bir kadına yazılabilecek en güzel şiir

entry265 galeri2
    51.
  1. en samimi ve gerçek halinizle yazdığınız, her kelimesini gönlünüzden koparıp dizelere kondurdugunuz şiir dört dörtlük olmasa da o kadın için en güzelidir.
    2 ...
  2. 52.
  3. uzunca zamandır görmeyeli seni
    bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
    kollarıma alıp sarmayalı seni
    beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun.
    0 ...
  4. 53.
  5. Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
    Azıcık okşasam sanki çocuktular
    Bıraksam korkudan gözleri sislenir
    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    Böyle bir sevmek görülmemiştir

    Hayır sanmayınk ki beni unuttular
    Hala arasıra mektupları gelir
    Gerçek değildiler birer umuttular
    Eski bir şarkı belki bir şiir
    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    Böyle bir sevmek görülmemiştir

    Yalnızlıklarımda elimden tuttular
    Uzak fısıltıları içimi ürpertir
    Sanki gökyüzünde bir buluttular
    Nereye kayboldular şimdi kimbilir
    Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
    Böyle bir sevmek görülmemiştir...

    Böyle Bir Sevmek / Attila ilhan
    0 ...
  6. 54.
  7. Bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
    Bazı doğum günleri kötü geçer.
    Bazı romeolar ...julietleri iplemez...
    Boşver
    Kim aşktan Ölmüş ki !
    2 ...
  8. 55.
  9. 1955 yılının budapeşte'sine götürmek istiyorum sizleri...
    o yıllarda, kentin en ünlü kalp doktorlarından biri de litman imre'dir.
    doktora muayene olmak üzere giden bir hasta öyle bir şey görür ki odada,
    onu unutamaz ve yaşadığı duyguları bir şiirle ulaştırır bizlere:

    doktor litman imre'nin masasında
    bayan çabai yanoş'un yüreği
    birazcık kibirli, birazcık mahzun
    duruyor içinde bir kavanozun
    kayısı güllerinin arasında.

    kalp hastası olan ve gittiği her kentte kontrolden geçmesi gereken adam,
    doktor litman imre'nin masasındaki kavanozda bir kadın yüreği görür.
    bir zamanlar, bir göğüs kafesinin içinde atan ama şimdi ilaçlı bir suda
    cansız bir balık gibi kımıltısız duran bir kadın yüreği!.. doktor, hastalığıyla
    ilgili bilgiler verirken bile, o gözünü ayıramaz kavanozdaki yürekten:

    incecik yarılmış ortasından
    yüreği bayan çabai yanoş'un
    yarayı açan ne doktor?
    neşter mi? yoksa hasretlik mi?
    acı sözler mi?
    bir ağlayanı var mı, arkasından?

    sahi, yalnızca doktorun açtığı yara mıdır, yüreğin taşıdığı?
    kim bilir, kaç kez incinmiş, sevdiği, değer verdiği insanlar tarafından
    kaç kez kırılmıştır, bayan çabai yanoş'un yüreği? bu arada doktor, hastanın kalbini
    dinlemekte, derin nefes alıp vermesini istemektedir. oysa hasta adam, doktorun
    dediklerini yerine getirse de, kendi kalbini çoktan unutmuş, kavanozdaki
    yüreğin yaşadıklarını düşünmektedir:

    otuzundaymış, baktım etikete
    bayan çabai yanoş'un yüreği?
    evli miydi?
    ne iş tutar bay yanoş?
    belki şimdi rojakert'te oturmuş
    çekiyor akşamı seyrede ede

    nedense, kadının ölümünü çoktan unutmuş, umursamaz bir kocası olduğu gelir
    aklına! belki de, bu düşüncesiyle özeleştiri yapmakta, geride bıraktığı
    kadınlarına karşı haksızlığını dışa vurmaktadır... cansız bir yürek karşısında
    insanın gördüğü de zaten kendi hayatı değil midir, bir parça da olsa?...
    hasta adam, şiirin dördüncü kıtasında öyle bir benzetme yapar ki, buyurun
    siz de okuyun; eminim benim gibi yürekten alkışlayacaksınız:

    duruyor kavanozda çırılçıplak
    bayan çabai yanoş'un yüreği
    bayan kaç kere böyle bir kaba
    reçel kaynatarak koydu acaba?
    elbet gazlı bezden değildi kapak.

