duruma biraz da kızın gözünden bakıyorum.
tahminimce oğlan kızı sevmek yerine takıntı duymaya başlamış. bunun başka açıklaması olamaz.
bir insanın aslında sizin suçunuz olmasa bile sanki öyleymiş gibi öldüğünü bilmek insanı kahreden bir durumdur.
kız ne yapsaymış?
istemediğini çocuğa geri mi dönseymiş?
bu işler ya olur ya olmaz. oğlanın kızın kararına saygı duymak yerine böyle bir saçmalığa karkışmasını gerçekten tek tuhaf bulan ben miyim?
birilerine suç yüklemeye ne kadar da meraklısınız.
Abi o değil de adam ölmüş ama kız mağdur. Neden? vicdan azabı çekecekmiş durduk yere şimdi hanımefendi! Ulan adam ölmüş diyoruz ölmüüüüşşş. Var mı ötesi? Kezbanlıkta son nokta.
Bi ara aklımı epey meşgul etmişti bu hadise.
Olaya bak cidden bir kevaşe için intihar edecektim lan.
Şimdiler de ise o günlerimi gülerek hatırlıyorum.
Ne hissediyosanız , nasıl seviyosanız merak etmeyin birgün bitiyor.
Ölene dek yüreğinizde kalmıyor o acı .
Bak yine aklıma geldi sızladı yüreğim ama en fazla bu yani.. *
Edene saygı duyarım çünkü kız için etmemiştir kendi duyduğu sevgi ve aşk için etmiştir. Ancak ne için ederse etsin değmeyeceğini anlayabilse keşke. Özetle yanlış yapmış kişidir.
gereksiz bir eylem. Değmez kardeşim, yapmayın. Dünyaya bir kere geliyorsunuz onu da heba etmeyin. Hayatınızı yaşayın. Unutmayın ışıkları kapatınca tüm bedenler aynıdır.
Bizi hayatından çıkaranlar için bir ömür yas tutamayız.
Hayatın boyunca uğruna acı çekmeye değecek biri olsa gitmezdi zaten.
Çünkü senin ruhuna dokunamayan anlamaz acını, anlamak istemez.
Umrunda değilsindir çünkü. Umrunda olmadığın biriyse gözyaşına hiç değmez.
Bir anda unutmak elbette mümkün değil, önemli olan bunu kabullenmek.
Buna alışmak...
Kim nerede mutluysa, huzurluysa orada olsun.
Ölenle ölünür de
gidenle gidilmez bazen...
Ne yapalım; canımız sağolsun...
O kişinin hayatı belli ki bir kız üzerine kuruluymuş sanki dünya da neredeyse 3,5 milyar kadın yokmuş gibi gidip de birine bu derece bağlanmak onsuz yaşayamamak tam bir saçmalık iyi ki de intihar etmiş salak, onun zaten kendine hayrı yokmuş.
