bugün

(bkz: uyudun mu)
bu dünyada sadece iyi bir insan olmayı becerebilmek için bulunuyorum zannediyordum,

taa ki seni görüp tanıyana kadar...

gerçek olduğuna hala inanamıyorum.

umarım bu mutluluğumun kaynağı benim sanrım değildir.

zamanında böyle söylenmişti. şimdi ne düşünüyor acaba? ve ben çok özledim...
O kadar tatlısınki boynuna atlamak istiyorum gibi bişeydi xd:)
(bkz: ohaa bu neeeeee!!)
Seni seviyorum. Öyle övgüler saklar ki içinde.

Erkek olan da, bu sozünden ötürü onu mahçup etmemek, pişman etmemek adına hep bir layık kalma gayreti gösterebilmelidir.

iltifatı anlamlı kılan o iltifata ne kadar layık olduğumuzla alakalıdır. Yoksa ne anlami kalır.
efendilikte zirveye oynuyorsun hiç bozma, böyle devam et. yoksa bozuşuruz. peşinen söyleyeyim, duyduğum en iyi iltifat olarak ben belirlemedim, sana en iyi söyleyeceğim şeylerden biri de budur diyerek söylenen bir söz olarak hafızamda kaldığı için belirtiyorum.
Yetkisini kullanarak Haksızlık ve hadsizlik noktasında zirve yapmıs birine haddini bildirmiş madara etmiştim. Bu durum birçok kişinin hoşuna gitmişti. Bunlardan biri olan Amir konumundaki bir bayan arkadaş: "valla helal olsun sana. Sen var ya sen, sapına kadar erkeksin..!" dedi.

Utandım. Bir bayandan böyle bir iltifat beklemiyordum. Nadir olur, ne diyeceğimi bilemedim.
kazakistanda çaycı tarafından edilen
"sen jaksı adam"
bir de rus hanımefendi tarafından alışveriş merkezinde yemek yediğimiz sırada yanağımdan makas alınarak edilen "милые" lafı vardı ki rusça bilen arkadaşlar yere yattı sonradan öğrendim ben de anlamını ama fırsat kaçmıştı.
''ben seni bu halinle çok beğeniyorum.''

daha iyisini duyana kadar en iyisi.
gönül seviyorsa kadını, her sözü iltifat gelir.
at hırsızı gibisin atla üstüme kaçır beni.
bacağın güzelmiş.

tuhaf ama güzel bir iltifattı.
baya iriymiş seninki.
"Saçların çok yumuşak"
Evet.

Kızların saçlarınıza ulaşmasına imkan vermeyin beyler, çekiyorlar.
hmmm lisede hande kirpiklerin ne kadar güzel lan demişti. dersanede gonca senden çok iyi baba olur demişti. kızlarla iç içe yaşamadığım için bu kadar. ben karşı cinse soğuk davranan biriyim..
Bronzluk çok yakışmış. Sonbahardı.
popon çok güzel.
Hayatımda ki en önemli erkeksin, babamdan bile .

Sonra nemi oldu . Aldattı yahu.
bir kadından duymaktan en çok hoşlandığım iltifatlar güzelim, meleğim, miniğim ve yavrum.
erkekim !..
birkaç hafta önce, patronumun annesinin bana yöneltmiş olduğu soruda gizli idi bu iltifat. şöyle ki;

diyalog halindeyizdir. bir ara sazı elime almışımdır ve uzun uzun mevcut gündem hakkında yorumlar yapmaktayımdır. bu esnada pek saygıdeğer gönül hanım da, sükûnet ile beni dinlemektedir. sözlerimin bitişinin hemen akabinde, şu soruyu yöneltmiştir;

- spiker olmayı düşündün mü hiç? ya da dublaj yapmayı?

patronumu hiç sevmem, ama gönül hanım'a inanılmaz saygı duyarım ve de severim. mamafih; o'nun gibi bir insandan bunu işitmek, beni çok mutlu etmişti.
Sen nesin be çocuk.
Ga.vat.
Sende bunlardan çok daha fazlası var. Kendini kısıtlama
2017'de, 7 ocak'ta yağan yoğun kar yağışı sebebi ile, bir grup arkadaş 4x4 aracımızla belgrad ormanı'na daldık. belli bir mesafe ilerledikten sonra kontrolünü kaybetmiş ve yoldan çıkmış bir araç ile karşılaştık. aracımızda vinç yoktu ve onların aracında da vinç yoktu. aksilik bu ya, strap da yoktu. kurtarmaya çalıştığımız arkadaş grubu üç kız, iki erkekten oluşuyordu. tahminimce iki çift ve bir sap (kadın olan) vardı. beni tanıyanlar bilir, direksiyonum kuvvetlidir ve evveliyatında lisanslı olarak offroad yarışlarında boy göstermişliğim vardır. tüm tecrübemin vermiş olduğu güvenle; "sen in abi, ben bir deneyeyim" dedim. sonrasında bindim aracın direksiyonuna ve başladım vitesle pedalları tokatlamaya. geri vitesten bire, birden geri vitese atmam arasındaki fark, göz açıp kapanacak kadar kısa öyle söyleyeyim. bir nevi, oturduğunuz yerde ileri geri hareket yapmak gibi araca yaptırmaya çalıştığım. neyse, bir süre uğraştıktan sonra lastik izini buldu ve yolu tuttu. araç, saplandığı yerden çıktı. akabinde, o soğukta bile stresten dolayı terledim. eldivenlerimi çıkardıktan sonra sigara yakmaya niyetlendim. işte o esnada sap dediğim kadın yanıma geldi ve dedi ki;

- eldivenlerini takabilir miyim? ellerim çok üşüdü..

"tabii ki" dedim ve eldivenleri ona verdim. o sırada bir yandan sigaramı tüttüm, bir yandan da elemanlarla tanışma muhabbeti yaptım. yaklaşık bir dakika sonra kız yine yanıma geldi ve dedi ki;

- gülümsemenin sıcaklığı eldivenlerinin içine kadar işlemiş.

ağzım açık baktım kıza. vallahi çok mutlu oldum. manyak bi' iltifattı bence. eşeklik bu ya, telefon numarasını almadım.. bul beni!