    yaşanılan aşklar yüreğimizde somut, gözle görülür bir iz bırakır mı?
    aşkın, insan yüreğinde ne gibi yapısal değişikliklere yol açtığı
    tespit edilebilir mi? ya da şöyle soralım; insan yüreğine bakılarak,
    aşkın haritası çıkarılabilir mi? doktor litman imre'nin muayene ettiği
    hasta bu soruları da taşır şiirine:

    kendi gitmişse de içinde odanın
    bayan çabai yanoş'un yüreği
    almış da onu karşısına doktor
    sırlarına ermeye çalışıyor
    belki bir damarın, belki bir sevdanın.

    bir an uzaklaşalım doktorun odasından ve günümüz türkiye'sine dönelim;
    adapazarı, düzce ve bolu'da beş bin müridi bulunan bir şeyhi dinliyoruz:
    "organ nakli dinimizce haramdır. kim organını bağışlarsa boynunda demir
    halka ile cehennemde yanar. ahiret aleminde organlarımız konuşur.
    peki bu nakledilen şeyler kimin adına konuşacak, eski sahibinin adına mı,
    yeni sahibinin adına mı?.." duydunuz mu? bu çağdışı kafaya göre, kan nakli
    de günahtır... ve hatta, tıp biliminin hastalıkları yenme karşısında gösterdiği
    o eli öpülesi, saygın çalışmalara da gerek yoktur.işin aslını ararsanız,
    bu korkunç tabloyu dolduran insanlarımızın sayısı beş binden çok,
    hem de çok fazladır. biz yeniden, 2004 türkiyesi'nden, 1955 yılının
    budapeştesi'ne gidiyoruz. doktor litman i̇mre'nin muayene ettiği adam, şiirini şu kıtayla tamamlar:

    akıllı bir doktorun masasında
    bayan çabai yanoş'unki gibi
    yüreğimiz, güllerin arasında
    bizlerden sonra da faydalı olsun
    içinde tertemiz bir kavanozun

    şu işe bakın, hasta adam neredeyse elli yıl öncesinden organlarımızı
    bağışlamamız gerektiğini söylüyor; organlarımızın toprak altında çürümek
    yerine, insanlığa hizmet etmesini, "faydalı" olmasını istiyor. sorarım,
    buna ileri görüşlülük denmez de, ne denir?..

    o gün, doktor litman imre'nin muayene ettiği hastanın adı nazım hikmet'tir!
    yüreği insan sevgisiyle dolu olan nazım hikmet'in aşkları, kadınların kalbindeki
    yeri çok konuşuldu, çok yazıldı... ama, onun kavanozdaki bir kadın yüreğine yazdığı
    şiiri kimse anımsamadı!.. organlarımızı bağışlayalım... demokrasi, laiklik, bilim
    ve sanat düşmanlarını ise asla!

    sunay akın
    1 ...
  10. 56.
  11. etkisi ertesi güne sarkan şiirdir. zor be.
    0 ...
  12. 57.
  13. gözlerinin içine bakıp dudaklardan dökülen olabilir.
    0 ...
  14. 58.
  15. uzun bir şiirin içinden tek cümle yeter.
    ''acı bir bulut gibi seni ülkem bildim''

