doğruluğunu kabul edemeyeceğim önermedir. sen sana yaklaşan her kıza karşı cinsel bir istek içinde bulunuyorsan bu istisnadır. ama istisnalar kaideyi bozmaz. örnek veriyorum bir sürü erkek arkadaşım var ve asla kendilerini sevgilim olarak düşünemiyorum. kendilerine sorsan onlar da asla öyle bir şey düşünmezler. bunu kabul edenler hiç mi karşı cinsten dostunuz yok lan?
bunu söyleyen üzerine bir de güzel kızla arkadaş olunamayacağını savunana sevgilin varken de güzel kızlara ilgi duyuyorsun farklı gözle bakıyorsun o zaman gay değilsin sonuçta öyle değil mi diye sorarım ben. ama oldu mu şimdi olmadı.
tanım: inanmadığım yargıdır. bir kızla bir erkek gayet doğal birbiriyle arkadaş olabilir. aşırı samimi olmamalıdır o ayrı tabi.
ya oğlum, kızım. her kimsen salak mısın? neden olamayalım lan. fesat köpek. bir ton kız arkadaşım var yan gözle bakmadığım kardeşim gibi gördüğüm. sizde sıkıntı var.
lezbiyen ve gay topluluklarının yaptığı önermedir çünkü onlar için;
-1 kızla 1 kız arkadaş olabilir.
-1 erkekle 1 erkek arkadaş olabilir.
-ama 1 kızla 1 erkek asla arkadaş olamaz.
eger sevgilinizin cok yakin karsi cinsten arkadasi varsa tamamen bunun tribidir. aslinda iki taraf birbirleriyle tamamen arkadasca hislere sahipse bu durum korkulacak birsey degildir. benim dusuncem aslinda en iyi arkadaslar karsi cins ile olur. cunku arkadasin her zaman senin goremedigin bir gozle sana yardimci olmasi veya bir gece klubune rahat rahat dam problemi olmadan gidebilmen, ailenin ona guvenip daha lisedeyken gece gec saate kadar senin disarda kalmana izin alabilmeni saglayan, evinden alip evine birakan, hayati kolaylastiran keyifli bir arkadasliktir.
şimdi birbirimizi yemenin alemi yok. allah aşkına karşı cinsten arkadaşlarınıza bi bakın. arkadaşlarınız derken vizeden vizeye selam verdiğiniz, ders notlarına bayıldığınız o dostlarınızı(!) kast etmiyorum. ya da toplantıda size pompaladığı raporlarla sizi ipten kurtaran o iş arkadaşınız da değil mevzu bahis. onlar zaten friend zoneda gariplerim. onları birer robot olarak görüyorsunuz. kastettiğim bu robotlar değil.
diyelim bi kafede toplandınız, lise ya da kampüs arkadaşları. freud'un bokunu yiyim işte adam yıllar öncesinden görmüş bu buluşmaları, gençlerin gözleriyle birbirini yemesini. yapacağınız tek şey roldür arkadaşım. mezuniyet muhabbetleri, iş hayatının sıkıcı ortamları... geçin bu ayakları, robot değilsen hissediyorsun karşındakine karşı bir şey. senin doğanda var. erkek, kız fark etmiyor, yaratan öyle yapmış makineyi. esprilere gülmeceler, boktan amfi hatıralarına kahkahalar falan, hissediyorsun. sadece ifade etmekten korkuyorsun. ya da toplumun sana biçtiği kaftanı giyip onu üstünden atmaya korkuyorsun. çünkü çıplak kalmak seni ürkütüyor. kendini ortaya atmak yerine ürkek ceylan gibi davranmayı tercih ediyorsun.
sonra da o hissetmeye korktuğun kız/erkek bir hanzonun ya da kezbanın eline geçince armudun iyisini ayılar yer deyip kendini kandırıyorsun. zaten bu sözü üreten dedelerimiz de o kabuğunu kıramamış, ezikliğini atasözü şeklinde yaymış durmuş. yayamayanlar da platonik aşk demiş, ordan yırtmaya çalışmış ama nafile elbette. ibret almasını bilene.