hak etmenin tanımını açarak, tecavüz gibi yüz kızartıcı bir suç ile örtüştürmek, çoçukluğunda penis baskısıyla büyümüş, cinsel şiddete maruz kalmış veya ergenliğinde cinsellik ile çelişkiler içinde büyümüş çocukların, büyüdüklerinde öfkelerini cinsel yoldan atma eğilimi olarak göstermesidir. bunu fiili olarak yapmasalar bile, söylemlerinde bunu belli ederler. bu tip söylemler ile çevresinde sert gözükmeye çalışanların iç dünyasını belirtir.
ön yarginin tavan yaptigi düsüncedir. Köylüm bile milletimin efendisiyken, yakismaz benim halkima bu düsünce. Ha istisnadiyen arada bir kac hayvan cikabilir o ayri.
hiçbir kadın hiçbir şekilde tecavüzü hak etmiş olamaz.. böyle saçma sapan genellemeler küçük beyinlilerin düşünceleridir. hatta bu küçük beyinliler bu konuyu daha da ileri safhaya getirip tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bak sözüyle kötü düşüncelerini ve iğrençliklerini tescillemişlerdir.
tabi, doğru olan önermedir. kadın tecavüz kaçınılmazsa zevk almalıdır. hatta içine jartiyer giymeli, her an tecavüze hazır, sevişecek durumda olmalıdır. *
gazetede tecavüz haberleri okurken "bakalım ne yaptı da tecavüze uğradı?" diyebilen sapık zihniyetin felsefesidir. eğer, bir kadın tecavüzü haketmişse (bkz: tecavüzü haketmek)* bunu diyen de çoktan gebertilmeyi haketmiştir o halde.
