sevgili olarak düşünürsek;
-sevildiğine inandırıp terketmek,
-hoşlanmadığı bir başka bayanın yanında rencide etmek,
-aldatmak.
basit düşünürsek;
-yeni yıkayıp ütülediği kıyafetlerin üstüne oturmak,
-şaka olsun diye saçını kesmek,
-ya da fönlü saçına tam evden çıkarken su dökmek.
kendisini peygamber gibi gören ama bir boka yaramayan mahluk olduklarını hissettikleri anda kızlara verebilecekleri cezayı düşünmeye başlamış kişiliksizlerdir. kimse kimseye ceza falan veremez. öyle bir hakkı kimse kendinde bulamaz. pisliğiniz dünyayı sardı.
Dini ve geleneği, emellerine alet etmiş herhangi bir toplumda doğup büyümesi ve yaşamasıdır. (aynı şey, anaerkil düzende yaşayan erkek varsa, onun için de geçerlidir)
susmaktır. o söylenir söylenir, ama sizin bu konu hakkında bir tepki göstermediğinizi ve ya düşüncenizi belirtmediğinizi görmesi ona en ağır cezalardandır.
sevgilisiyseniz başka bir kadınla konuşmayı bırakın bakışmanız bile hatun kişiyi cinnete sürükleyebilir. konuşup, görüşürseniz güzel bir ceza vermiş olabilirsiniz ama ne kadar doğru tabi tartışılır.
eski sevgilimle kazayla kemeraltına gitmek gibi bir hataya düşmüştüm bi zamanlar.
vay arkadaş ya, gezmediğimiz dükkan, girmediğimiz mağaza, denemediğimiz ayakkabı, kazak, kot, kıyafet kalmadı. daha doğrusu o deniyor, ben konu mankeni havasında bekliyorum.
bi de sormaz mı her kıyafette bana ''hayatım bu nasıl'' diye.
ya ne anlarım ben nasıl. hayatımın hatasıydı, tövbe ettim.
en büyük özelliği akşama kadar 20 kıyafet, 15 ayakkabı deneyip hiçbirşey almaması oldu.
sırt dönüp uyumak.
hele de sizi çok seviyorsa o kadın o yatakta düşünceleriyle, paranoyalarıyla kendini yer bitirir zaten.
sizin yapmanız gereken sadece sırtınızı dönüp uyumanız. gerisini kendisi halleder.