    (bkz: nevzat çelik)
    (bkz: müebbet türküsü)
    0 ...
  16. 59.
  17. sevdiğim ikinci kadınsın sen
    ilkini sevmeye mecburdum
    çok iyiliği oldu bana
    ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim
    sevdiğim ikinci kadınsın sen
    ilkinin yerini alman mümkün değil
    o öğretti bana sevmeyi
    o öğretmese sevemezdim seni bile
    inan o tuttuğu için ellerimden
    yürümeyi öğrendim, koşabildim sana
    onun gözlerine benzediği için gözlerin
    alamadım gözlerimi senden
    sana aşığım, seni seviyorum
    sevdiğim ikinci kadınsın sen
    hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu
    ve sen her sabahımdasın
    kıskanma
    alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir
    kalbim şimdi senin
    onun kadar sev beni kafi
    o doğurdu, sen öldürme...

    ceyhun yılmaz
    2 ...
  18. 60.
  19. bilemezdim, bilemedim seni
    bu denli sevdiğimi
    bu denli sensizliğin
    bir hiç, günlerin boş olduğunu
    buruk bir akşam
    morlaşmış bir gökyüzü
    son cıvıldaşmaları kuşların
    en çok sevdiğim
    duygularımı saran
    sesler bile sensiz
    teneke takırtılarına
    benzediğini düşünemezdim
    sevgi üzerine ne söylemişsem
    iltifatlarım her ne kadar yoğunsada
    kelimeler kifayetsiz
    davranışlar anlamsız
    birer boş çuval yığını gibi, oysa;
    kenarda, duran bir vazo kadar anlamlı olmalıdır
    bundan böyle yaşantımızda
    yaşamın güzelliklerini
    yaşarken ikimiz bir arada..

    babamın anneme nişanlılarken yazdığı şiir gibi olabilir mesela. amatörce olması bile hoştur ya öyle bir şey işte.
    2 ...
  20. 61.
  21. 62.
  22. seni o kadar çok seviyorum ki, napsam bilemiyorum.
    0 ...
  23. 63.
  24. cok param var,
    vücudum da fena sayilmaz,
    arabam 10 saniyede 100 kilometreye cikar,
    evim de var 3 oda 1 salon, bana hangi hatun azmaz?

    ***

    böyle bir sey olabilir. ya da hic siir yazmayin, siirde gecenlere sahip olun, o da yeter.
    0 ...
  25. 64.
  26. cebimde beş kuruşumun olmadığını sanırken canımın şeker çekip tam ona yetecek kadar paramın olduğunu fark etmek gibiydi gelişin...bir dilenciye verilen sadaka kadar sevap, bir çocuğun sevinci kadar temizdin...
    1 ...
  27. 65.
  28. 66.
  29. ihtimal o ki attila ilhan tarafından yazılmış bir şiirdir.

    misal benim bu anlamdaki favorim; sen beyaz bir kadınsın

    "asıl büyük sarhoş benim uzaktaki,
    ben ki tek damla şarap içmedim..."

    diye başlar ve;

    "yorgun başını, üşümüş yastığına koyuyor musun?
    uyuyor musun?"

    diye biter...

    ya da ne bileyim aysel git başımdan şiiri de olabilir ihtimal o ki;

    "aysel git başımdan. ben sana göre değilim...
    ümitsizliğimi olsun anlasana
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim

    ...

    aysel git başımdan. ben sana göre değilim...
    ölümüm birden olacak, seziyorum.
    hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
    aysel git başımdan, seni seviyorum."

    şekliyle bir kadın için yazılmışlar arasında ayrı bir yeri vardır.

    gene ihtimaller arasında üçüncü şahsın şiiri de kafaya oynar. biraz daha tek taraflı, platonik duyguların temsilini üstlenmiş olsa da bir kadına yazıldığı aşikâr:

    "gözlerin, gözlerime değince
    felaketim olurdu, ağlardım
    beni sevmiyordun, bilirdim
    bir sevdiğin vardı, duyardım
    çöp gibi bir oğlan ipince,
    hayırsızın biriydi fikrimce..."

    sahiden düşündüm de attila ilhan'ın, şiirleri bu konuda fazla iddialı. hatta tek bir kadın değil de hayatının, bütün kadınlarına birden tek şiirle seslenmek anlamında dahi böyle bir sevmek türünün neredeyse tek örneği olarak ele alınabilir...

