hoşlandığı, hatta üstüne bi de borcam falan alıp evlilik hayalleri kurduğu, belki de simitlerine dantel örmek istediği beyinin, kocişinin benim koynumda bir prenses gibi uyukladığını görünce tarafımca şahsa yaşatılan elim vaqqa. kızlar, bi bakışım sizin bütün hayallerinizi yıkabilir. domestos stoklamaya başlayın açıkçası.
hakediyorsa ağlatmak gerekir bir daha aynı hatayı tekrar etmemesi için. tamam bizde ağlatılıyoruz ama bizim ağladığımızı bir tek yastığımız biliyor orası ayrı.
fazlasıyla basittir. kadınlar hep ağlar. en şeytanı bile, öyle bir ağlar ki, ciğeriniz sökülür. bir kız, kadın, ya da her ne şekilde hitap etmek isterseniz o şahıs, eğer gözyaşlarını saklıyorsa, o damlaların her tanesi buram buram acı ve gerçeklik kokar.
kadınlar ağlar, gözyaşını gösterenden değil de, gizleyendir asıl canı yanan.
lise 1'deyken ilkokul 5'ten itibaren çıktığım bir kız vardı. ondan ayrılmıştım. daha doğrusu beni aldatmıştı.
ben ergenliğinde vermiş olduğu gazla en arka sırada walkmanden müzik dinliyor ve derbederleri oynuyordum.
o sıra bizim sınıftan bir kız arkadaş geldi, "niye böylesin çok değiştin sustun kendine gel" dedi. ben de anlattım her şeyi ilişkimdeki, ben anlattıkça o ağlamaya başladı. ellerimle gözyaşlarını sildim " dur ya sen niye ağlıyorsun" dedim. sonra ne oldu sözlük biliyor musun bir süre sonra o kıza aşık oldum ve 11 sene sonra açılabildim. açıldığımda yine ağlıyordu. ben yine ellerimle göz yaşlarını siliyordum, ben de ağlıyordum o da benim gözyaşlarımı siliyordu. sanırım tek ağlattığım kadın o.
şu vakte kadar bir kere başardığım bir şey. imtihanda sınıftaki en inek kızın aldığı nota 20 taktıktan sonra kendisi ile dalga geçmem sonucunda kız sinirsel breakdown yaşadı. ben güldükçe o ağladı, o ağladıkça ben güldüm.