sevmekten ziyade sempati duymaktır bir kere görüştüğün biri için. her şeyiyle sevmek ancak herşeyini tanımakla mümkün olacağından hareketle bir insanı tam olarak tanımak için şu üç şart olmazsa olmaz kaidelerdir: ilki yolculuktur; fedakar mı bencil mi zorluklara karşı seni mi yoksa kendini mi himaye ediyor bunlar saptanır. ikincisi ise ziyafettir; bir insan eğer aç olmasına rağmen bir ekmeği arkadaşıyla paylaşması istendiğinde fazla olan yarımı arkadaşına ikram ediyorsa şayet , arkadaşının yararını kendinden fazla düşündüğü sonucu çıkarılabilir. son olarak ise ticarettir; -ki bilenler bunun ne anlama geldiğini ve insanı tanımak için ne ifade ettiğini gayet iyi bilirler.
sonuç olarak bir insan bir kez görüştüğü birine karşı anca sempati duyabilir, bunun ötesine gitmek içinse bu üç şart asgari derecede yerine getirilmesi gereken hal ü hareketlerdir.
tavsiye: evlenilecek bir insanı tanımak içinde bu metod kısmen uygulanmalıdır ki, evlendiğin adamın veya kadının yalnızca cinsi arzularının tatmini için mi yoksa hayatının geri kalan kısmını seninle paylaşmaya aday olabilecek nitelikte olduğu için mi evleneceğini belirleyebilesin.
bi kere gorusursun muhabbeti tatli gelir, kendi tatli gelir, sonra ozlersin. bi bakmissin daha cok gorusmek istiyorsun sonra ver elini paris. yok o kadar da degil.
olmaz gibi görünen ama gayet olabilen durumdur. sonra göremesen de, uzakta olsan da, seversin o'nu..
her gün daha çok hemde.. utanmadan özlersin bile.. bu bazen bir dost, bazen hiç sevgilin olamayacak olan dolayısıyla
arkadaşın olarak kalacak kişidir, ya da bazen hiçbiri. kısaca şansına ve kaderine bağlı değişir o sonuçlar.
ama olur. net.