acizliktir. bir erkeğin kadına el kaldırması onun sefilliğinin ve korkaklığının göstergesidir. kadına el kaldıran erkek ancak bir kadına el kaldırabilecek erkektir.
duvara karşı filminde örneği çok net gözüken filmdir. sibel kekillinin agzına sıçtıkları o sahne kadına şiddet denilince aklıma ilk gelen görüntü oldu filmi izledikten sonra.
Kadın kişisi aldatmışsa, yalan söylemişse ve erkeğine sahip çıkmamışsa dövmeyin, bırakın gitsin.
Dünyaya geliş amacını bilen birinin sinirini bir başkası üzerinden alması akla abestir.
karısına karşı elini havaya kaldırmış fakat indirmemiş biri olarak; 'ağzından çıkanı kulağı duymayan bir kadın'la bir kaç sene yaşamadan yorum yapılmaması gereken eylem.
Bir erkeğe yakışmayandır. Şimdi buraya yazacaklarımı okuyan amsalaklar ''hehe salak lan bu, troll'u ciddiye alıp yazmış'' diyebilirler, izin veriyorum.
Kadın... Kimdir, nedir, neyin nesidir bu?
Kadını ilk başta anne olarak tanırız. Evet, bizi doğuran, besleyip büyütüp bir yerlere gelmemizi sağlayan anne.
Anneden sonra hayatımıza kız kardeşimiz girer. Minicik, sevimli, masum bir kız çocuğu. Yaptığı şirinliklerle ailenin göz bebeği olur.
Kız kardeşten sonra hayatımıza sevdiğimiz, aşık olduğumuz kadın girer. Sürekli yanında olmak, her anı paylaşmak isteriz. Kimisi bu isteğini bir ömür devam ettirir.
Yani dostlar, kısacası her dişi bir anne, kız kardeş veya sevgili adayıdır. Yemeğiniz hazır değil, söz dinlemiyor, sinir ediyor gibi sebeplerle onları karşınıza almayın. Sevin, sahip çıkın.
Ben niye böyle bir sosyal mesaj verdim bilmiyorum. umarım okuyan birine sevdiğinin değerini az da olsa hatırlatabilmişimdir.
her erkeğin her kadına yapmak istediği şeydir. ama atasözümüz ''kadına el kalkmaz.'' demiştir. bu atasöz olmasa bende birkaç kızı dövecemde işte atasözü bu. (bkz: atasözü)