Genç şiir yazmıştır, gönderir:
- Beğenirseniz, yayımlamanız ricasıyla...
Güzel bir şey yaptığına inanmıştır; herkesin de bilmesini, görmesini ister yaptığı bu güzel şeyi.
***
Adam telefon eder:
- Seni şöyle asacağız, seni böyle keseceğiz.
Sorarsınız:
- Kimsiniz?
Söylemez kim olduğunu.
Neden?
***
Kızım koşa koşa yeni patiklerini getirip gösterir misafirlere:
- Bak benim bunlar, ne cici...
Herkes bilsin, öğrensin ister cici şeyleri olduğunu.
***
Çocuk yalvarır annesine:
- Kuzum söyleme kimseye ikmale kaldığımı. Sorarlarsa geçti, de.
Neden?
***
Ressam davet eder:
- Mutlaka gelin sergime.
Emindir eserlerinin beğenileceğinden. Ve övünecektir bununla.
***
Kaçakçı mal satarken, sağa sola bakınır:
- Lütfen söylemeyin başkasına benden aldığınız.
Neden?
***
Kadın baloya giderken son diktirdiği tuvaleti giyer, takıp takıştırır. Cümle alem görsün ister şıklığını, güzelliğini.
***
Jurnalcı, gammazlarken her zaman dost geçindiğini ima eder:
- Yalnız aramızda kalmalı.
Neden?
***
Vali, kaymakam, öğretmen mektup yazar:
- Bir boş zamanınızda ziyaretinizi bekleriz. Gelip görün yaptığımız işleri, açtığımız yolları, kurduğumuz okulu, onardığımız sınıfı.
***
Genel müdür gözdağı verir memurlara:
- Bu olay dışarıya sızmayacak. Gazetelere aksederse karışmam.
Neden?
***
Piyes yazarı, bir tanıdığına rastlayınca, cebine atar elini:
- Oyunuma gelirseniz davetiye takdim edeyim.
Kafasıyla gönlünden ortaya çıkardığı dünyanın, seyredilmesini arzular.
***
Politikacı kulis arkasındaki gerçekleri ve gerçek fikirlerini anlattıktan sonra rica eder:
- Sakın yazmayın bunları.
Neden?
***
Hatip, salona girerken, sezdirmeden hafifçe bakar etrafına, her yer dolu mu diye...
Daha çok, daha çok insan, dinlesin ister kendisini.
***
Kadın anlatırken macerasını, sesini alçaltır ve sorar:
- Kimse dinlemez değil mi bizi?
Neden?
***
Yaptıklarının duyulmasını, görülmesini, yayılmasını isteyenler... Ve yaptıklarının duyulmasını, görülmesini, yayılmasını istemeyenler...
Bizim memlekette hangisi daha çok bunların? Galiba ikinciler...
Neden?