bu durum, alejandro amenabarın tez filmine konu olmuştur aynı zamanda.insan çoğu kez acımasızca olduğunu bilir ama merak duygusunu yenmesi çok zordur,hatta belli belirsiz bir haz verir insanlara bu ,örneğin tv ler de bunu kullanılırlar,en dehşet sahneler,etiğe aykırı bir biçimde sergilenir,amaç insanların merak duygusunu her daim diri tutarak çıkara yönelik mesajları iletebilmektir..
şahit olduğum bir trafik kazasında polisin "ateşle yaklaşmayın" diye avaz avaz bağırdığı çılgın kalabalıktan, ağzında sigarasını tutan amcanın "tamam ne bağırıyon atarız mna kym" deyip, sigarasını olay mahaline atarak çılgın kalabalığı çıldırtan hareketini gördükten sonra artık bakmadan da geçebiliyorum kazalara.
gayet doğal bir durumdur. çünkü kazalar ve birilerinin bu kazalarda ölmesi veya yaralanması her an yaşanan olaylar değildir. ayrıca türklere özgü bir davranış değil her insanoğlunda olan birşeydir.
tipik türk işidir. merak duygusu o anda son safhadadır. görmeden içi rahat etmez bu insanların. hayır baktıkları gibi yardım etseler ne ala, ama sırf bakarlar. sanki dizi film vs. oynuyor.
+ ayten hadi çık 2 sokak arkada kaza olmuş bakalım.
- ay yok canım arkada birisi intihar etmiş ona bakAcağım ben.
az önce başıma geldiği için biliyorum, gerçekten istemsiz oluyor. yolda yürüyorum, kafamı sola bir çevirdim bir kalabalık, dumanlar çıkıyor falan... sonra işte eve biran önce gidip duş alıp ardından uzanmak mı, olaya bir göz atmak mı derken, kendimi olay yerine yönelmiş buldum. evet gerçekten bu sorunun altında yatan psikolojik travmaları merak ediyorum.