ben 17 yaşında aşık oldum. iri dalgalı, dolgun yanaklı, ince belli, buğday tenli esmer bir kızla öpüştüm dershane teneffüslerinde.
bana sorsan o zamanlar "aga güven çok önemli yeeaa" diye şahane öğütler verirdim sana. "gelcekte evleneceğim kızı buldum" deyu da sağda solda dolaşmayı ihmal etmezdim herhalde.
aşkın kimyası dedik gerçi de yok öyle bir kimya. galiba her şey çizdiğin sınırlarla ve verdiğin ödünlerle alakalı. ortak paydada (ıyyk ortak payda ne amk ya) buluştuğunda olup gidiyor.
off sıkıldım lan yalandan büyük cümleler kurmaya. tek ilişki yaşayıp aşkın kimyasını çözen tip; sen tam bi gerizekalısın,
beyinsizsin. er geç anlarsın sorgusuz sadakatinin cezasını.
bence aşkın kimyası tecrübe ile çözülür. çünkü hemen hemen ilişkiler de yaşanan olaylar birbirine benzer ve bu benzerliği tecrübe ile anlayabilirsiniz. kişilik olarak karşı tarafı çözseniz bile aşkın kimyasını çözmek çok farklı bir şeydir. ben ilk çıktığım kızdan sonra kendimi aşkın kimyasını çözmeye adadım.
bi tane insan tanısan da 10 tane insan tanısan da tam anlamıyla öğrenemeyecek olduğun olaydır. her insan başkadır. aşkı güzel yapan da bu bilinememe durumu sanırım.