yapılabilecek en büyük hatalardandır.
bir kadın için böyle birşey yapıldığında onun bilinçaltında kendinizi ona teslim etmişsiniz, çaresizsiniz ve onu deliler gibi seviyormuşsunuz gibi bir izlenim bırakabilir ki tehlikeli bir durumdur.
sizi parmağında oynatmaya çalışabilir, sizi garanti bir eş gibi görebilir, ilişkide üstün ve sözü geçen tarafın kendisi olduğunu size kabul ettirmeye çalışabilir.
hatta sizi elde etmiş, tamamiyle keşfetmiş ve ulaşmış, gizeminizi ortadan kaldırmış ve onun gözünde sizin keşfedilecek bir yanınızın kalmadığı kanısına da kapılabilir.
her kadın için geçerli olmasa da istisnalar kaideyi bozmuyor.
yetmez. dünyayı önüne koysan bile '' nerede uranüs? nerede satrün? '' der. kadınlar doyumsuzdur.
vakti zamanında yaşlı bi nine torunuyla beraber denize gitmiş. torunu kumlarda oynarken nine de örgü örüyomuş. derken kocaman bi dalga gelip küçük kızı ( torunu ) alıp götürmüş. kız deniz de boğulmak üzereymiş. nine de güçsüz ve yaşlı olduğundan hemen ellerini göğe kaldırıp '' uy allahım nolir torinimi bağa bağışla senden daha başka bişey istemeyrum '' demiş. evet bu nine lazmış. ve bu lazın duası hemen kabul olmuş. bir dalga gelip torunu sağ salim kıyıya vurmuş.
kadın bu durur mu?
tekrar sert bi şekil de ellerini göğe kaldırıp '' uy allahum bi de bunun şapkası olacağdı da '' demiş.
hülasa hikayeden de anlaşıldığı üzre kadınların istekleri asla bitmez. hep daha fazlasını isterler. hep hep hep!