bir kadın için anne babayı terk etmek

entry12 galeri0
    1.
  1. anne babaya posta koymak. '' sizinle mutlu olamıyoruz'' deyip ayrılmak. '' herkes kendi yoluna'' demek vs. tanımı bile tuhaf amına koyum. ama aynı çatı altında yaşamak zorunda olan o kadın için, yani karın için olması gereken bir davranış. zira kaynana dırdırı ve baş ağrısı onu mutsuz kılacak ve başlayacak adamın kafasını yemeye '' hadi başka eve çıkalım, kirada olsak daha huzurlu oluruz, olmuyor işte görmüyor musun, annen bunu dedi, annen şunu dedi, annen çok üstüme geliyor hüğğğ...
    hüğğ hüğğ hüğğ hadi ayrılalım bu evden hüğğ''

    sonuç: hep ağlak bir hayat, mutsuz ve ızdırap dolu günler, kim bilir belki de boşanmalar...

    işte bu boşanmalar olmasın diyen garibim adamlar da takıyor sepeti koluna ve çıkıyor başka eve. eşiyle mutlu olacağını ''düşündüğü'' başka eve...

    ama gel gör ki bu sefer de anne ve baba ikisine gönül koyuyor. çünkü o ihtiyarlara göre '' bir kadın için oğlum bizi terk etti '' düşüncesi hasıl oluyor. tamam erkek için ' bir eş, bir karı, bir hayat, bir ömür '' olabilir ama anne baba için bir el o,
    bir yabancı...

    daha önce yarım kalan bir aşk hikayesi adlı yazıda bahsettim bu konulardan...

    anne ve babayla aynı evde yaşayan evli adamlar için en büyük mutluluk karısının kocasına değil de annesine hürmet etmesidir dedim, kocası yerine annesine gülmesi ve annesine sarılmasıdır dedim. zira ''gelin kaynana '' olaylarında kadına hiçbir şey olmuyor çünkü.. olan hep erkeğe oluyor. derenin karşısında karın ve annen var, ikisi de el uzatıyor. '' gel kurtar beni'' diye yalvarıyor. veya bir yangın yeri var, her yer cayır cayır yanıyor ama içeri girip sadece birini kurtarma şansın var. ya annen? ya karın?

    yani nerden bakarsan bak hep nakavt. darbenin en okkalısını erkekler yiyiyor...

    vakti zamanında böyle tartışmalar olduğu zaman mutfaktan bıçak alıp masaya koymuşluğum oldu. evlenmeyi düşlediğim aysima adlı kız sürekli anamı şikayet ettiği için oturttum bunları koltuğa ve bıçağı kaptığım gibi önlerine koydum. hani iş deli olmaksa benden daha deli kimse olamaz. alın dedim, bıçak önünüzde kim kimi keserse onunlayım dedim. anam bana baktı, aysima bıçağa , ben anama, anam aysima'ya. odada acayip sessizlik oldu. sonra '' kendine gel kukla '' falan dediler iş düzeldi. hatta günler geçtikçe o kadar iyi oldular ki, bir ara siklenmiyorum deyip bıçağı kendime sokasım geldi. sürekli beraber vakit geçirdiler. piç gibi kaldım AMK. ama dediğim gibi piçlik buysa eğer orospu çocuğu olmaya dünden razı olur erkekler. yeterki karın ve annen iyi geçinsin...

    yıllardır bu gelin kaynana olayı bitmedi ve asla bitmez, asırlar boyu sürecek gibi.. çünkü kadınların çoğu cidden çok anlayışsız. bu hem anne, hem de gelin için geçerli. zira o kaynana da zamanında gelin idi. çektiklerini çektiriyor farkında değil işte. ona göre o hep haklı.

    ama anne de olsa bu gibi durumlar da hep gelinden yana olmayı ( eşden yana olmayı ) tercih ederim.
    çünkü şöyle bir mantık var. o kız 25 yaşında evlendi diyelim. bu 25 sene zarfında o kız anne ve babasıyla yaşadı. yani onların kurallarına göre, onların geleneklerine ve onların kültürlerine göre yaşadı. e şimdi sen bu kızdan pat diye adaptastiyon bekleyemezsin ki. yeni bir aile, yeni bir baba, yeni bir anne ve aynı evde yaşayacağı bir koca var.

    şimdi bu kız, kocaya mı alışsın? anayı mı alışsın? babaya mı? görümceye mi? veya eltiye mi? bu iki şaştoloz da işin amortisi.

    ''vay efendim bu gelin ütü yapmasını bilmiyor, atletleri ütülemiyor ''
    yahu onun evinde belki atlet ütülenmiyordu. tatlı dille söyle, o da bilsin.

    ''cuma saati temizlik yapıyor ''
    lan bilmiyor işte, hem yapsa ne olur. hadi tamam gönlün olacaksa onu da yapmasın ama bunu da tatlı dille söyle. öğret ona bildiklerini.

    '' öğretiyorum ama kafası almıyor, sanki salak biraz, pilavın hep dibi tutuyor ''
    ya sen doğuştan mı aşçıydın be kadın. sen de ona buna sora sora öğrenmedin mi? deneye deneye elin alışmadı mı?

    ve sair bu tip diyaloglar ilk aydan başlarsa o evde ne huzur kalır, ne mutluluk. inatlaşmalar ve zıtlıklar başladım mı iş bitmiştir. yok senin dediğin olacak, yok benim dediğim olacak muhabbeti...

    gelinin sesi çıkmasa bile '' peki anne '' dese bile, gönlü hep kırık olacaktır. işte burada gelinlere hep acırım. çünkü guiza'ya bile tam 2 sene alışma süreci verdiler amk, elin zavallı kızına 2 hafta tahammül edemediler.. şimdi bu kız '' ayy çok üstüme geliyor anan '' diye kocasına şikayet de bulunmasın da kim bulunsun? e peki kocası '' şimdi sıçtık işte '' diye dertlenmesin de kim dertlensin?

    özetle ne kadar ''anlaşırız biz'' denilse de ilk başta ayrı eve çıkmak ( o şekil evlenmek ) en doğru olanıdır.

    çünkü annenin yeri ayrı, karının yeri ayrıdır.

    biri sana evlat verecek. biri sana seni vermiş. asıl evladı sensin.

    biri zamanında el idi. biri doğmadan karnında seni elledi, seni sevdi.

    biri senin elini tutup gezdi. biri sen otobüste kusacaksın diye ağzına götürdü elini.. kustun belki. o hiç çekmedi elini.

    biri sevişirken sırtını elledi. biri ateşin var mı diye alnına değdirdi elini.

    biri kocacım dedi. biri evladım dedi.

    aynı evde yaşayan herkese sabırlar diliyorum. valla büyük sınav. ösym bok yemiş.
    22 ...
  2. 2.
  3. Değmez. Anne/baba haksız değilse değmez.
    4 ...
  4. 3.
  5. pilav üstü kuru için izmir köfteden olmaktır. karnım mı acıktı ne?
    1 ...
  6. 4.
  7. istisnaların kaideyi bozmayacağını düşünürsek çok büyük bir ihtimalle ağır pişmanlıklar yaşamanıza ve iç hesaplaşmalarla ömrünüzü geçirmenize neden olacak harekettir.
    3 ...
  8. 5.
  9. arada kalmış erkek davranışıdır.

    bunun acısını karısına yaşatacak ve vicdanıyla muhasebesini ömür boyu bitiremeyecektir. zordur.
    1 ...
  10. 6.
  11. babayı bilmem de anne kimse için terkedilmemelidir.
    3 ...
  12. 7.
  13. kadın kişi de boktan bir şey için onu terkettiğinde ortada s*k gibi kalacak kişidir.
    2 ...
  14. 8.
  15. kadın için anne ve babayı terk etmek ahlaksızlığın geldiği dip noktadır. rahmetli validenin unutulmaz bir sözü vardı
    bir erkek 50 kızı beğenebilir veya sevebilir fakat sadece biriyle evlenir, der kadın veya kızlar için çok güzel şuh bile
    olsa kötüsüne çattığınız anda sizi ailesinden değil tüm akrabalardan bile soğutur hayatı zindan eder derdi.

    bir gün şöyle dedi oğlum kadının belasına çattığın anda ömür törpüsü gibi erken yaşlandırır tez elden mezar teslimi yapar derdi. evli olmayan insan bilmez bazı konular olur eşinize anlatamazsınız gider annenize dert yanarak içinizi döker derdinizi anlatır inanılmaz rahatlarsınız. kendi karınıza aynı şeyleri anlatsanız bile feyz almaz psikolojik olarak bile rahatlayamazsınız anne böyle bir şey. gerçi annesi ölmeyen insanların bu duyguları anlaması mümkün değil anlaması için ölmesi lazım. çünkü insanların değeri öldükten sonra biliniyor maalesef. lakin önemli olan yaşarken değer vermelisiniz anne ve, babanıza. bizim yörenin deyimiyle bazı gençler tarafından köpek azarına verilen anne
    ve babanın yerini 50 kadın değil 100 kadın gelse asla yerlerini doldurması mümkün değil.
    2 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. o kadın erkeğin eşi ise ve mutluluk getirecekse yerinde bir karardır. erkek kendi kararlarını kendi almalı.
    1 ...
  19. 11.
  20. Bir gün bir erkek bunu benim için yapmak isterse onunla asla bir yuva kurmam. Anne babasina saygi sevgi göstermeyen bir insan kendi ailesine de aynisini yapar. Düz mantigim ama öyle.
    2 ...
  21. 12.
  22. anne ve babamın vakti zamanında yaptığıdır. işin aslı iyi de etmişlerdir çünkü kaynana ve görümceler bir gün yüzü göstermemişlerdir. ameliyatlı kadını bebeğiyle bir başına bırakıp gezmeye gitmek, üstüne bir de son ses at yarışı açmak da nedir ?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük