bu biraz da türk kadının erkek çocuğu sürekli kendisine muhtaç olacak şekilde yetiştirmesinden kaynaklanır. erkek çocuk üzerinde çok daha fazla duygusal baskı ve beklenti vardır. ayrıca erkek çocuğa yemek yapma, temizlik, ütü gibi şeyler öğretilirse çocuğun efemine olacağı korkusuyla, çocuk kendi işini göremeyen ve sürekli bir kadının bakımına ihtiyaç duyan bir birey haline gelir. evlendikten sonra da annesinden gördüğü bu aşırı ilgi, şevkat ve korumacı yaklaşımı eşinden bekler.
bir erkek bence anne sevgisine ve ilgisine yaşı kaç olursa olsun muhtaçtır bunu her zaman olmasada zaman zaman bekler. hasta olduğunda annesinden gördüğü ilgiyi eşinden bekler çünkü o muhtemelen hala bir çorba yapamayacak kadar beceriksiz grip olunca veremli gibi hissedebilendir.
nedendir bilinmez ama gerçekten bir çocukcasına ilgi bekler yada bunu yapan tek mal benmiyin bilemiyorum. *
abartılmaması gereken bir durumdur. insan hayatında en kolay annesine arkasını döner, çünkü bilir her ne yaparsa yapsın, anne orada olacaktır ve kucaklayacaktır. kadınada evlilikte bu muamele yapılmasına neden olabilir bu anne sevgisiyle kocayı sarıp sarmalama durumu. ilişkide kadının teslimeyitidir bu. her erkek, ilişkiyi bu teslimiyete dek zorlar ondan sonrada postu serer. evlilik anne baba edinme ilişkisi değildir nitekim. sağlıklı evlilik ilişkisi için rollerin oturması gerekir.
kadını köleleştirmenin, eve bağımlı hale getirmenin önünü açan önerme.
bu tespitten, kadınlar çocuklarına köledir ve ya bu bağımlılık halini reddediyor çıkarımını yapmayalım elbette.
fakat, çocuk bakmak yalnız annenin işi olmadığı halde, çocuk bakma işini üstlenmesi gereken kişiyi de evladı olarak görmesini istiyor bu önerme. oysa biz, bu işi yalnız annenin, ablanın, büyükannenin işi olmaktan çıkarmayı hedeflemeliyiz.
kantarın topuzu kaçırıp fazla abartmamak kaydi ile sevgi/şefkat tabiki de olabilir.
sevgi/sefkat gösterilmelidir evet ama karşılıklı olmalı. işin suyunu çıkarıp da aynı zamanda anne baba rollerini devam ettirmek oldukça gereksiz, şaçma olandır...
eşini evladı gibi sevmek!... anne şefkati göstermek!... bana aynı zamanda babam gibi yaklaşsın!...
-allah aşkına yetimhaneden öksüz mü alıyoruz? evlilik kurumu bu!... evlat edinme kurumu değil!...
Bir kadın eşini evladı gibi sevme yanlışına düşerse, bu pek şirin evladından yiyeceği kazığı da baştan kabullenmelidir. Bu evlat kendisine daha iyi davranan bir anne bulunca hain evlat ökkeş gibi davranacaktır. Yani kısaca evlatlık almayın, kendi evladınızı sevin.
Annesi tarafından evlenme yaşına kadar ay bebek ey bebek büyütülen erkek canlıların,kendi aile ortamına girdiğinde uyumsuzluk yaşamaması için evli olduğu bayan tarafından gösterilmesi gereken şefkat eğilimidir.
kesinlikle doğru bir önermedir, olması gerekendir.
zaten bir kadın gerçekten sevdiyse, sadece "sevgilisi" ya da "eşi" gibi sevmez sevdiğine bütün anaçlığıyla sahip çıkar.
eğer aşkın içinde bu kavram yoksa o aşk yarımdır kanımca.
he tabi bazı anlayışsızlar da böyle seven kadını terkederler, böyle bir sevgiyi kaçırdıkları için allah akıl fikir versindir o insancıklara.
+ ay cezmi, bu nihal kocasının başını niye okşayıp duruyor ayol?
- evlatlıkmış aslında bizim hakan. ailesi hiç başını okşamamış.
+ ay yazık ya. cidden mi?
- saçmalama nalan. nereden bileyim neden okşuyor.
+ öküz herifin tekisin cezmi...