"yani biyolojik zaviyeden namus, daha iyiye dogru tasfiye yapan bir seleksiyon hareketinin insana verdigi yuksek bir tercih duygusu, bayagılıktan sakınma duygusudur.. biyolojik asalet ve kibarlıktır.. bir ıstıfa aristokrasisidir"
peyami safa bole diyo yalnizizda..
ben evlendigim kadinin zor olmasini isterim.. oyle olmali ki, ben onu tavlayarak diger erkeklerden ustun hissedeyim kendimi.. evlenecegim kadin, benden once 5 6 kisiyle sikismisse, karimin bundan zevk almis olmasi degil; o adamlarin benim karima davranis bicimleri yikar beni..
benim hayatimi adadigim kadina nasi olur da gecmisten baskalari bi orospu muamelesi yapar.. benim kadinim nasil olur da, icki sofralarinda otel odalarinda, ogrenci garsiyonerlerinde elin piclerine meze olur..
benim karimin arkasindan kim "of nasi da sikmistim la" diye konusuyo ?!
budur erkegi rahatsiz eden dusunce.. olay gecmis gelecek modernlik o bu degil.. kopeklerin bile ciftlestirilmeden once soyunun soruldugu bi dunya lan bu..
herkes en kalitelisini almak icin ugrasiyo bu dunyada her seyin.. yeri geliyo mcdonaldsi ici almiyo insanin.. yagi kac kere kullanilmistir la siktir et diyo.. yeri geliyo insan bi kadina sirf yanaklari kizariyo hala diye asik oluyo..
herkesin taksime akin ettigi gunumuz fast food gencliginden ayrilan bi kadin gordum mu, hala bakire gordum mu ben sahsen etkilenirim bi erkek olarak..
etkilenirim cunku o kadin benim icin zordur..
he hayat bu defalarca sikilmis bi kadina da asik olabilirim.. ama iste onunla evlenirsem de her kavgada yuzune vururum gecmisini.. bilmedigim sey cok daha kotu.. zira bilinmeyen hep kendi kafamizda kurduklarimizla tamamlanir..
bekaret onemli degil.. onemli olan insanin kendini ozel hissetmesi.. benim bu kadini siken diger erkeklerden farkim ne ?
bu sorulardir herkesin icinde yatan.. ve cok acidir cok acidir ki, evli kadinlar bakire olmamalarina ragmen koca buldular diye sevinirlerken; kocalari onlari en moderni bile olsa incitmek icin gecmislerini kullaninca hanyayi konyayi anliyolar..
avrupada yasiyorum ben senelerdir.. burda bile artik erkekler gormus gecirmis kadinlarla evlenmiyolar.. gidip asyadan kiz aliyolar.. anasinin evinden cikmamis korpe kizlari alip karilari yapiyolar..
herkes masumiyeti ariyo kendini aklamak icin, vicdanini susturmak icin..
bekaret muhimdir.. benim icin muhimdir.. evlenecegim kadinda muhimdir.. bakire olmayan bi kadinla evlenen adam beni enterese etmez.. ama sayet onun karisinin eski sevgilisi bensem ve simdiki karisinin zamaninda catir catir sikmissem , buyuk ihtimalle ben onu enterese ederim..
hayat bok gibi ve kadinlar orospu.. hal boyleken, bi de gecmisini bilmedigim kadina nah guvenirim.. nah ondan cocuk dogururum..
bizim lisenin en orospusu aramizda ilk evlenen oldu.. korpecikten bi cocuk buldu ve evlendi.. hic birimizle gorusmedi hic birimizi dugune cagirmadi.. ilerde yedigi haltlar su yuzune cikma belki ama kocasinin gozu acildi mi, adam kokusunu alacak zaten.. her temas iz birakiyo.. kimi vajinada, kimi rahimde, kimi gonulde, kimi karakterde..
gizleyemezsiniz.. modernlik , sikismekse karsindaki kizin bakire olmamasini istemekse; siz cok yanlis geldiniz.. zurafa sokak degil burasi..
tabi tabi sadece ona aittir, beraber olduğu yeni kişiyi hiçç etkilemez o adam sik kafalıdır zaten kurcalamamalı kesinlikle önüne ne gelirse kabullenmeli. kadınlarımızın erkeklerin geçmişini sorgulamamalarının sebeplerinden bir tanesidir bu ortaya atılan boktan önerme gibi. zira kendileri de işemeli sıçmalı bir tarihe sahiptir.
yanlış önermedir. neden mi?.. bu her kesim için gereken önemli olmak zorunluluğudur. çünkü insanlar geçmişleri ile anılır, geride ne bıraktığı, sırları, gizemleri ile. bunların sonradan ortaya çıkması ve ya bir şekilde öğrenilmesi daha kötü sonuçlar doğurur. geçmişimiz geleceğe olan yolculuktaki en sadık yol arkadaşımızdır. zorunlu bir arkadaşlıkta diyebiliriz buna. geçmişini bilmediğiniz birine ne kadar güvenebilirsiniz?.. işte burda devreye pek kullanılmayan "dürüstlük" kavramı girer. anlatırsın her şeyi adam gibi. karşıdaki insana uyarsa ne ala uymazsa yapacak bişey yok zaten. bir şeylere inanmak ve inanıldığı gibi yaşamak, ya da bir şeylere inanırmış gibi yapmak ama hep şüphe içinde olmak!.. seçim elbette kişinin kendisine aittir. açıkça her şeyi anlatıp dürüst davranmak, bunun karşılığında zorlanmak, bedel ödemek ama insan olduğunu hissederek yaşamak bu işin anahtarı sanırım. olur diyenler, evet geçmiş kişinin kendine aittir diyenler ne derse desin, içlerinden bi yerlerden gelen ses hep 'olmaz' diyecektir. kendilerine her ne kadar modern olmak bunu gerektirir gibi bir kılıf uydursalar da; bu uydurulan kılıf duyguların başladığı yerde son bulur. güzel olan geçmişini güzel yaşayıp, gelecekte gizlenecek hatalar yapmamaktır.
geçmişi bozuk olanların, özellikle kadınların kendini kaşar hissetmemek için uydurduğu saçma sapan bir şey,
geçmişin, eşini ve doğacak çocuklarını doğal olarak ilgilendirir.
kişiye göre önemi ve geçerliliği değişen durumdur. arkadaşım sen sevgilinin, karının, kardeşinin geçmişine önem vermezsin olur biter. niye senin kafanda idealize ettiğin kadın erkek ilişkilerini benimde kabul etmem için dayatıyorsun. hani özgürlükçü sizdiniz, ahlak bekçisi bizdik. şimdi kimin neye önem vereceğine siz mi karar verir oldunuz ? yok geçmiş sorulmamalıymış, kadının geçmişi bıdı bıdıymış, size mi soracağız birisinin geçmişine önem verip vermeyeceğimizi ? sen önem vermezsin olur biter. ama kimsenin olması gereken budur, doğrusu budur diye kafa zikmeye hakkı yok. bırakında ona herkes kendisi karar versin.
Erkekle kadın arasındaki fark su götürmez bir gerçektir. Kadın geçmişini bir başka erkekle unutamaz ama erkek yeni bir kadınla geçmişte kalmış bütün kadınları bitirir. Erkektir yapar .