sorgu meleklerinin anında sorguya çekip rabbin kimdir kimin ümmetindensin sorularına maruz kalacak sorulan sert sorulara eğer doğru cevaplar veremezse vay haline denilesi kemalistir. evet..
islam inancına göre kimin ne kadar inandığını allah bilir. bunların ahlak bekçiliğine alışmıştık ama artık zıvanadan çıkıp allahmış gibi kimin imanlı olup olmadığına karar veriyorlar.
" bu konuları kalu bela' da konuşmuştuk, traşı kesinde mahşere kadar uyuyayım " denilerek işgüzar melekler postalanır.
not: " o an geldiğinde " saklanacak bir şey yoktur. herşey gün gibi açık ve aşikardır. sorgu meleği gibi aracı kurumlar gereksizdir.
" sen ve o " gerisi laf-ı güzaf. daalın şimdi.
kemalistleri gram sevmem ama konu içeriğinin kemalistlerle ne alakası var her ınsana gelıcek o tur sualler her kemalistin bu sorulara cevap veremıcenı her kemalıst olmayanın bu sorulara cevap verebılcenımı sanıyorsunuz
ınsanların dini inancını kalbındekı iyiliğin ölçüsünü sizler bilemezsiniz.
toprak kapatılıp hoca dua okurken sorgu meleklerinin hemen kabrin içine girip sorgulamaya alma hadisesidir. sorulara cevap veremeyen kem küm edenlerin vay haline.
kelimei şahadet bile getirse tamam inanıyorıum bile dese kabul görmeyecek andır. ben değil kuran öyle diyor ben inanıyorum bu benim doğrum sen inanmıyorsan ne yapalım yani hüşo seni bağlar.
kuru kuru inanmaktansa, kuran ve tevrat'ta yazanların, ( buna incil'i dahil etmiyorum çünkü hristiyanlar bile incil'in birabir tanrı kelamı olmadığını kabul ediyor ) hangi toplumlardan nasıl araklanmış olduğunu araştırıp, sorgulamanı tavsiye ederim. ama tabi yine sen bilirsin.
150 milyar insan geldi geçti dünyada. Bütün insanlığı kendine ait zannediyorsun. Gerçekten de fantastik cin, melek gibi arap efsaneleri ile karşılaşacak sanıyor, yazık.
frank sen şu kemalistlere takıldığın kadar sana bana giren zamlardan bahsetsen biraz. o zaman kabre kimlerin girdiğini de anlamış oluruz. aynı gemideyiz farkında değilsin.
allah gani gani rahmet eylesin hayratlı bir arkadaşım vardı, arkadaşımdı ve büyüktü benden ağabey derdim canım gibi severdim,vefat edene kadar sürdü arkadaşlığımız. (levent sanayine tanışıp arkadaş olmuştuk)
hayratın da sayılı ailelerindendi, koçkahramanlar.
hayrat doksanların başında ilçe olduğunda çok sevinmişti, hatta aklımda kalan koç(kurban) kesmişti,of'luluktan kuruldum artık huzur içinde ölebilirim diye.
ölmeden çocuklara vasiyet etmiş ,ulan a...ı s...m öldüğümde öldüğümde beni hayrat'a gömeceksiniz ,fakat cenazemi of'tan geçirirseniz mezardan kalkar hepinizin, a.....ı
s....m demiş, hem trabzonlu olup hem sanayide olunca insan biraz küfürbaz oluyor.
allah rahmet eylesin hayrat'a götürüp toprağa verdik ,dediği oldu huzur içinde yatsın,mekanı cennet olsun, el-fatiha.
bu of'lulara güven olmaz,sözlükte ki aynı,bir ara benim amca oğlum bakan deyip insanları tehdit ederdi,şeyimden aşağıya kasımpaşa. (harbi kasımpaşalıyım-1850-k.piyale)
şimdi kalkmış of'lu ustafa kemal'e laf sokmaya çalışıyor,
çapın yetmez hamsi buğulama.
kemalizleri sevmem ama atatürk'e de laf ettirmem.
hala şu kabir sorgusu ahiret günü cehennem azabı ödüllendirme ve cezalandırma şeylerine inanan insanlar gerçekten çok acayip. bunlar bir de mutlu insanlar bana sorarsan. çünkü cehalet mutluluktur.