*
kucağınıza aldığınızda patileriyle yüzünüzü okşadığı andır.
oyun oynamak için kendini sevdirme bahanesiyle yere yatıp boynunu büktüğü andır.
sabah ayna başında hazırlanırken kıskanıp kafanıza tırmandığı andır.
elinizdeki eşyaya gözleri dikip kuyruğunu sallayarak atlamaya hazırlandığı andır.
korkutmak için iki ayak üstünde üzerinize doğru koştuğu andır.
yorgunluktan mıyışıp kendini sevdirirken bir yandan da gırgır sesler çıkardığı andır.
başka bir kediyle ilgilendiğinizi gördüğünde sizi babanıza şikayet ettiği andır.
şapşallığından balkondan atladığı an değildir. kediyi merak öldürürmüş..
o hiç bitmek bilmeyen uyku halinden çıktığı an esnerken size bakıp esnemesi bunun akabinde diliyle bir güzel ağız çevresini temizleyip ufak çaplı kürkünü temizleyip hiç birşey olamamış gibi az önce mışıl mışıl uyuyan o değilmiş gibi cinlikle yanınıza gelmesi bu sefer kucağınıza üs kurması. ***
sabah işe gitmek için evden çıkarsınız, apartman kapısından uzaklaşıp 4. kattaki pencerenize şöyle bir baktığınızda,kedinizin camdan sizi izlediğini, evden uğurlarmış gibi baktığını görürsünüz. sanki size el sallıyordur, güle güle dercesine.
ayaklarını kendi cinsinin hazırolu şeklinde önünde bitiştirerek başı yukarda ve hafif yanda durduğunda, bunların yanında kuyruğunu da kendini çevreler şekilde kıvırdığında en güzel değil belki ama en asil duruşunu gerçekleştirmektedir.
her hali güzel her zaman sevimlidir.
yemek için çöp karıştırırken, peşinizden gelirken, uyurken ,doğduğunda gözü açılmamışken, mart ayında çocuk ağlaması gibi ses çıkartırken ve daha birsürü durumda iken güzel ve sevimli.