Size bir şey söyleyim Mi ? Bu Olasılık %-% olasılıgı bıle olmaz bınde bır anca belki şu devirde. Hiç Sanmıyorum En iyisi biriyle konusmus bunlusmuslardır.. Belki Vardır Ama O bize Gelir mi ? Bilmem veya sansınız çok iyi olup öyle birini bulacaksınız...
bir kadının tam anlamıyla erkeği olmak demek o kadına bir nevi bağlı köle anlamına da gelmektedir. kadın erkeğin sahibi olabildiğini kanıtlamak , erkeği elinde tutmak için elinde ki bütün jokerleri kullanmaktan geri kalmaz maddi , manevi bütün olanaklarını bu uğurda harcamayı da göz önüne alır ve istediğini elde eder.
başka erkeklere gitmesini engelleyecek kadar sevdirtmişse, bitmiştir.
ayrılsalar bile kadın sadık kalır.
kalmak istemezse bile, vücudu engel olur.
onu düşünür, onu sayıklar.
aslında tam bir lanettir kahrolasıca.
kadının şartlar değişmiş olsa da yıllar sonra bile o kişiyi asla unutmadığı sorunsalını merak ettirir. var mıdır gerçekten böyle bir şey, kadınlar unutmaz mı?
evet sizdeyiz bayanlar. *
bok gibi bir durumdur. erkek dediğin biraz pişmiş bir şeyleri yaşamış olmalı. yoksa hayatına girdiği kadının gunlerini zehire çevirebilmekte. olur olmaz kıskanclıklar, kavga etmekten bile zerre haberdar olmamalar vs. nadiren hoştur, gerisi boştur.
Genelde kadınlar tarafından kötü hatırlanan oldukça Zor durumdur. Çünkü kadınların tabuları korkuları yüzünden hiçbir zaman gerçekten istemez erkekler ikna eder zorlar ve kadında ister istemez tecavüze uğramış hissi olur. Erkekler anlayamaz. ilkiyim diye hava atarlar halbu ki nelere yol açtığının farkında değillerdir.
Kasıt heralde onun hayatına girmekten ziyade sikmek değil mi? Yoksa ben mi yanlış anladım?
Yok anlamadım, Hah iyi o zaman şöyle anlatıyım, bir kadının ilk erkeği olma olayını sikindirik bir Zara bağlarken ki o yaptığınız romantik fakat olayı taşıdığınız bu kaba mecra için sizi , ağzımın bozukluğu için de benim tiyniyetimi sikeyim!!!
Anlamadın demi mal kardeşim? Sözde romantik yavşak seni?
Siktir et anlama ben ne bok olduğunuzu çok iyi anlıyorum ...
ilkti, kimseye güvenme gereksiniminde bile bulunmamıştım ona kadar. çok sevdi, çok çırpındı, çok dertleri aşarak başladık ve onu ömrüm boyunca bir an bile sevgisiz bırakmamalıyım diye and içmişçesine sevdim. sevdi. tüm kusurlarını örttüm, her anımda onun sembolü diğer yarısı olarak gördüm kendimi ve yakışmayacak hiçbir hareketi yapmadım; gülüşümden oturuşuma konuşmama tercihlerime kadar, aklınıza gelebilecek her şeyde onu kalbimde taşıyarak karar verdim o benden gitmişken benimle değilken dahi düşünmeden sorgulamadan sevdim. bıraktı beni, belirli geçerli nedenler sundu. insanların uydurmuş diyebileceği nedenlerdi. hiç kimseye anlatmadım, sustum ona bile, sevdim dua ettim çok sevdim, canımı paramparça eden şeyler yaptı, soğuyayım diyedir dedim, belki aptalca olarak yorumlanır ama her kusurunu kendime bile örttüm. geldi sonra, sonra bi' şey olmadı gitti, sonra ben gittim ona, çölün ortasında susuz kalmış gibi bıraktı kendini kalbime, aslında her seferinde bunu yaptı ama gitmeyi çok güzel öğrenmiş olsa gerek hep giderdi. 2 sene olmuştu ilk günden bu yana, ben bu sefer de sorgulamadım bana yaptıklarını, dolu dizgin sevdim yine, sonra yine gitti be,
aslında çok uzun
ama gitti
sevemiyorum dedi
ilkimdi ve sonum da
ama yok
sanırım ben onu çok severek vazgeçilmeyecek biri olduğu hissini kazandırdım ona
beni kaybetmekten çok korkarken, o güveni verince hep kaybettirdi kendini
gitmeyi öğrendi
çok sevdim asla anlatamayacağım kadar çok sevdim