gerçekten sevgiyi bilenlerin yaptığı şeydir. birini çok sevince üstüne bir de kavuşamayınca başka kimseyi sevmek mümkün olmuyor. sanki kendine, yarım kalan aşkına, yaşanması mümkünken yaşayamadıklarına ihanet ediyormuş gibi hissediyorsun... ''birini çok sevmenin bedeli bir daha kimseyi sevememekmiş...''
sevebilme kabiliyeti yüksek kişinin kırgın duruşudur. bunu kimseyi sevememek olarak adlandırmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. birey birini çok sevebildiyse hele de karşılık alabildiyse artık duygularının ne kadar değerli olduğunu biliyordur ve ne kadar çok sevdiyse o kadar kırılmıştır. kişi tekrar sevmekten ya da kırılmaktan korkmaz, korkmamalıdır. tam tersine sahip olduğu bu sevebilme becerisini tekrar karşılık bulacağı kişiye kadar doğru değerlendirmek ve manasızlaştırmak istemez.
çok üzüldüm, çok kırıldım ama yaşadığım her şeyden razıyım,
sevmek, sevilmek o kadar güzel ki tekrar yenilmeye hazırım.
her insan bir kez sever, yani bir kez gerçekten sever. olursa devam eder, olmaz ise başka insanlardan hoşlanır. ama sevmez.
ben lise zamanlarında bir kıza çok aşıktım. platonik, uzaktan seviyorum kızı ama baya aşkımdan ölüyorum yani. biraz harçlıklarımı biriktirdim, gümüş bir bileklik aldım, cesaretimi topladım, hem ona sevdiğimi söyleyecektim, hem de bilekliği hediye edecektim... "yürü git be salak" tepkisi alarak reddedildim ama tabi, bileklik de elimde kaldı.
ama sevmekten vazgeçemedim, yine aşıktım, hem de en azından bu sefer o sevildiğini biliyordu. sonra mezun olduk liseden, tabi bir daha nerede göreceksin...
üniversite için dershaneye yazılmıştım bir gittim o da o dershande! ama anlamı yok, seviyorum, aşığım, biliyor ama o sevmiyor... dershane bitti ben üniversiteyi kazandım gittim. üniversitede ilk sene okurken dershaneye de bir uğrayayım dedim bir gün, gittim baktım yine orada. geçen sene kazanamamış bir yıl daha hazırlanacakmış ama arkadaşları filan hep gittiği için yalnız kalmış. beni görünce yanıma geldi, dershanenin kantine oturduk. ısrarla hiç onu sevdiğim, sevdiğimi söylediğimde o gümüş bilekliği yüzüme atıp "yürü git be salak" dediği mevzulara hiç girmiyor, paso liseden, hocalardan, okul anılarından konuşuyor... konuştu konuştu... ben sonra araya girdim, "seni seviyorum, ilk gördüğüm andan beri, yıllardır her gün artan bir sevgiyle seviyorum" dedim. duraksadı... yüzü düştü, "biliyorum" dedi. "ama artık her şey için çok geç..." diye devam etti. bir sessizlik oldu. "keşke ben reddettikten sonra biraz daha zorlasaydın." dedi. "bir sonuca varır mıydı ki?" diye sordum. "varırdı" dedi.
kalktık, vedalaştık... baya iki sevgili gibi vedalaştık ama, ben görüş açısından çıkıp gidene kadar arkamdan bana baktı.
doğum gününü biliyordum, bir gümüşçüye gidip bir bileklik aldım. dershaneye gittim, derslerinin bitmesini bekledim kantinde aynı oturduğumuz masada. beni gördü yanıma geldi hoşgeldin beşgittin muhabbetinden sonra gümüş bilekliğin olduğu kutuyu çıkardım. "bunu vermeye gelmiştim, bugünün doğum günün olduğunu biliyorum" dedim. gülümsedi, kutuyu alıp açtı. gözleri doldu. "bu sefer bunu reddetmeyeceğim ama daha önce de söylediğim gibi, artık her şey için çok geç" dedi. anladım, bir sevgilisi filan vardı. sormadım öyle olup olmadığını da... yine vedalaştık... yine ben kaybolana kadar bana baktı arkamdan, onu son görüşümdü.
bırak sevgilisi olup olmamasını baya nişanlıymış kız birisiyle. kısa süre sonra da evlendi zaten.
ondan sonra kimi sevdiysem aynı şeyleri hissedemedim, sanki hala onu seviyor gibi hissediyorum. belki kavuşamadığımdandır, belki sevgili olsaydık ayrılacaktık filan her neyse, ama ondan sonra o kadar sevgilim oldu hiçbirinden ayrılırken, hiçbiri arkamdan ben gidene kadar bakmadı, ben de bakmadım...
insan gerçekten sanırım sadece bir kez gerçekten sevebiliyor.
Sene olmuş 2023. Alternatifler çok. Biz y kuşağına öğretilen bu acılı arabesk aşk modu ne yazık ki artık global dünyada işlemiyor. Ya bu çağa ayak uyduracağız, yada sözlüklerde ağlayacağız.
ilerleyen yaşın önemi olduğunu düşünüyorum.
20 li yaşlarda çılgınlar gibi hormonluydum değil sevmek tapardım.gençlik ateşi mi artık enerji mi bilmiyorum.
şimdi birini o derece sevemem yorgunluk hormonların azalması daha sakinim yaşla çok ilgili.
off ne gerek var sakin olun yorulursunuz.
israf haramdır.