yoktur. 2 yıl sonra sizin olduğunuz şehre geldiğinde dahi arkadaşına bundan bahseder ve hayal kurar. varın gerisini siz düşünün ilk başta arkanızdan ne kadar okuyup üflediğini.
terk etmenin "incitmeyen" versiyonu olmayacağından mütevellit belki "en az zararla terk etmek" cümlesi daha doğru olacaktır.. ki o da kişiden kişiye değişir.. kimine "ceren, sana bişi diycem" dersin, panikatak geçirir; kimine " yau bi sktr git artık" dersin, umrunda olmaz..
akışına bırakın her şeyin bir sonu vardır. zaten iplerin kopma noktasında ilişki size sinyalleri verecektir. güzel bir konuşmayla kırmadan, üzmeden; anlaşmalı bir şekilde ayrılın. kırılmasanız bile içinizde illaki bir burukluk olacaktır o da onca yaşanmışlığın bi an da yok olmasından kaynaklanan boşluktandır. Unutmayın bir derdi başka bir dert unutturur. bizim için o derdi unutturacak daha büyük dert yaşamamanı dilemek olur.
"ters giden birşeylerin olduğu aşikar. ne ben senin için vakit kaybı olayım, ne de sen benim için. ağzımızın tadı kaçmadan, kırıp dökmeden insan gibi bitirelim." cümlesi insan çiftler için güzel olur kanaatindeyim.
kesinlikle "sen daha iyisine layıksın" cümlesi bu yollardan biri değildir. zira artık bu cümlenin de şifresi çözülmüştür.
belki de en iyi yol, ona çok ilgi göstererek, salak aşığı oynayarak, onun sizden soğumasını, sizi terketmesini sağlamaktır. zira bir kıza çok ilgi gösterirseniz, sizi terkeder. *