bir kadını ağlatmak

entry181 galeri3 video3 ses1
    26.
  1. haksız yere yapıldığında olayın kırıldığı yerdir.yapmayınızdır üzmeyinizdir.
    2 ...
  2. 27.
  3. Birkaç kez yapmış olduğum olay.
    (bkz: gönül meselesi)
    0 ...
  4. 28.
  5. dikkat edilesi eylemdir...

    --spoiler--
    bir kadını ağlatırken çok dikkat edin...

    Çünkü Allah gözyaşlarını sayar...
    kadın;erkeğin kaburgasından yaratıldı,
    ayaklarından yaratılmadı.
    öyle olsaydı ezilirdi.
    üstün olmasın diye başından da yaratılmadı.
    AMA GÖĞSÜNDEN YARATILDI,
    Eşit olsun diye.
    kolun biraz altında,
    Korunsun diye.
    KALP HiZASINDA
    SEViLSiN DiYE!!!
    --spoiler--
    3 ...
  6. 29.
  7. bazen bir anneyi, bazen bir evladı, bazen bir dostu, bazen bir sevgiliyi, bazen bir arkadaşı, bazen de bir yabancıyı ağlatmaktır.
    allah göz yaşlarını saymakta mıdır bilemem ama vicdanlarımız saymalıdır. kadını da erkeği de ağlatmamalıdır.
    o zaman (bkz: bir kadını gülümsetmek) (bkz: bir kadını güldürmek)

    bağlantısı verilen yılmaz erdoğan yazısı da şöyle:
    Bir kadını ağlatmak

    ''Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye
    ağlayabilir; bir filme bir şarkıya bir yazıya... En az erkekler kadar
    yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten
    ağlıyorsa ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak
    ki ağlatan gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!

    işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz
    nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını çok acıtır. Gözleri buğulanır
    kadının sonra. Ağlamayacağım der içinden. Ama engel olamaz işte.

    Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır.. Bu acıya ne
    kadar karşı koyabilir ki bir kadın. ince ince süzülür yaşlar gözünden; önce
    birkaç damla sonra bir yağmur seli... Ve kadın ağlar; hem de çok!

    Sanmayın ki gidene ağlar kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu
    ağlatan orada bıraktığı yaradır. O yaranın hiç kapanmayacağını kapansa
    bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar. Ama bilir misiniz
    ağlamak kadınları olgunlaştırır. Her damla daha çok kadın yapar kadınları.
    Her damla bir derstir çünkü. Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan ağlama
    niye ağlıyorsun ki değmez onun için derler.

    Bilmediklerindendir böyle demeleri. Çünkü yürekleri acıyan kadınlar
    ağlamazlarsa ölürler. içlerindeki zehirdir onları öldüren!
    Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar o irini temizlerler yaralarındaki!
    Çünkü bilirler o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.

    Dönüşmemesi lazımdır oysa. O yüzden de bolca ağlarlar. Zaman geçer sonra.

    Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler. Umarım öğrenirler yoksa
    ruhlar sapkın yollara çarpar kendini. Sapan ruhların doğru yolu bulması da
    yeni acılar demektir. Bunu bilir kadınlar o yüzden eninde sonunda
    öğrenirler kendilerine sarılmayı...

    Çok ağlayan kadınlar bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında. Her
    damla olgunlaştırır kadınları evet ama olgunlaştıkça o safça inandıkları
    aşk gerçeği onların gözünde küçülür.. Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o
    zaman kendilerine sarılıp yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
    Güçlü yenilmez mağrur ve aşka inanmayan...

    insanlar soruyorlar çoğu zaman neden bu kadar çok bekar kadın var diye;
    hepsi kariyer derdinde olan. Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
    Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki o kadar çok ağladılar
    ki! Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar o yüzden
    kendilerine sarılıyorlar. Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları
    hak etmedi; hem de hiçbir zaman! Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları
    adamların. E o zaman niye sarılsınlar ki!

    Niye sarılalım ki!

    Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.

    Bilin ki gerçekleri kabul etmeye başlamıştır. Bilin ki artık aşkın
    olmadığına inanmıştır. Bilin ki sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır. O da
    kim ne diye sormayın artık. Çok ağlayan kadınlar eninde sonunda
    kendilerine sarılırlar çünkü!''

    Yılmaz Erdoğan

    ps: facebook bağlantısındaki ses can dündar'a ait değil gibi geldi bana.
    2 ...
  8. 30.
  9. kaba bir harekettir. ters tepebilir.
    0 ...
  10. 31.
  11. oldukça kolaydır, yapanlar da vardır ve oldukça da fazladır.
    0 ...
  12. 32.
  13. 33.
  14. ne aziz nesin ne de yılmaz erdoğan'a aittir. yılmaz erdoğan'ının ve aziz nesin'in yazılarını takip edenler zaten bu tür bişey yazmayacaklarını rahatlıkla anlayabilirler. Bu yazı tamamıyla kadın gözünden yazılmış, tüm suçu başkasına atan bir yazı zaten. inanmadım google'da kontrol ettim, biraz zorladıktan sonra gerçek sahibini buldum. gerçek sahibi Dilara Pekel adında bir yazar. linkten kontrol edilebilir. http://bit.ly/6FScvu
    1 ...
  15. 34.
  16. hesaplaşma günü ve intikamdır.
    2 ...
  17. 35.
  18. hesaplaşma günü ve intikamdır.
    1 ...
  19. 36.
  20. 37.
  21. kolaydır. zor olan "susturmayı bilen" olmaktır.
    2 ...
  22. 38.
  23. Eğer sevdiği adam bunu yapıyorsa işte o zaman tüm dünya durur.
    1 ...
  24. 39.
  25. kadın çok nadir gerçekten ağlar,işte o zaman susturması ve avutması zordur.
    0 ...
  26. 40.
  27. bir çok şeyden vazgeçirmek, Her damlada olgunlaştırmak, olgunlaştıkça o safça inandıkları değerlerin küçülmesine neden olmaktır kadını ağlatmak... Küçüldükçe değerini yitiren kavramlar karşısında külden yeniden ortaya çıkan anka kuşu gibi; Güçlü, yenilmez, mağrur ve inançlarını yitirmiş, güvendiği dağlara kar yağmış olduğunun bilincinde; kimseye yaslanmadan kendi ayakları ayakları üzerinde dimdik durabilmeyi öğrenen kadınlardır ağlatılan kadınlar.
    1 ...
  28. 41.
  29. hakediyor dahi olsa, neresinden bakarsanız bakın kabalıktır. mesele soğuyup düşünmeye vakit bulduğunuzda pişman olacak, hatanızın farkına varacaksınız.
    3 ...
  30. 42.
  31. Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
    1 ...
  32. 43.
  33. kimi zaman çok kolay, kimi zaman çok zor.

    hani olur ya bi gün sevginiz depreşir, tüm romantik yönlerinizi yanınıza alıp çalarsınız kapısını. ihtimaller burada başlar işte. karşınızdaki bir kadındır. duyguları ve mantığını bir arada kullanmayı çoğunlukla beceremeyen, dünyanın en büyük nimetlerinden biri...

    bi bakarsınız suratı asık, hemen sorarsınız neler olduğunu öğrenmek için. tutup der ki "mario'da 4.bölümde takıldım kaldım". hafifçe gülümseyip içeri girersiniz. ceketinizi çıkartıp asarsınız. yürümekten yorgun düşmüş bacaklarınızı artık kullanmamak ve onlara hiç yük olmayıp dinlenmek için, hiç esnemeden, pat diye atarsınız vücudunuzu koltuğa. gülümseyerek gelir yanınıza. büyük bir içtenlikle sarılıp öpersiniz. beklersiniz ki o da anlasın hislerinizi. sevginizin depreştiğinin farkına varsın da ona göre karşılık versin. çok beklersiniz. çünkü onun zihninde hala mario'nun 4.bölümünün ne kadar zor olduğu düşünceleri dolaşmaktadır. karşlık alamayınca tedirgin olup sorarsınız tekrar neler olduğunu. klasik cevap gelir "yok bi şey."

    aslında var. anlıyorsunuz. neden duygularını belirtmediğini düşünür, kurup kuruşturursunuz. sevgisi mi azaldı, bi şey mi yaptım, yanlış mı anladı beni, yoksa?. yok yok yapmaz öyle bi şey. biraz sabredip, kendinizi telkinlerinizle avutmaya çalışırsınız. o hala aynı soğukluktadır. dayanamayıp hafif sinirlenerek ve sesinizi yükselterek sorarsınız "ne oluyor" diye. kalkar gider. şaşırıp kalırsınız. mantık bulmaya çalışırsınız fakat bilmez misiniz ki bir kadını erkek mantığıyla ele almak ne büyük aptallıktır? gidersiniz arkasından hızlı adımlarla. "yapma" dersiniz. ya özür diler, ya da kızar.

    bilemezsiniz ki. ne yapacağınıza karar veremezsiniz ki. onu biraz yalnız bırakıp içerideki koltuğa dönersiniz. gelir yanınıza, sarılır, ağlar. öpersiniz yine ağlar. başlarsınız hemen onu destekleyici cümleleri sarfetmeye. biraz da olsa işe yarar. susar kadın. keser ağlamayı. sonra açılır kadın. artık heyecanlanamadığını, sizi çok sevdiğini fakat eskisi gibi olamadığını, artık yenilik aradığını, sizin onu bırakmanızdan ne kadar çok korktuğunu anlatır durur. yine başlar ağlamaya.

    derin bir çıkmaza doğru sürüklendiğinin farkındadır. elleri kolları bağlanmış, kendini kocaman bir çukurun içindeymiş gibi görür. o an farkedersiniz, ilişkiler bir gün bitmeye mahkumdur. o karşınızdaki kadın ne kadar mükemmel olursa olsun, tüm alışkanlıklarınızın onunla beraber değiştiğini bir kenara koyup, üzülmeden nasıl ayrılabileceğinizi ya da ilişkinin can çekişen halini nasıl diriltebileceğinizi düşünür durursunuz.

    o yarım saat önceki romantik halinizden eser yoktur. düşünmek istersiniz. yalnız kalıp, onun ağlayışlarını duymadan, sakince bir odaya kapanıp düşünmek istersiniz. o hep ağlar. gidip kocaman bir milka alıp üzerine kurdale bağlarsınız, sarılıp öper, çikolatasını verirsiniz, bi an mutlu olup gülümser, lakin pek uzun sürmeyecektir. o da bunun farkındadır. kötü düşünceler bir anda aklını ele geçirir, yine o kaybetme korkusu gelir ve başlar tekrar ağlamaya. kadın böyledir. siz onun dünyasına müdahale edemezsiniz. o sizin davranışlarınızı değerlendirip koskoca iki insanın dünyasını tersdüz eder. hem iyi eder, hem kötü eder.
    1 ...
  34. 44.
  35. kadını kendinizden soğutmak için en iyi nedendir.
    2 ...
  36. 45.
  37. bundan sonraki hayatımdaki yegane amaç.. annem, ablam hariç ve eşim olacak insan hariç.
    3 ...
  38. 46.
  39. hayatta hiç yapmak istemediğim ama sürekli neden olduğum şey.
    0 ...
  40. 47.
  41. her kadın ağlar; ama her ağlatan erkek kadının ağladığını bilmez. eğer kadın erkeğinden ağladığını gizlemiyorsa o erkek " kadının erkeği"dir.
    0 ...
  42. 48.
  43. bir kadını ağlatmak hayatınızı paramparça etmektir sizi seven bir kadın ise o...

    o ağlayan gözlerdeki kıvılcımlar yangın olur yakar sizi. hem de her gün döner, döner, yakar.

    uzanmak istersiniz susturmak için geç kalmışsınızdır, size yalvardığı ölümüne peşinizden sürüklendiği zamanlara geç kalmışsınızdır hem de en tutsağından.

    "ağlamak", "ağlatılmak" tan daha kolay katlanılabilen bir olgudur... daha az acı verir..

    "ağlatılmak" ruhunuzu "tutsak" kılar, görünmeyen zincirlerle bağlar sizi; "ağlamak" ruhunuzu "özgür" kılar; siz hep özgür olun e mi ağlatılmaktansa...
    5 ...
  44. 49.
  45. çok kolaydır. sarhoş olması yeter.
    1 ...
  46. 50.
  47. 4s kuralına bakarsak en iyi yöntemdir kadını baglamak icin. kadın seviyorsa, karsısındaki adam ister aglatsın ister agzına sıcsın gıkı cıkmaz*. kadınlar bu kadar maldır iste. bu da 4si dogrular. **
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük