Böyle diye diye kadınları arşı alaya çıkardık. Susuyor işte amk. Küsmüştür, bu kadar anlam yüklemeye gerek yok. Filozof muyum ben onun suskunluğunu çözmeye çalışayım.
Ağlayamaz bir de kadın, Sevdiğinin gözleri önünde.
Güçsüz görüneceğinden değil,
Güçlü görünmekten korkar.
"Nasılsa dayanır!" Diye bırakıp gitmesinden Sevdiğinin.!
her kadın kendine göre özeldir. hatta söyle de bir gerçeklik vardır ki her kadını etkilemenin yolu bile farklıdır.
o sebeple eğer bir kadın susuyorsa onu tanımadan neden sustuğu anlaşılamayabilir. kadınla bir süre vakit geçirmeniz gerekiyor ki onu tanıyabilin, anlayabilin...
eklenti: böyle bir entry neden eksilenir anlayamadım. eksileyen arkadaş açıklayabilir mi?
Ama abi ben çok sıkıldım bu kadınların susmasından! Erkek öyle değil mesela, kırar, yıkar, bağırır, o an neyse onu yaşar ve yaşatır. Ama susmaz. Susmak nedir amk? Karşındakini delirtmekten başka neye yarar? Bir de sonu olmayan suskunluk söz konusu kadında. Öylece susuyor canını yediğim! Ulan susma, neyse konuş, anlat, bağır, çağır? Dök içini sıç ağzına sen de rahatla karşındaki de rahatlasın. Böyle sustukça kaybediyorsun farkında mısın? Hele bir de bu susmalar zamanla alışkanlık haline gelmeye başladıysa iyiden iyiye “sustu yine tipini sevdiğim” modu yaşıyor erkek. içinden hiçbir şey yapmak gelmiyor. E bu kaybetmek işte... bitirdin ne varsa? O saatten sonra konuşsan ne fayda?
Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için. Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez. Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der. Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.
kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar. Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar. Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır. Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma! Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır. Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.
Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının. Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur. Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.
Kadın susarak gider!
En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir. O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir. Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir. Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir. kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir. Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider. Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır. Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir
Cemal Süreya