ağlamayı dert etmeyenlere dert olmuş durumdur. o " bir kız"ın onun için neler ifade ettiğini kimse bilemez. kendinden başka. ağlamak da hani, salya sümük değil. onu önemsemek, değer vermek, onunla mutlu olduğunuz içindir. yoksa yani siz ağlamayı eziklik olarak gördüğünüz için değil, hani biz de biliyoruz. allah demiştir, hangi kulum olursa olsun, benden daha çok seversen, onu senden alırım demiş. allah korusun. insanız sonuçta. serde olan delikanlılığa hiçbir zarar vermez ağlamak. sevgilisini dövenleri adam yeğleyenlerin olduğu bir yerde harbi duyguları yaşamak utanılacak bir şey değildir. ki böylesi bir durum için duygularıyla hareket edenler usul yolunu daha iyi bulur.
adam gibi hüzünlerdir adamı adam eden. ağlamasını bilmeyenin, kahkahasından bir bok olmaz. demiş şair.
bir erkek bir kız için ağlamayacak da sanayide dükkanı olan mahmut usta için mi ağlayacak amk!
yapılmaması gerekendir. hayatımda bir kere yaptım ve inanın bana şimdi o eski halime gülüyorum.. hayatta karşımıza neyin ne zaman çıkacağını bilemiyoruz, bazen hiç ummadığımız bir kişi hayatımıza girmiş ve bize yoldaş olmuş olabilir.. iyi ki tanımışım onu dersiniz.. ve geçmişte ağladığınız kişi içinde şimdi ki durumunuza gülersiniz.
insanın elinde değildir bir kız için ağlamak, zaten o sizin için bir kız değildir. Şöyle bir yere bakarsınız boş boş, belki dakikalar, belki saatlerce. Onun hayali gelir gözünüzün önüne, hayalinizde bile gülümsemez size, bir gülüşü için her şeyi yapmayı göze alacağınız kız. Puslanır gözleriniz yavaşça, kendinizi sıkarsınız, boğazınıza bir şey düğümlenir, içiniz sızlar, tarif edemediğiniz ve engelleyemediğiniz bir yangın vardır içinizde. Ve sonra iki damla göz yaşı süzülür yanaklarınızdan aşağı, yaşların içinde kaybolur onun hayali ve çaresizliğin içerisinde can çekişmeye devam eder aciz bedeniniz.
Eğer suç sizde değilse ve sonuna kadar haklıysanız saçmalık ve salaklıktır amma hiçte öyle değilse o zaman boğaz köprüsünden atlasın bir zahmet o herif.
