metro turizmin başı çektiği otobüs firmalarıdır.
2006 senesinde iri kıyım bir arkadaşımla ankara'ya gidecektik. aynı sorun maalesef bizim de başımıza geldi. biz her ne kadar yapıcı yaklaşım sergileyip, nazik bir dile konuşmaya çalışsak da muavinin yaklaşım tarzı olayları çığırından çıkardı. en sonunda arkadaş dayanamadı aşağı indi muavinle. orada konuşmaya devam ettiler bir süre; ama daha sonra muavinin arkadaşa vurduğunu (vuruşçuk diyorum ben buna) görmemle ben de müdahil oldum olaya. daha sonra şoför de iştirak etti bize. güzelce bi sopa yediler. ama adamlar 10 kişi oldular. yan otobüsten gelen personeller oldu. iri kıyım dediğim arkadaş polis. silahını çekti korkutmak için. hepsi dağıldı bir anda. polisi aradılar bir de utanmadan "şikayetçiyiz, yola çıkacak şoförümüzle muavimizi çalışamayacak duruma getirdiler. üstelik bize silah çekti." dediler. polisler adamlarla bir süre konuştuktan sonra şikayetlerinden vazgeçtiler. biz de yarım saat sonraki başka bir otobüsle, en arka koltukta rahat rahat gittik. fakat ben bu firmayı tercih etmiyorum o tarihten beri. mis gibi kamil abi varken, pamukkale varken.
-abla sen şöle geç.. dur dur olmadı abi sen kalk oradan hay allah ya bu niye karıştı teyze sen oradan kalk ablada şişman sen de şişman orayı bi şişman bi zayıf yapalım ... cuma olum nasıl sattnız lan bu biletleri bir koltuğa dört kişi düşüyo.
-abi sistem çökmüş biz napalım...
-hay sizin sisteminizi zikim uğraş dur şimdi. amca sen şimdi oraya niye oturdun. amca oraya değil şuraya gözleri de görmüyo .. ..
Bir çok firmanın yaptığı uyanık türk girişimciliğidir. Geçen yakın bir arkadaş bu konu ile ilgili komik bir anısını anlatmıştı. 2 yolcuya da aynı bilet numarası satılmıştır. Muavin biletleri kontrol ederken ayakta bekleyen yolcuya, abi sen zaten bu abiden 5 lira ucuza almışsın biletini, ben sana bir tabure vereyim demiş.
Muavinin çözüm odaklı yaklaşımı sonrası, iyi pazarlık yaparak biletini 5 lira eksik alan adam ben 1 tabureye sığmam, 2 tabure getir bari demiş.
aydoğan turizm özellikle bayram zamanı çok yapar bunu.
m:muavin
ş:şöför
+:ben
-:bayanın biri
-38 numara yazıyor bilette. Bura benim yerim olması gerek.
+Bendede 38 yazıyor?
-:pardon muavin bey bi bakarmısınız?
m:buyrun?
-38 numarayı 2 kişiye kesmişsiniz.
m: kaptan bi bakacanmı
ş: ne diyon?
m:abi 2 kişiye aynı bileti kesmişler
ş: tabure aldık ya oğlum ver otursun işte. Bagaja yığdıydım bisürü var
-:Oha! Madem yeriniz yoktu neden sattınız kardeşim bileti?
ş: bu yazaneler yapıyor bacım bizim günahımız yok. Hep onların çakallığı şerefsiz bunlar bık bık bık...
sözün özü hepsi düzenbaz bunların. Yine de bilinen firmaları tercih etmek mantıklı olacaktır. Örneğin ulusoyun hiç yamuğunu görmedim şimdiye kadar. Hatta planınız 3-4 ay önceden belliyse uçağı tercih edin. Uğraşmayın bu kerkenezlerle
muş'tan çıkma bütün otobüs firmaları. Bir koltuğu 3 kişiye sattıklarına da şahit olunmuştur. Yaptıkları danalık yetmezmiş gibi, pişkin bir şekilde yolcuları hostes koltuğuna yönlendirirler. istisnasız her sefer öncesi koltuk krizi yaşanır.
başıma gelmese de üç kere şahit olduğum durumdur. Bu durumda az cazgır olan yerinden olur. Hatta bir kere bir kızcağız 12 saat yolu hostes koltuğunda gitmişti.
metro firması iki kişiyi bir koltuğa satarak bu işte aşmıştır. son bindiğimde böyle bir şey olmuştu. bir de terminal yerine alışveriş merkezinin birinde indirdi beni. olsun eve daha yakındı indim ben de.
aslında otobüs firmalarının pek suçu yoktur. firmaların acentelerinin yaptıkları ibneliktir.
kendi kontenjanlarını aşarak, diger acentelerin koltuk hakları ihlal ederek, satılmış koltukları tekrar satarlar.
bu ibneler firmanın prestijini düşürdükleri gibi, müşterinin sinir kat sayısını yükseltirler.
(bkz: ters orantı)