düşünüldüğü kadar zor değildir , sadece yaradılışından ötürü biraz daha yüzeysel ve daha az duygusal olan erkekler kadınların nasıl hissettiklerini bilmezler. annenizin sizin yerinizde babanız olsaydı; yaptığınız veya dedikleriniz karşısında neler söylediği , nasıl hissettiğini düşünürseniz büyük ihtimalle bir kadına nasıl davranmanız gerektiğini anlarsınız. gereken şey empatidir yani. velev ki empati yapamıyorsunuz bir erkek arkadaşınıza yaptığınız veya söylediğiniz hiç bir şeyi yapmamanız yetecektir. kadınlar kendilerini anlayan erkeklerden hoşlanır , ve emin olun o kadar zor değildir mutlu etmek. anı geçiştirmek için dahi olsa , tamam nasıl istiyorsan öyle olsun demeniz bile tatmin eder kadınınızı. daha uygun zamanlarda gururunu okşayacak laflar ederek aynı zamanda da asıl istediklerinizi söyleyerek hem kendiniz hem de sevgiliniz mutlu olabilir. narin çiçek denilmez boşuna kadınlara okşar gibi konuşmak , öpmek , sarılmak gerekir. bunları da her erkek yapamaz. ancak çok sevdiğiniz bir insana yapabilirsiniz ki önce onun sevgisinden emin olun. ardından bunları yaptıktan sonra sizi asla bırakmayacak bir sevgiliniz olacaktır. sevilmek güzeldir ama en güzeli sevmektir. herkese denk gelmez kendine deliler gibi aşık edecek bir kadın , önce çok kırmadan aranızda biraz mesafe tutarak kendinizi ona benimsetin , sizi ele geçirmek için uğraştıktan sonra, siz ona; o size sahip mutlu yaşamanız istisnai durumlar dışında olasıdır.
bizzat kız arkadaşına kadınlardaki değişkenliği test etmiş biri olarak yaklaşık 5 saniyede bir ruh halinin değiştiğine şahit olmuştum...** bu yüzden anlama gücünüz ne olursa olsun yetersiz kalacaktır...
bol bol konu tekrarı yapın. akşam eve geldiniz diyelim, kadınla neler yaptığınızı gözden geçirin. test çözmek de önemli. çeşitli dergilerde oluyor, düzenli olarak çözün.
kadını anlamak için özel güce sahip olmak gerekmez, onlar duygusaldır gerekeni yapıp her zaman için suyuna gitmek gerekir. suyuna gidildiği taktirde ne kadar zoru oynamak isterlersede başaramazlar çünkü artık gardları düşmüştür.
zordur. kaç bilinmeyenli denklem olduğu bilinmez. içinde bir dünya değişken vardır çünkü.
bir anne yüreğine sahip olabilmektir mesela. kendinden çalıp yavrusuna verebilmesini hayranlıkla izlemektir. hastalandığındaki yüzündeki endişeyi görebilmek. bir kadını anlamak onun öldürmekten çok yaşatma konusundaki kararlılığına, mücadelesine tanık olmaktır. şevkatle karışan o sevgiyi sindirmek gerekir önce, sonra belki.
dişi kuşun yuvadaki fedakarlığını anlayabilmektir. azdan çok etmesini görmektir. hem işe hem eve yetişeceğim derken kırka bölünmesini ve hepsini büyük ustalıkla idare edişindeki o başarıyı görmektir. bir kadını anlamak kocaman bir yüreği anlamak demektir.
Kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden...
Keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra ( belki birkaç sene, belki birkaç saat ) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, Kolomb sendromuyla " Acaba yanlış kıtada mıyım " telaşına kapılırlar. Oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kaşifin kıtayı algılayış biçimidir,
Asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur...
Kıta'nın bazen kaşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır....
Güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kaşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır.
Bu pusula hatasından ötürü, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür, kaç kaşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak gerçek yüzölçümünü bilmeden yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir hayatını kimbilir ?
Ve kimbilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kaşiflerin nafile turlarını...
aslında zor değildir kadınları anlamak. sadece klişeleşmiş konulara mecburi ayak uydurmaktır. işe geldimi kadınları anlamıyorsundur işe gelmedimi pekte güzel anlarsın. fazla birşeyde yok hani anlamayacak. insan olan anlar odunlar anlamaz.. anlayamaz.
