bir kadının hayatı boyunca yanına yaklaşmasına izin verdiği erkeklerin hepsidir. canım sıkıldıkça bu başlığa gelip geçmişimdeki erkeklerden birini anlatmaya karar verdim.
tabii ki babamla başlıyorum.
iyi ki varsın.
nereden aklıma geldiyse sana yazı yazmak? motosikletli kız'ı dinliyordum az önce. bir o kız gibi, bir de audrey hepburn gibi olmak istedim hep. bilirsin. sen bilmeyeceksin de kim bilecek zaten? canımın içisin sen.
motosikletli kız'a özendiğim için aynı pistte yüzlerce kez dönerken yanımda olduğun için, ilk seferde bana güvenip "yapabilirsin bir tanem" dediğin için, yapabilme sebebim olduğun için, sarı saçlarıma uysun diye toz pembe kask hediye ettiğin için,
istanbul'a sensiz gidemediğim için, küçükken bana yemek yedirdiğin için, marmara depremiyle yeryüzü sarsılırken beni kucağından bir an bile bırakmadığın için,
her sahneye çıkışımda seyircilerin arasından bana gülümsediğin için, sahnede tişörtüm üzerimden kayıp çıktığında da gülümsemeni bozmayıp moral verdiğin için, her zaman beni desteklediğin için,
her çarşamba bovling gecesi yaptığımız ve o iğrenç yemeklerden yediğimiz için, alışverişe gittiğimizde beni kabinin önünde beklediğin için, saçımı maviye boyatmama izin verdiğin için, bana güvenmekten asla vazgeçmediğin için,
hastanede yattığım tüm zamanlarda başımdan bir an olsun ayrılmadığın için, ameliyathanede bile bana sarıldığın için, beni asla bırakmadığın ve bırakmayacağını öğrettiğin için,
sarhoşken bana telefonda "bu kaç?" diye sorup dalga geçtiğin için, ne zaman 'gel beni al' desem sabahın 5'i bile olsa geldiğin için, asla olmak istemediğim bir yerde beni bırakmadığın için, kusarken saçlarımı tutup ağladığımda gözyaşlarımı sildiğin için,
her kötü rüya görüşümde bugün bile bana sarılıp uyuduğun için, 15 yıl önce gördüğüm bir rüyayı hala hatırlayabildiğin için, her şeyi mahvettiğim zamanlarda beni toparladığın için,
bütün erkek arkadaşlarımı ve kalp kırıklıklarımı dinleyip bana destek olduğun için, kalbimi defalarca onardığın için, bana sımsıkı sarıldığın için, her şeyime ortak olduğun için,
bana hiçbir zaman şunu giyme bunu yapma demeyip olayları sebep sonuç ilişkisi içinde gösterdiğin ve doğruyu bulmam için beni baskı yapmadan yönlendirdiğin için, içinde kaybolduğum kazaklarını giydiğimde kendimi güvende hissettiğim için, aynı kazaklar yüzünden hep kavga ettiğimiz için,
birlikte koşuya çıktığımız için, bana ihtiyacım olduğunu düşündüğünde kitap hediye ettiğin için, her zaman çok sabırlı davrandığın için, film gecesi yapabildiğimiz için, bana günlüğümün sayfa rengine uyan kalemler aldığın için,
kendimi savunmayı öğrettiğin için, asla "kızsın sen yapamazsın" demediğin için, beni her şeyde cesaretlendirdiğin için, sürekli miyavlamadan konuş dediğin ve bağırmanın o kadar da zararlı olmadığını bilmemi sağladığın için,
mangal yakmayı, balık tutmayı, kürek çekmeyi, paten kaymayı, motosiklet kullanmayı, bisiklet sürmeyi, kırmızı et pişirmeyi, alkol kullanmayı ve sonuçlarını, yazı yazmayı bana öğrettiğin için,
hangi dine mensup olacağımı seçme özgürlüğü tanıdığın ve her kararımı desteklediğin için, gözlerindeki yeşil saçlarına yeni düşen beyaz için, ara sıra mektuplaştığımız için, gizli numaradan aradığım zamanlarda açmadığın için, 14 yaşımda tek başıma yurt dışına gönderecek kadar güvendiğin için,
sana hep güvenebileceğimi hissettirdiğin için, sen varken bana asla zarar gelmeyeceği için, benim için her zaman en iyisini düşündüğünü bildiğim için ve daha buraya yazamayacağım bir sürü şey için,
Kadin olmadigim icin anlayamayacagim erkeklerdir. Zaten erkek olarakta kadinlari anlamiyorum. Anlatin kendinizi bari az. Kadinlar olarak buradan biraz buğulu gozukuyorsunuz sanki.*
