dünyayı sadece okudukları itibariyle bilebilen, kendinin okumadıklarının da "uydurma" olduğunu düşünen, erol büyükburçlaşan yazardır. yakında hepimize özel mesaj olarak:
"benim dediklerimi okuyun,en büyük okuyucu benim,en doğru bilgiler benim okuduğum kaynaklarda"diye galeyana gelmesi muhtemeldir.
10 kasım'da Atamız'ın huzurunda "atam sizin hakkınızda ileri geri konuşuyorlar,konuştukları şeyler, tarihi belgede de geçiyormuş, olamaz bu olamaz bu" diyebilecek yazardır.
çok fazla ciddiye alındığını düşünüyorum kendisinin.çünkü ben latife ile konuştum, haberler iyi! bu şahsı kesinlikle tanımadığını, eve gelen gidenden mutlak surette haberinin olduğunu, atamızın ayakkabı bağlayacısı bile olsa mutlaka simaen tanıyacağını söyledi.kulaklarıma inanamadım! böylesine bir tarih cengaverini tanımıyor olamazdı.birden tansiyonum fırladı ve hemen salih bozok'a ulaştım.bakın dedim emin misiniz? elinde çok sağlam belgeler var, ata ile yemişliği içmişliği var, en stratejik kararlarda masada bulunmuşluğu var!yapmayın etmeyin.bir tarihi yeniden yazmak zorunda kalmayalım.hayır efendim nuh dedi peygamber demedi o da.tanımam da tanımam...
e hal böyle olunca beni aldı mı bir majör depresyon? salıverdim mi kendimi boş ufuklara? dedim onlar yanlış biliyor kimsenin suçu değil bu.onun suçu değil bu, bu benim suçum.lal olaydım, ahraz olaydım da dediklerine inanmayaydım!
bir neslin dünyasını yerle bir edip gitti.bir yangının külünü yeniden yakıp geçti.tarih buna hiç hazır değildi ama türk alfabesinde onun adını yazacak harfler çoktan tükenmişti.