ağlamaktır bir kadını sevmek..
ilk başlarda sevinçten ayrılırken hüzünden..hayatın en güzel duygularından biridir bir annenin oğlunun mürvetini görmesi gibidr.adam gibi adam her erkek delicesine sevmek ister.ama hayat öyle bir noktaya geldiki öyle çıkar çatışmaları dönmektedir ki delicesine aşık olduğun insandan bile şüphe duyar hale gelirsin..saf sevgi yoktur bitmiştir bir kadını sevmek onu giydirmek , gezdirmek , pahalı hediyeler almak , düğünü hiltonda yapmak olmuştur..bir erkeği birden fazla erkekle aldatan kadının adı devrimciye çıkmıştır ülkede bu zihniyeti destekleyen kızları bile duyarsın kadında aldatır ne var diye..doğuracakları çocugu leylekler getiriyor zannederler kadınlığın anneliğin kutsal olduğunu bilmezler..böyle durumlarda bir kadını sevmek bir kadından nefret etmek anlamına gelmektedir.doğru insanın çok az kaldığını farketmek acı verir insana doğru olanı hemen sevmek ister erkek..bütün muhabbetlerinde erkeğin taşlığından bahsederler duygusuzlugundan bıktırırlar kustururlar..bir kadını sevmek hayattan ders almaktır tenefüse çıkmadan..Dersin sonunda anlarsın ki bir kadını sevmek zulümdür eziyetir.bir kadını sevmek saat sabah 5 te entry girdirir insana ve bir şeyin farkına varmayı sağlar.
Hayatta bir kadını gerçekten seversin seni karşılıksız saf sevgiyle seven anneni..
(bkz: Önce can sonra canan)
Talmud 'da şöyle bahsedilir :"...bir kadini aglatirken cok dikkat edin, cunku tanri gozyaslarini sayar! kadin erkegin kaburgasindan yaratildi, ayaklarindan yaratilmadi, oyle olsaydi ezilirdi; ustun olmasin diye basindan da yaratilmadi.
ama gogsunden yaratildi, esit olsun diye kolun biraz altindan korunsun diye ; kalp hizasindan sevilsin diye..."
allah'ın bir erkeğe bahşettiği en büyük lütuftur. zira her erkek bu mertebeye ulaşamaz çünkü onlar sadece kendilerini sevebildikleri için bir kadın nasıl sevilir bilemeyecek kadar acizdirler. şayet bir erkek bir kadını sevme mertebesine ulaşabilmişse yüce insandır, takdir edilesi şahsiyettir.
bir kadını sevmekle başlıyordu herşey, ve susmakla devam ediyordu şahsımca. senin en çok hüznünü sevdim nasıl denilebilirdi ki?
sevilen kişi aslında yaş olarak kadın sıfatına girmeyebilir. ama olgunluğundan,zekasından dolayı 20 yaşında koca bir kadın sıfatını çoktan edinmiştir. an gelir kıyamam dersin, kendi kendine dürüst ol nasıl bunu yapabilirsin ona dersin, ama onu ve muhabbetini kaybetme, yalnız kalma duygusuyla yine susarsın. 'babam* bile annemin peşinden koşmuş, bende seve seve koşarım, oğlumda* koşsun' diyebildiğim sonunda yine sustuğum olaydır.