin. sırf yüzünü 2 saat görebilmek için..
bir kızı sevmek zordur abi zor..
bir kıza boyun eğmek, gururunu ayaklar altına almak daha zordur ama.
-gitme..
demek,
-beni bırakma
demek daha zordur. koynunda saatlerini harcayan, gözlerinde kaybolan kıza ''bir şans daha..'' demek daha zordur.
arkasından ağlamak kolaydır. özlemek, belki de yitip gitmesine göz yummak kolaydır..
zordur. karşılığı yoksa daha zordur. helede yıllar geçse dahi yine dönüp dolaşıp onu seviyorsan bu ne lan dedirtesi durumdur. aslında unutmuşsundur ama o böyle arada karşına çıkar ateş böcüğü gibi ışığını yakar geri söndürür sende hülyalara dalarsın. bir mevsim daha öyle geçer.
bir adamı sevmekten daha zor.. merak edecek daha çok şey var bilmediğin. daha karmaşık bir karşı cins, kalbinde hissettiğin.
bir adamı sevmekten daha zor; çünkü özlemini çekmek çok güç, çoğunlukla ne hissettiğini bile bilemeyen birinin.
karşılığı yoksa acı çekmek gibi bir mallığa değmez. ancak karşılıklı ama yaşanması sıkıntılı bi durum varsa ortada, işte o acılar size vız gelir tırıs gider. bol kese kontenjanından sallamıyorum, kendimden biliyorum. şöyle ki,
sevilen kızın anne babasıyla tanışılır, babayla durumlar iyidir, anneyle ise nanay.. annesi sizi pek de beğenmez, istemez. hatta canınızı ciddi ciddi sıkar, ama siz kızına olan sevgisini ispat için her türlü taklayı atarsınız, hiç hazzetmesenizde. anası hasta olur, kız için gider hastaneye annesine çiçek bırakırsınız, ama yine de laf yersiniz. kadına bişey beğendiremezsiniz, babası gelir "oğlum bakma hasta ondan,falan filan" çeker, sineye çekersiniz gülersiniz. çünkü sevdiğiniz kızın hatta aşık olduğunuz kızın annesidir o. ha bu hikayenin sonu olumlu bitmedi o ayrı* ama en azından emek vermektir, fedakarlıktır sevmek orası kesin.