elini tuttuğunuzda yüzünün kızardığına, sarıldığınızda veya öptüğünüzde titrediğine, sevdiğinizi söylediğinizde gözlerinin güldüğüne, karşınızda çıplak olmaktan utandığına, ne kadar güzel olursa olsun kendisine size layık bulmadığına ve hep onay istediğine* , acemiliğine, ürkekliğine ve tutkusuna şahit olmaktır.
ilk size açtıysa kalbini, kırmayın. çünkü en çok sizin için ağlayacaktır ve onu tek siz güldürebilirsiniz.
onun hayatı boyunca hatırlayacağınız biri olmak demektir.
muhtemelen onu en çok kırabilen, en çok ağlatabilen, güldürebilen ve düşündüren kişi olacaksınızdır. o yüzden bir kadının ilk erkeği olmadan önce tekrardan düşünmek gerek.
''erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister''
ilk olmak mesele değil tek olarak kalabilmek meseledir ki eğer bunu başaramazsa o kadının hiçbir boku olamaz o erkek. unutulmazmış, hep kalbinde kalacakmış falan filan ne biçim hikaye lan bu? unutulmaz diye bir şey olsa yıllarca birbirini sevip sonra evlenip sonra birlikte bu dünyaya bir çocuk getiren insanlar unutamaz, ayrılamaz. sevmedikten sonra tek gecelik sıradan bir ilişki yaşamaktan hiçbir farkı olamaz.
her erkeğin yaşamak istediğidir. ama bir tane laf vardır bilir misin? 9 kere sev onuncu olayım, gerçekten sev sonuncu olayım diye. gülücük gülücük gülücük.
Genelde kadınlar tarafından kötü hatırlanan oldukça Zor durumdur. Çünkü kadınların tabuları korkuları yüzünden hiçbir zaman gerçekten istemez erkekler ikna eder zorlar ve kadında ister istemez tecavüze uğramış hissi olur. Erkekler anlayamaz. ilkiyim diye hava atarlar halbu ki nelere yol açtığının farkında değillerdir.