    gene ihtimaller dahilinde ahmet telli'den gülüşün eklenir kimliğime, hala koynumda resmin, gidersen yıkılır bu kent ve aradan sıyrılıp da gelen bir konuğum ol şanslarını zorlar gibi...

    hadi arkadaşım, o kadar şiir tüyosu aldın. artık bir kaç tanesini sms olarak atıp da "ne çok sevdiğini" söyleyebilirsin bir kadını...
    4 ...
  30. 67.
  31. Kadın adamı çok seviyordu...
    Yemyeşil ovalarını verdi adama
    Yaşam fışkıran.
    Beni seviyor musun?
    Evet, dedi adam...
    Güneşini, ayını verdi kadın
    Yıldızları taktı bir bir adamın omuzlarına...
    Beni seviyor musun?
    Tabi, dedi adam...
    Kadın çağladı
    Gürül gürül akan pınarını verdi adama.
    Beni seviyor musun?
    Elbette, dedi adam...
    Kadın bağlandı
    Yaşam ipini adama verdi.
    Bir oldular tek oldular adamla.
    Beni seviyor musun?
    Biliyorsun, dedi adam...
    Kadın dağlarını verdi adama
    Tırmandılar doruklara.
    Beni seviyor musun?
    Aşağılara baktı adam zirveden.
    Başkalarını gördü
    Sustu adam...
    Ağladı kadın...
    Gözyaşını verdi adama
    Almadı adam...
    Kadın onurunu verdi adama
    Şaşırdı adam...
    Sordu yine usulca kadın
    Beni mi seviyorsun?
    Onu da seviyorum seni de, dedi adam...
    Sustu kadın...
    Verecek bir şeyi kalmadığında...
    Senin yüreğine ihtiyacım var, dedi adam
    Başkasını sevebilmek için...
    Çıkarıp yüreğini verdi kadın.
    Korktu adam...
    Beni sevmiyor musun, dedi adam.
    Sesi yoktu kadının söyleyemezdi.
    Gözleri yoktu kadının ağlayamazdı.
    Kalbi yoktu kadının sevemezdi.
    Onuru yoktu kadının yaşayamazdı
    5 ...
  32. 68.
  33. yazılabilecek olanı bilmem de, yazılmışlar içinden ;
    (bkz: sana bakmak)*
    (bkz: anna)*
    (bkz: a valediction forbidding mourning)*
    (bkz: annabel lee)*
    bir kadına yazılmamış olması yüksek ihtimal ama bir de;
    (bkz: yalnız bir opera)*
    4 ...
  34. 69.
  35. Gözleri için yazılan her şiir muhtemelen güzeldir.
    0 ...
  36. 70.
  37. seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük...

    (bkz: cemal süreya)
    5 ...
  38. 71.
  39. 72.
  40. 73.
  41. (bkz: kadınlar için sone) mükemmeldir. işte sözleri;

    Ben güzel gözlü kadınları severim
    Bir de küçük ayaklıları, uzun boyunluları
    Hem nasıl severim, öyle severim işte
    Terler avuçları, kesilir solukları

    Ben mahzun kadınları severim
    Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
    Hem nasıl severim, öyle severim işte
    Bilemezsiniz ne güzeldir, öpüştükçe

    Ben akıllı kadınları severim
    Düşünen,az konuşan çok bilen
    Her yerde, her zaman nazı çekilen

    Hem nasıl severim, öyle severim işte
    içimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
    Ölümüm bile o kadın yüzünden olmalı.
    1 ...
  42. 74.
  43. sen şimdi gidiyorsun ya,
    siktir git...
    0 ...
  44. 75.
  45. kafam güzelse, nedenim sen!
    gözlerimde akan sen!
    gecelerimin düşünce abıdesi,
    nedenim sen, herşeyım sen!
    ah bir bilsen...
    karanlıkta ısığı gorsen,
    sevılmeyı değılde sevmeyı sevsen
    sen...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük