Bir kadını anlamak,bir KELEBEĞE bakmak gibidir...
Dünüyle, bugünüyle ve yarınıyla ..
Sizde bıraktığı,bırakacağı tatları sevmek, Yeniden onu içebilmek arzusuyla yanıp tutuşmak gibidir...
Sarhoşun hep bir bahanesi vardır içmek için..O hüzünlense de içer, sevinse de... Ama... Aşığın bahanesi olmaz. Amacı mutlu olmaktır sevdiği ile...Öyleyse değer vereceksiniz sevdiğiniz kadına..Yüreğine dokunacaksınız, saçına dokunmadan önce..Ve kadın Işığıyla, neşesiyle, kahkahasıyla başınızı döndürebiliyorsa.. Gözleri ile gözlerinizi okuyabiliyorsa.. işte o kadın sizin kelebeğinizdir...
bir kadını anlamak...
zor zanaat zor. bi' kere onun gibi düşünmeli, onun gibi yaşamalısınız hayatı. onun çektiği sıkıntıları, acıları çekip ondan sonra onun gözünden bakmalısınız hayata. ki bunlarla da bitmez. kadındır ana olur, yeri gelir baba olur. ama hep yürekli hep keder yüklü, hep biraz kırılgandır hayata karşı. zordur bi' kadını anlamak.
bir erkek açısından imkansız olandır. hani cem yılmaz diyor ya, 70'ine de gelsen kadınları anlayamazsın diye. doğru. bir kere kromozom farkı var ne kadar büyük fark...
aranızda evli olanlarınız da vardır. yeri geldiğinde eşinizi bile tanıyamıyorsunuz değil mi?
kendi yatağınızdaki insanı. dolayısı ile kadınlara bu kadar yakınken bile onları anlayabildiğimizi iddia etmek büyük bir yalan.
kadınlara benden selam olsun, sizi anlayamıyoruz sizin de bizleri anlayamadığınız gibi.
her taş kendi yerinde ağır; anlayıp ne yapacağız hem...
kuantum fiziği tüm ince ayrıntısına kadar deşifre edilebilir. ama bu tür bir eylem imkansıza yakındır. dünya dan Jüpitere seyahat edebilirsiniz fakat anlamak zor. okadar yani.
ya olm amma abartıyonuz ha. bir kadını anlamak da bilmem ne de, sonra bi bok var sanıyo bu karılar da kendilerinde. ne yaptıklarını kendileri de bilmiyo ki anasını satim.
neyini anlamican bunların, o kadar basitler ki. kaçan kovalanır, terkeden unutulmaz ahan da bu kadar. ota boka bahane, ona bahane buna bahane. bunlar anlaşılmıyor değiller, anlaşılmaz hareketler yapma gayretindeler. sıkıştır bi köşeye, sonra kalıyorlar fara tutulmuş tavşan gibi.
aman bok var, anlaşılmıyorsunuz alkış.
yanılmaktır. kadınları anlamaya çalışırsınız sadece. davranışlarını, sözlerini, tepkilerini irdelersiniz ve anlamlar çıkarırsınız. genelleme yaparsınız ve böyledir yani heralde diye düşünürsünüz. ama bu canımız kanımız dişilerin birbirine benzemesini bırak, kendi hal ve hareketleri bile anlık tutarsızlıklara gebe.
anlamak diye birşey yoktur sadece anlamaya çalışmak vardır. kadınlar kendi içlerinde devamlı değişimin olduğu bir kısır döngüde yaşarlar. onlar bile kendilerini anlamazken bunu hayal etmek dahi sınırları zorlar diye düşündüğüm sorunsal.